DÜNYA

Biri Almanları gözetliyor mu?


Almanya’ya taşındım taşınalı, ne olursa olsun, her zaman için güvenebileceğim hiç değilse bir kurum olduğunu düşünmüşümdür: Alman demiryolları.

Alman trenlerinin beni bir yerden diğerine güvenli şekilde ve zamanında götüreceğine güvenim tamdır.

Ancak büyük bir değişim havası var ortalıkta.

Buharlı trenin kazanına küreklenen kömürler gibi, Alman demiryollarının prestiji de duman olmuş halde. Alman Demiryolları bir güven bunalımıyla karşı karşıya; müşterilerinin değilse bile kendi personeli içinde…

Bunun nedeni de Alman Demiryolları tarafından hazırlatılan 37 sayfalık bir rapor.

Kurum son on yıl boyunca personelini gizlice izlettirdiğini kabul etti; nedeni de biletçilerden tren sürücülerine yolsuzluğa bulaşan olup olmadığını saptamak.

Örneğin, “Babil Operasyonu” adı verilen en kapsamlı gizli izlemelerden birinde, Alman Demiryolları 173 bin çalışanının telefon ve banka kayıtlarını inceletmiş. Amaç personelin kurumla iş yapan şirketlerle ilişkisi olup olmadığını, bu şirketlerden bir maddi çıkarı olup olmadığını görmek.

“Sincap Operasyonu” adı verilen diğer bir çalışmada ise kurum bazı bilgileri içeren bilgisayar disketlerini özel bir detektiflik şirketine vermiş. Disketlerde bazı üst düzey yöneticiler ve hatta akrabaları hakkında bilgiler varmış.

Alman Demiryolları bu kadar çok sayıda çalışanından kuşku duymanın ve kitle halinde izlemeye alma politikasını gizli tutmanın doğru olmadığını kabul ediyor. Kurum tüm demiryolu çalışanlarına özürlerini yazılı olarak bildirdi; ancak Alman Demiryolları yakınlarda personelini izlemeye aldığı ortaya çıkan tek büyük Alman şirket değil.

Geçen yıl süpermarket zinciri Lidl’ın yaptıkları manşetlerdeydi. Gizli kameralarla personelin hangi sıklıkta çalışma yerlerini terkedip, tuvalete gittiğini tespit eden şirket, bilgi koruma yasalarını ihlal ettiği için para cezasını çarptırıldı.

Telekomünikasyon devi Deutsche Telecom da üst düzey yöneticilerinin telefon konuşmalarını dinlettirdiği için şu anda soruşturma altında. Şirket yöneticilerin gazetelere bilgi sızdırıp sızdırmadığını anlamak için bu yola başvurmuştu.

Adını saydığımız bu şirketlerin hepsi yürüttükleri bu gizli operasyonlar hakkında pişmanlıklarını bildiren açıklamalarda bulundu ve şirketlerin bilgi koruma politikalarını iyileştirme sözü verdi. Ancak Almanya’nın önde gelen şirketleri kendilerine bu konuda çeki düzen verseler bile personel ile çalıştıkları kurum arasındaki güven bağı büyük bir darbe almış durumda.

Ülkenin Bilgi Koruma’dan Sorumlu Yetkilisi’ne, “şimdi bir çok çalışan kendilerinin de izlemeye alındığı düşünüyordur, öyle değil mi” diye sordum; yanıtı “bu yüzden de çok sayıda çalışan arasında yaygın bir kaygı havası var” oldu… İyi ama bu uygulama Almanya’ya özgü bir şey mi? Alman yetkilinin buna yanıtı ise “dünyanın dört bir yanında şirketlerin çalışanları hakkında giderek artan miktarda bireysel bilgi topladığı” şeklinde… Alman yetkiliye göre “işyerinde personelin izlenmesi dünyanın her yerinde olan bir uygulama.”

Daha fazlası

İlgili

Close