Yerellerde var olan yerlisi ve göçmen işçi emekçisinin çıkarlarını savunan, göçmenlere yönelik ırkçı, ayrımcı, faşist uygulamalara karşı çıkan, adaylar desteklenmelidir.
Faşizme özgü yöntemlere her geçen gün daha fazla sarılan burjuva demokrasisinin en üst yürütücü kurumlarından Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak. Köşe başlarını tutmuş burjuva ve ırkçı faşist partiler ırkçılık, milliyetçilik, ayrımcılık propagandalarını hızlandırdılar. Emperyalist tekellerin kârlarını katlamak, Avrupa çapında sömürüyü derinleştirmek, ırkçı faşist, militarist, göçmen karşıtı politikalara uygun yasaların anayasası konumunda ne varsa çıkaran ve uygulayan bu kurumda, ırkçı faşist partiler ağırlıklarını kurmaya çalışıyorlar.
Avrupa’da yerli ve göçmen emekçilerin mücadelelerle kazandıkları ne kadar hak varsa herbirinin ortadan kaldırılması için açık demagojiye dahi başvurmadan savunmaktadırlar.
En fazla öne çıkardıkları, mültecilerin kendi ülkelerine gönderilmeleri, göçmen karşıtı politikalardır. Faşistlerin iktidara geldiği İtalya’daki Meloni Hükümeti İtalya’ya ulaşan mültecileri Arnavutluk’a taşımaları için gemilerini harekete geçirdi bile.
Bununla beraber, başta grev hakkı, gösteri ve yürüyüş hakkı, örgütlenme hakkı olmak üzere birçok alanda kısıtlanmalara gitme onların başlıca muradıdır. AP seçimlerinde bu savunularda faşist partilerle kendine sağ sol ya da başka isim veren burjuva partilerle aralarındaki farklar silikleşmektedir.
Seçimler özgülünde karşıt propagandada hayli zayıf kaldığımız bu koşullarda, yapılacak parlamento seçimlerinde ırkçılıkta, ayrımcılıkta ve savaş kışkırtıcılığında birbirleriyle yarışan bu partilerin hiçbir adayına oy verilmemelidir.
Yerellerde var olan yerlisi ve göçmen işçi emekçisinin çıkarlarını savunan, göçmenlere yönelik ırkçı, ayrımcı, faşist uygulamalara karşı çıkan adaylar desteklenmelidir.