DÜNYA

20-21 Şubat röportajları

20subat_tekel_09Tekel işçileriyle dayanışmak için dört koldan gelen işçi ve emekçilerle direnişi ve önerilerini konuştuk:

Nereden geliyorsunuz?

Abdülhalim Koç: Marmaray’dan geldik. 3 yıldan beri mücadelemizi yapıyoruz, 3 yıldan beri sadece 1 TL zam verdiler. Bu ikinci seferdir Ankara’ya gelişimiz. Valiliğe gittik, Gama Nurol’a gittik, hiçbir şey çıkmadı. Bugün de Tekel işçilerine destek vermek için buraya geldik.

Direnişinizde Tekel işçilerinin nasıl bir katkısı var?
Onlara destek olarak pankartımızı açtık. Hem kendimize hem onlara destek veriyoruz.

68 gündür burada olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ciddi bir direniş var, ölüm var dönmek yok. Bizim de aynı.

20subat_tekel_07Kaç kişisiniz şu anda?
80 kişiyiz. Çadır kurduk ama şimdi yok. Şimdi buraya çadır kurmaya niyetimiz var.

Bir başka Marmaray işçisi: Başbakan Tekel işçilerinin fabrikasını kapatıyor, kendi fabrikasını niye kapatmıyor? Kendi fabrikasını kapatsın.

Foça belediye baştemsilcisi Emin Ayvaz
: Bugün Tekel işçilerine yarın bize, onun için Tekel işçilerinin kazanması için biz de destek veriyoruz.

Tekel’de ilgili gelişmeler sizi nasıl etkiliyor?

Her gün takip ediyoruz. Biz de Foça’da destek için işbırakma eylemleri yapıyoruz. İki haftada bir Cuma günleri tam gün işbırakma eylemi yapıyoruz Tekel için. Buraya 45 kişi geldik.

Şevket Gür: Herkes gelmek istiyordu ama imkanlar kısıtlı olduğu için gelemedi. 68 günlük bu direniş çok güzel bir şey. Ülke tarihinde olmayan bir şey.

20subat_tekel_0528’inde çadırları kaldıracağız diyorlar?
Biz de direnmeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımızı destekleyeceğiz, geri adım yok.

Sizin çalışma koşullarınız nasıl?

Çalışma koşullarımız iyi ama ücretlerimizi düzenli alamıyoruz bu hükümetten dolayı. Yerellere verilen yüzde paylarının düşmesiyle çok zora düştük. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz ama çok zor. Ama kötü günler önümüzde.

3 ay sezonumuz var Foça’da, oradan gelen gelirle kışı geçirmeye çalışıyoruz. Foça halkı da hizmet bekliyor. Metropol olduğumuzdan dolayı 4 belediye bize bağlandı, işimiz daha zorlaştı.

Foça’da Tekel işçilerine destek var mı?
Tabii, yardım kampanyaları var. Önümüzdeki günlerde 1 TL’ni paylaş kampanyası başlatıyoruz esnaflarla birlikte. Foça tam destek Tekel işçisine.

Sine-Sen YK üyesi Murat Muslu: Tekel işçisinin mücadelesinden bağımsız değil bizim mücadelemiz. Açıkçası biz onlardan daha kötü koşullarda çalışıyoruz. 16-18 saatlere varan çalışma süreleri var. Setlerde vahşi kapitalizm dibine kadar yaşanıyor. Biz de emekçi kardeşlerimizle dayanışmak için buradayız. Tüm emekçilerin sorunu ortak aslına bakarsan. Biz de bu çerçevede buradayız, onların mücadelesini destekliyoruz. Sorunlarımız tüm emekçilerin birliği çerçevesinde çözülecek.

Bu kadar kitlesel bir direniş uzun yıllardır yaşanmamıştı, bunu neye bağlıyorsunuz?
Bu kaçınılmaz bir şey. İnsanların yaşamı kısa belki ama toplumların yaşamında bir kuşak iki kuşak geçse bile, ölü toprağı serpilse bile, illa ki o zorba düzenler sonuna kadar devam edemez. İnsanlar mutlaka bir gün bunca haksızlığa karşı koyarlar.

Ellerine yasaları, yetkileri alanlar, kanunları koyanlar ben devletim, her hakkı gaspederim dayatmasını sonsuza kadar sürdüremezler. Elbet bir gün insanların içindeki ölü toprağı iki kuşak sonrası kalkar, bunu engelleyemezler, tarih boyunca böyle olmuştur. 2010’dayız, belki bunun tohumları 2018’de meyve olacak.

Balnak Nakliyat direnişçisi Fatih: Biz de bundan 3 ay önce sendikada örgütlendik. 3 gün sonra işten atıldık. Şu an atılan 30 kişiyiz. Çalışan sayısı çok daha yüksek, çoğunluğu da sağladık. Bakanlığa gönderdik, yetkiyi bekliyoruz. Atılmayan işçi sayısı şu an 500 kişi. Çoğunluk sendikada. Balnak Kocaeli’de lojistik işiyle uğraşan bir şirket. Procter Gamble’ın lojistiğini yapıyor..

Erol Özkan: Ben 6 yıldır Balnak işçisiydim. 11. ayın 20’sinde örgütlendik. Aynı 4C’de olduğu gibi bizi müteahhite geçirdiler ve işten attılar. Şu anda kapıda bekliyoruz.

Bizi Ankara’ya getiren şey Tekel işçileri oldu. Çünkü onların kazandığı her şey bizim kazancımız demektir. Onlar 4C’yi kazanırsa biz de müteahhite karşı kazanırız.

Beni sözlü olarak sendikalı olduğum için attılar. Ama yazılı olarak iş daralması diyor ama her gün 20 kişiyi işe alıyor. Artı bunun yanında 6,5 yıl çalışmama her yılına 4 ödülüm var. Bunu Gebze gazetelerinde görebilirsiniz.

68 günlük direnişi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu insanların davası haklı bir dava, bunun için buradayız, bunun için Çayırova’lardan buraya geldik. Kendimiz için gelmedik. Tekel işçisi ne kadar kazanırsa biz de kazanırız.

Fatih: Başbakanın 4C dediği şey resmen işçinin elinde patlamaya hazır C4. Bu bomba! Niye işçinin elinde patlasın, Tayyip’in elinde patlasın.

Vamos Bien Ultra Fenerbahçe nedir?
Vamos Bien Ultra Fenerbahçe taraftarı Tümer: Biz tribünlerde cinsiyetçiliğe, küfre, her tür ırkçı söyleme karşıyız. Ve yeni bir taraftar kültürü oluşturmaya çalışıyoruz. Fenerbahçeliyiz. Vamos Bien de “Her şey yolunda” demek.

Bu en çok mücadele ettiğiniz kültüre sahip takımlardan biri ama?
Hayır, eskisine göre en fazla yapıldığı takım Fenerbahçe değil. Biz birçok şeyi kırdık. Türkiye’de tarafarlara bakış ; apolitik, içen, maçlara giden, dünyada bihaber insanlardır. Ama biz öyle değiliz. Vamos Bien İspanyolca her şey iyi gidiyor” demektir.

Siz nereden geliyorsunuz?

Ben İstanbul’dan geliyorum. 2 arkadaşım Ankaralı, iki de İstanbullu misafirimiz var.

Nasıl haberleşiyorsunuz, internet üzerinden mi?
Vamosbien.org isimli bir sitemiz var, onun forum sitesi var.

İsmail: Bizim Tekel işçileri için tribünlerde yaptığımız etkinlikler var. Sadece alanlarda değil. Birkaç hafta önce Kadıköy’de Fenerbahçe maçında, “Tek büyükten Tekel’e selam” diye pankart açtık mesela. Ve o pankarttan kaynaklı iki üyemiz gözaltına alındı.

Tümer: Bu Tekel’le ilgili tribünlerde yapılan ilk eylemdi. Bizi izlemeye devam edin!

68 günlük direnişin İstanbul’dan görünüşü nasıl, yarattığı etki nasıl?
Sakarya meydanı genel olarak Ankara’nın eğlence merkezi. Fakat burada bir direniş alanı var. Her yeri direniş kokuyor. Ve işçilerin gözündeki kararlılığı insanlar görüyor. O işçilerin gözündeki direnişi görebilmek çok önemli. Ve sokakta yatmaları. Bu birçok insanı etkiledi, biz bunu Ankaragücü taraftarlarında dahi gördük, en şey bildiğimiz arkadaşlar gelip Tekel işçilerine destek olmaya başladılar. Bu başka işçiler için de geçerli. Genel olarak Türkiye halkının böyle bir şeye ihtiyacı varmış.

İsmail: Tekel işçileri bize onu kazandırdı, birlik olunca neler yapılabildiğini.

Tümer: Kendileri de bunu öğrendiler zaten, mücadele içinde öğrendiler.

Tatvan’dan BTS’li emekçi memur Selim: Siz de 25 Kasım’da ceza alanlardan mısınız?
Hayır, bizim orada ceza alan arkadaş olmadı. Tatvan komple işbırakma eylemine katıldı. Elazığ’daki arkadaşlar sabah gidecek treni öğlen yolladılar. Bizde 24 saat feribot çalışmadı. İş bırakmanın etkisi oldu, arkadaşlar dirençli durdular. Feribot Van’a 24 saat gidemedi.

Neden buradasınız?
Biz çocuklarımızın geleceği için buradayız. Belki bugün bizi direkt etkilemiyor ama çocuklarımızı, bizim geleceğimizi etkileyecek. KESK olarak da sonuna kadar da destek vereceğiz işçilere.

68 günlük direnişi nasıl buluyorsunuz?
Güzeldir, halk nezdinde bayağı bir çevre buldu. Tek eksiği var, o da Türk-İş’in fazla destek vermemesi. Türk-İş gerçekten 4 Şubat’ta iyi bir şey yapamadı. O son görüşmenin yapılması direnci bayağı kırdı.

Özellikle Kürt illerindeki Tekel fabrikalarının kapatılması sizce nelere yol açacak?
Özellikle bakarsak Bitlis’teki tek fabrika Tekel’dir. Hayvancılık ölmüş. Bundan sonra ne olacak, göç başlayacak. Tarihi bir kent olmasına rağmen köye dönecek. Ekiciler gerçeği var. Binlerce insan tütün ekimiyle uğraşırken hepsi göç etmek zorunda kaldı. Perişan oldular. Onun için peşini bırakmamak lazım. Bu sermayeye hizmettir, başka bir şey değildir.

Tekel’le ilgili Van’da neler yaptınız?
İki defa basın açıklaması yaptık. Meşaleli yürüyüş yaptık. Sürekli diyalog içindeyiz.

Batman TPAO’dan Şaban
: Ankara’dayız çünkü her şeye rağmen biz ekmeğimiz için, Fizan’a bile gitmeye hazırız.

Siz de özelleştirme kapsamında mısınız?

TPAO’nun yüzde 50’si özelleşti. Kalan tek kısım kalifiye işçilerin olduğu kısım. Bugün onlara ise, yarın da bizim başımıza geleceğinden dolayı biz bu eylemi destekliyoruz. Bize sadece yönetici ve temsilciler gelsin denildi, o yüzden 1 otobüsle geldik.

Gece nasıl geçti?
Sabaha kadar bekledik, slogan attık, oynadık. Ortam gayet sıcaktı. Tekel işçilerinin eylemi 70 güne dayandı, perişan durumdalar. Yaptığımız eylem çok iyi ama Türk-İş kararlı olmalı. Yarın kapalı kapılar ardında imza kayıt aaltınna almamalı. İşte biz bu eylemi gerçekleştirdik ama başaramadık, hadi yürüyün gidin evinize. Bu denilmesin.

Tekel direnişi Ankara dışında nasıl görünüyor? Nasıl bir etki uyandırıyor sizde?

Gayet güzel gidiyor, biz başarılı bir eylem görüyoruz fakat en son karar yöneticilere kalıyor. Biz taban olarak tamamen şalterlerin inmesinden yanayız. Tamamen üretime dayalı genel grev niteliğinde bir eylem yapılması gerekiyor. Başka türlü çözülmez.

Şartları nasıl buldunuz?
Çadırlar gayet ilkel durumda. Acınacak bir durum. Ama bu hükümetin bir ayıbıdır. Kendileri gelsin, değil 70 gün, 3 gün bu çadırlarda yaşayabiliyorlarsa görelim. Büyük bir fedakarlık.

TPAO’dan Hasan
: Bütün öğrenciler 4C’ye doğru yol alacaklar, o korku onlarda da var. O yüzden burada gençler bağırıp çağırıyor. Çünkü geleceklerinden korkuyorlar. Bu kadar sözleşmeli öğretmen var, daha önce bu yoktu. Bu herkese gelecek.

Tabii biz de sıradayız. TPAO zatden özelleşmiş durumda. Yüzde 50’si taşeron. Herkes geleceğinden korkuyor aslında, bu bir gelecek korkusu. Ama bunu konfederasyonlar engelliyor. Bunun en büyük engel konfederayonlar, sarı sendikalar.

Temsilciler, işçiler gelmesin diyorlar, bunu aşamaz mıydınız?
Bizim konfederasyonlarımız, bir yerde bizim güvencemiz. İşyerinden güvencesiz ayrılamayız. Buraya gelince rapor almamız gerekiyor, sendikal izin aldık geldik. Sendikaya karşı gelince bu defa karşımızda çok sert bir işveren görüyoruz. Bizim buraya gelmemize karşı çıkmaya çalıştılar. Nasıl anlatayım bunu, hem konfederasyonlar hem işverenler arasında kaldı çalışanlar.

Şu anda Batman’dan, Adıyaman’dan, Diyarbakır’dan geldik. Konfederasyonlar hepsini dağınık bıraktı, bilinçli yapıldı bu.

70 güne yakışacak bir sonuç nasıl alınacak? Bu şartlarda direniyorlar, nasıl çözeceğiz?
Tabii genel grev. Zaten elimizde bir o. Yapılacak şey, elimizi taşın altına en fazla 3 gün koyacağız. Havayolları, karayolları, enerji dursa, hiç kimse karşısında duramaz. Şu an sadece bağırıp çağırıyoruz. Konfederasyonlarımıza biz de diyoruz, 60-70 gün değil, 2 günlük, 3 günlük genel grev silahını kullanın.

Gördüklerime çok çok üzüldüm. İçimden ağlamak bile geldi. Çünkü çocuğum üniversitede okuyor. Bir buçuk yıl sonra mezun olacak, bana şimdiden diyor ki acaba ben 1 milyarlık iş bulabilecek miyim? Şu an hayatın tadı yok onun için.Geleceği için korkuyor. Bu yüzden Tekel’in geleceği bizim geleceğimiz.

Bu mücadele zaferle bitmeli, ama konfederasyonlarda öyle bir çaba yok. Başarılı bir şekilde bitmeli. Kilit yine bizde, çalışanlarda. Havayolları, karayolları işçilerinde. Tüm konfederasyonlarda. Konfederasyonlar 100 bin kişiyi getirebilirdi, organize edebilirdi ama yapmadı. Bugün başbakanı bile yalanlayamıyorlar.

Daha fazlası

İlgili

Close