Genç-Sen’in, Rektörler Toplantısına, YÖK ve savunduğumuz üniversite modeline dair yaptığı araştırmaları iletmek istemesi ne kadar demokratik bir tavır ise,üzerimize polislerle saldırmak o kadar faşist bir tavırdır. Yere yatırıp hareketsiz bıraktığı insanları tekmelemek ne kadar vahşi ise, kendini savunmak da o kadar meşrudur. Sözün olması gereken yerde gaz bombalarının olması, copların olması, tekmelerin olması, Başbakanın ileri demokrasi açıklamasına çok derin bir çizik atmıştır. Artık o çizikten içeri sızıntı başlamıştır. Ki zaten son günlerde yapılan açıklamaların tek amacı, “bu gençler suçlu” profilini yaratma konseptinden başka bir şey değildir.

(…)
Başbakanın tarif ettiği şekilde olmasa da, biliyoruz zaten suçlu olduğumuzu. İsteklerimiz ve onları hayata koyuş biçimimizle suçluyuz! Biliyoruz çünkü biz, bu ülkede özgürlük istemenin, YÖK kaldırılsın demenin, parasız eğitim istiyoruz demenin, insanca yaşam istiyoruz demenin ‘suç’ olduğunu… Ama bilsinler ki, bir o kadar da meşruyuz! İsteklerimiz yüzbinlerce öğrencinin istekleri, taleplerimiz herkesin destek verdiği talepler, sunduğumuz üniversite modeli herkesin hayalindeki özgür üniversite modeli.

(…)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ocak ayında yapmayı planladığı toplantıya, taleplerimizi iletmek için biz de katılacağız. Devlet karşımıza 4 Aralık zihniyetiyle mi çıkar bilmiyoruz fakat bu sefer çok daha kalabalık, örgütlü olduğumuz tüm üniversitelerden arkadaşlarımızla İstanbul’da olacağımızı ilan ediyoruz. Yanımıza neler alacağımızı da söyleyelim, önlemlerini şimdiden alsınlar; Genç-Sen bayrağı, Genç-Sen araştırma dosyası, sesimizi duyurmak için megafon ve pankartımız. 4 Aralık’ta yanımızda olanları polislerle işbirliği yaparak çarpıtan kimi basın kuruluşları bu sefer nasıl davranacak, merak ediyoruz.

YÖK’ü kaldıralım, söz hakkımıza alalım!

Annelerimiz babalarımız, sizleri bizim yanımızda olmaya çağırıyoruz! Ücret kesintilerinden, zamlardan dolayı ay sonunu nasıl getireceğinizi düşünürken bir de çocuğunuzun üniversite masraflarını yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Üniversitelerin parasız olmasını savunan öğrencilerin haklı mücadelesinde omuz omuza olmalıyız!

YÖK’ü kaldıralım, söz hakkımızı alalım!

Öğretim üyeleri ve üniversite çalışanları, sizleris üniversitelerin temel bileşeni olan öğrencilerin yanında saf tutmaya çağırıyoruz, Akademik çalışmaların önünü kesen, üniversite çalışanlarının işten atan YÖK düzenine karşı bir araya gelelim.

YÖK’ü kaldıralım, söz hakkımıza alalım!

Sendikalar, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, sizleris özgürlük mücadelemizde yanı başımızda görmek bizlere güç katacak, Hayatın her alanında zorluklar yaratan bu sisteme karşı işçiler ve öğrenciler bir araya gelelim. Değişimden yana olan, demokrasiden yana olan, emekten yana olan öğrencilerin meşru mücadelesinde yan yana duralım.

YÖK’ü kaldıralım, söz hakkımıza alalım!