DÜNYA

1 Mayıs’ın mücadele ruhunu kuşanalım!

1mayis1 Mayıs, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinin, emek ile sermaye, dünya proletaryası ile burjuvazisi arasındaki çatışmada güç sınamanın bir ölçüsüdür.

Elimize e-mail yoluyla ulaşan, TİKB-YDK’nın yayınladığı 1 Mayıs bildirisini güncel öneminden dolayı yayınlıyoruz:

1 Mayıs, tarihsel arka planı ve kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinin güncel öneminden dolayı, karnaval havasında kutlama snıırlarının içerisine hapsedilmenin ötesinde bir anlama sahiptir. Emek ile sermaye, dünya proletaryası ile burjuvazisi arasındaki çatışmada güç sınamanın bir ölçüsüdür.

Bugün dünya proletaryası, tarihsel mücadele birikimini kuşanarak, kapitalizmle cepheden karşı karşıya gelmeyi, onunla hesaplaşmayı göze almalı/alacaktır. Aksi halde emperyalist/kapitalist barbarlığın insan ve doğa üzerinde, telafisi mümkün olmayan yıkımı devasa boyutlara ulaşmaktadır. Dünyayı yaratan elleriyle işçi sınıfı, kendisiyle birlikte doğayı ve insanlığı bu esaretten kurtarmak için ayağa kalkmalıdır!..

Kapitalizmin sarsılan hegemonyası

Bu 1 Mayıs’a kapitalizmin uluslararası düzeyde kriz batağına iyice saplandığı, genel anlamda hegomanyasının sarsıldığı koşullarda giriyoruz. Kapitalizmin yaşadığı kriz tek bir yön ve alanla sınırlı olmaktan çoktan çıktı. Kriz ekonomik olduğu kadar siyasaldır, ideolojiktir. Yönetim aygıtı devlet yapısını yeniden organize eden boyutlarıyla sermaye açısından örgütseldir.

Sermayenin her açıdan daha da vahşileşmiş sömürü koşulları yaratmak için giriştiği pervasız saldırganlığın siyasal karşılığı da ona uygundur! Kölelik koşulları dayatması, tek başına meta egemenlik ilişkileriyle değil, “açık terörcü” biçimler daha fazla devreye sokularak uygulanmaktadır.

Emperyalist burjuvazi emekçilerin iş haklarının gaspı, çalışma sürelerinin esnetilmesi, sosyal hakların budanması yoluyla emeğin tarihsel kazanımlarını darbelemekte vites büyüttü. Dünya ölçeğinde işçi ve emekçileri kölelik koşullarında eşitlemenin derdindeler. Kölece çalışma ve yaşam koşullarının boyunduruğunda, ırkçılık ve ayrımcılığı körükleyerek, farklı uluslardan işçi ve emekçileri bir biriyle boğuşmaya zorluyorlar.

Buna izin vermeyecek, kardeşlik ve dayanışma bilincini kuşanarak yürüyeceğiz!.. Dünya proletaryasının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın mücadeleci ruhu ve kızıl rengi bunu emrediyor!..

İşçilerin ayak sesleri

Türkiye’den Almanya’ya, Mısır’dan Arjantin’e, Kanada’dan Yunanistan’a, Fildişi Sahilleri’nden Fransa’ya, Brezilya’dan İngiltere’ye, Kore’den Çin’e … Dünyanın dörtbir yanında işçi ve emekçiler, ağırlaştırılan sömürü koşullarına karşı grev, direniş ve eylemler gerçekleştiriyorlar. İşçiler sokaklara iniyor.

Uzun soluklu direniş ve mücadele örnekleri çoğalıyor. Türkiye’deki TEKEL işçilerinin direnişinde olduğu gibi sınıfın kendiliğinden eylemleri, devletle karşı karşıya gelişleri de içine alan düzeyde genişliyor.

Bunlara rağmen işçi sınıfı hareketi geleneksel bürokratik ihanetçi sendikacılığın sınırlarını henüz aşabilmiş değil. Buna da kaynaklık eden, işçi sınıfının militan komünist parti ve örgütlerindeki cılızlık, onun yumuşak karnı olmaya devam ediyor. Fakat alttan alta mayalanan yeni bir işçi hareketi dalgası var. Harekete yön verecek öncü güçler bunun içerisinden güç kazanacak, serpilip gelişecek.

Kapitalizmi yıkıp, sosyalizmi kuracak olan iradeyi büyütelim. Şimdi adımlarımızı emeğin haklarını genişletmek, işçi sınıfı ve emek güçlerinin dayanışmasını büyütmek için atalım!..

-Kapitalizmi yıkıp, sosyalizmi kuracağız!..

-Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!..

TİKB-YDK
20 Nisan 2010

Daha fazlası

İlgili

Close