Öfkemiz sınıf kinine dönüşmeli!..

Elimize e-mail yoluyla ulaşan TİKB-MK açıklamasını güncel öneminden dolayı yayınlıyoruz.

Artık sınıf kini konuşmalı, hesap sormalıyız! Güvencesiz, korumasız çalışmanın adı olan taşeronluktur bunun sorumlusu. “Buraya şimdi bile çalışma ruhsatı verebiliriz” diyen bakanlıktır. Kölece çalışma koşullarında, iş cinayetleri konusunda Çin’le yarışan sermayedir.

(*) Aradan 48 saatten fazla bir zaman geçti. Yerin 540 metre derinliğindeki 30 işçi o dehlizde hala kendi kaderleriyle baş başa. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan; “Daha 4 güne ihtiyacımız var” diyor. İşçi ve emekçilere karşı gaz, cop, silah, bomba kullanmakta uzman olanlar, işçilerin gömüldüğü kuyuya günlerdir ulaşamıyorlar.

Öldürmekte uzman olan bir sistem, kurtarmakta pejmurde…

Tam bir yıkım, çaresizlik, hüzün, acı, öfke… İşte kapitalizmin resmi!..

İşçi sınıfının, emekçilerin, bizlerin acılarının ayağa kalktığı bir noktada bu aymazlığı sergileyebiliyorlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız olay yerindeler; güya çalışmaları yönetip yönlendiriyorlar. Bir yandan timsah gözyaşları döküyorlar, ama asıl olarak katliamı meşrulaştırmanın peşindeler: Hala, “bir ihmal gözükmüyor” diyorlar, “Buraya şimdi bile çalışma ruhsatı verebiliriz” diyebilecek kadar utanmazlar.

Oysa ki hem ocağa gömülen madenci yakınları hem de Maden Mühendisleri Odası sorumluların adresini net olarak veriyorlar: Taşeron sisteminin yarattığı bir sonuçtur bu! Bu madenlerin denetlendiği iddiası aldatmacadır. Denetimi yaptığı söylenen mühendislerin maaşını bile taşeron firmaları ödüyor.

Şimdi sınıf kini konuşmalı

Bu kaçıncı grizu, bu kaçıncı katliam?.. Bu yaşanan kaçıncı can pazarı?..

Artık sınıf kini konuşmalı, hesap sormalıyız!
Güvencesiz, korumasız çalışmanın adı olan taşeronluktur bunun sorumlusu. “Buraya şimdi bile çalışma ruhsatı verebiliriz” diyen bakanlıktır. Kölece çalışma koşullarında, iş cinayetleri konusunda Çin‘le yarışan sermayedir.

Hesap sormalıyız! Bu hesabı işçi sınıfının örgütlenmeleri olan sendikaların başına çöreklenmiş ağalardan da sormalıyız. Bütün bunlar, güvencesiz çalışmaya karşı 26 Mayıs genel grevine sayılı günler kala yaşanıyor. Sarı sendika ağalığının simgesi Türk-İş yönetiminin “eylemin koşulları yok” diyerek 26 Mayıs’dan yan çizdiği günlerde… Bu işbirlikçi ağaların gevelemelerini boşa çıkartmalıyız!..

Madenlerdeki çalışma koşullarının düzenlenmesinde aktif rol alması gereken Genel Maden İşçileri Sendikası ağaları da aynı yolun yolcusu. Bu şubenin ağaları, Türk-İş ağası Mustafa Kumlu‘yu Taksim‘de 1 Mayıs kürsüsünde konuşturmayan direnişçi işçileri hedef alan açıklamayı yapmakta gecikmezken, yaşanan grizu faciasında henüz hükümeti selamlamanın ötesine geçen bir şey yapmadılar.

Sermayenin ve onun işbirlikçilerinin maskeleri böylesi günlerde daha fazla iner. Yüzsüzlükleri ortaya çıkar. İşçi sınıfının öncü bölükleri için beklemek ölümdür! Her türlü biçim ve aracı devreye sokarak harekete geçelim!

Şimdi eylem, şimdi hesap sorma zamanı!..

– Sorumlu bakanlar istifa!
– TTK müdürü istifa!
– Taşeron sistemi yasaklansın!
– İşçilerin katili sermaye düzeni!
– Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!
– İnsanca yaşam sosyalizmde!

19 Mayıs 2010
TİKB – Merkez Komitesi