1 Mayıs‘ta iş güvencesi, eğitimin parasız hale getirilmesi, işsizlik talepleri hemen her ülkede farklı dillerden haykırıldı

1 Mayıs‘a bu yıl dünyada kitlesellik damgasını vurdu. Avrupa’dan Rusya’ya, Amerika’dan Arnavutluğa, Asya ülkelerinden Afrika’ya dek, neoliberal politikaların iflası ve iş güvencesi, haftada 30 saatlik iş günü, eğitimin parasız hale getirilmesi, işsizlik talepleri hemen her ülkede farklı dillerden haykırıldı.

Kapitalizme karşı sosyalizm özlem ve istemi ise; Rusya’da Lenin ve Stalin posterleri ile dile gelirken, Balkanların en kitlesel gösterisi 100 bin kişi ile Arnavutluk‘un başkenti Tiran‘da oldu.

Avrupa’nın bazı ülkelerinde kendi gözlemlerimiz ve objektiflere yansıyan yanlarıyla dünyada 1 Mayıs.

Yunanistan: Yunanistan İşçi Sendikaları Federasyonu (GSEE) ile Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) düzenlediği 1 Mayıs gösterilerinde “Bütçe açığının daraltılması için ekonomik reformlar” adı altında emekçilere yeni saldırı dalgası protesto edilirken, Syntagma Meydanı‘nda toplanan binlerce kişi bu doğrultuda taleplerini haykırdı. Bu arada bir grup eylemci parlemento binasına doğru yürüyerek, Maliye Bakanlığı binası yakınlarında sloganlar attı. Göstericiler, “IMF cuntasına hayır!” ve “IMF ve AB Komisyonu dışarı” diye bağırdı.

Atina ve Selanik‘te gösteriler esnasında yaşanan çatışmalarda polis kontrolü sağlayamadı. Selanik’te, özel ve kamu sektörü çalışanlarının katılımıyla düzenlenen gösterilerde bir grup eylemci, banka şubeleri, işyerleri ve park halindeki araçlara molotoflar attı.

Almanya: Almanya genelinde farklı kentlerde toplam 450 etkinlik ve kutlama düzenlendi. İşçiler ve emekçiler ağırlıklı olarak sendikaların düzenlediği yürüyüş ve mitinglerdeydi. Almanya’da bu yıl Alman Sendikalar Birliği’nin çatısı altında düzenlenen en kapsamlı gösteri, Essen‘de yapıldı. Ağırlıklı olarak, çalışanlara iş güvencesi sağlanması ve adil ücret ödenmesi talepleri dillendirildi. DGB Başkanı Michael Sommer, burada yaptığı konuşmada, krizin gerçek nedenini gözlerden gizleyerek, yine finans piyasalar dedi. “Yeni bir ekonomik krizin önlenmesi için, finans piyasalarında önlemler alınması gerektiği, bankaların ekonomik krizin yolaçtığı zararı karşılaması, Federal Hükümetin bankalara getirmeyi planladığı özel verginin yetersiz olacağını” savundu. Ayrıca yeni krizlerin kapıda beklediğine dikkat çekerek, “Yeni bir krizin kontrol altına alınması zor. Ayrıca olası kriz barış ve demokrasiyi de tehdit edecektir” diye konuştu.

1 Mayıs’ta gözler yine, her yıl çatışmaların çıktığı Berlin ve Hamburg‘daydı. Hamburg’daki Schanzenviertel semtinde yaklaşık 150 kişiden oluşan anti-faşist bir grup polisle çatıştı. Hamburg polisi gösteride 13‘ü güvenlik görevlisi olmak üzere en az 14 kişinin yaralandığını açıkladı. Gözaltılar yaşandı.

Aralarında Berlin’in de bulunduğu bazı kentlerde Neonaziler tam da 1 Mayıs günü yürüyüş yapmaya kalkıştılar. Faşistler karşılarında devrimci ve anti-faşistlerden oluşan 10 bin kişiyi bulunca yürüyemediler. Bunu gören Berlin polisi, Berlin’in turistik bölgesi Kurfürstendamm‘da biraraya gelen 350 faşisti “geçici olarak gözaltına” alarak aslında korudu!

Fransa: Fransa‘da ülke genelinde, 280 noktada yapılan 1 Mayıs gösterilerine 350 bine yakın insan katıldı. Neoliberal politikaların protesto edilirken, gösterilere Sarkozy ve hükümet karşıtlığı damgasını vurdu.

İspanya: İspanya’da ise 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla ülke çapında 100‘e yakın gösteri düzenlenirken, en kitleselleri Madrid (50 bin) ve Barselona‘da (60 bin) olmak üzere 80 kentte kutlandı. 1 Mayıs gösterilerine damgasını vuran kemer sıkma politikaları ve çığ gibi büyüyen işszilik karşısında çalışma ve yaşam güvencesi talepleri oldu.

İspanya emekçileri, AB ülkeleri içerisinde Yunanistan’dan sonra krizin sonuçlarını en ağır yaşayanlardan.

CCOO ve UGT konfederasyonları 5 milyonu aşan işsizlere istihdam koşullarının, iş imkanlarının yaratılması, emeklilik ve tazminat hakkının korunması taleplerini öne çıkardılar. İspanya’da emeklilik yaşı 65′den 67′ye yükseltilmek, bir yıllık tazminat hakkı da 45′den 33 iş gününe düşürülmek isteniyor.

İtalya: 1 Mayıs gösterilerine damgasını vuran, ekonomik kriz ve artan toplumsal gerilimle birlikte gemi azıya alan ırkçılık ve göçmenlerin günah keçisi olarak gösterilmesi oldu. Göçmen işçi ve emekçilerin hedef haline getirilmesine karşı “Göçmenler olmasa İtalya durur” sloganı haykırıldı.

Irkçılığın hedefi olan, insanlık dışı koşullarda barakalarda yaşamaya mahkum edilen, trajik ölümler yaşayan kağıtsız göçmen emekçiler kölelik koşullarına karşı 1 Mayıs’ta sokağa çıkan İtalyan işçi sınıfının tam desteğini aldı. CGIL, CISL ve Uil sendika konfederasyonlarının organize ettiği gösterilerde iş ve yaşam güvencesi istem ve talepleri öne çıktı.

Filistin: Gazze Şeridi‘nde 1 Mayıs dolayısıyla düzenlenen gösteride 2 binden fazla Filistinli, İsrail ablukasını protesto ederken, İsrail askerlerinin saldırısına uğradı.

Küba: Küba’nın başkenti Havana‘daki Jose Marti Devrim Meydanı‘nda düzenlenen 1 Mayıs İşçi Bayramına 32 ülkeden binden fazla sendika lideri katıldı. Kübalılar, aynı zamanda Fidel Castro‘nun posterlerini de taşıdı.

Rusya: Rus medyasının yazdığına göre; ülke genelindeki 1 Mayıs gösterilerine yaklaşık 1 milyon 700 bin kişi katıldı. Geçen yıllara oranla yüzde otuz daha fazla katılım olduğu söyleniyor. Moskova‘da Komünist Parti’nin düzenlediği Kızılmeydan Yürüyüşü’ne katılan göstericilerin NATO aleyhine sloganlar atarak, Lenin ve Stalin posterleri taşıdığı bildirildi.

Rusya’ya bağlı Kafkaslar‘daki Kabardin-Balkar Cumhuriyeti‘nde 1 Mayıs gösterileri sırasında düzenlenen bombalı saldırıda bir kişi öldü. Rus ajansları, bombalı saldırıda 21 kişinin de yaralandığını duyurdular.

Kıbrıs: Kuzey Kıbrıs’ta, “Kıbrıs Barış Platformu” öncülüğünde, 21 örgüt tarafından düzenlenen ve Kıbrıs Rum kesiminden bazı sendika ve örgüt temsilcilerinin de katıldığı etkinlik Türkçe ve Rumca sunuldu. Etkinliğin, “Kıbrıslı Türkler ve Rumların 51 yıl aradan sonra ortak 1 Mayıs kutlaması olduğu” belirtildi.

Yürüyüş sırasında “Sınırlar Kalksın, Halkların Özgürlüğü“, “Halk İradesini Yok Sayan Meclisin Saygınlığı Yoktur“, “Yaşasın Sosyalizm” yazılı pankartlar taşındı ve “Bağımsız Kıbrıs“, “Bütün Halklar Kardeştir“, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm“, “Emperyalizme Karşı Birleşik Cephe“, “Son Son Son İşgallere Son” şeklinde sloganlar atıldı.

Arnavutluk: Arnavutluk’ta 1 Mayıs başkent Tiran‘da İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından düzenlenen bir mitingle kutlandı. Hükümeti ve işsizliği protesto gösterisine dönüşen mitingde ülkedeki ekonomik krize çare bulunması istendi. İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Kole Nikolla yaptığı konuşmada 1 Mayıs’ın “bayram değil, protesto günü” olduğunu söyleyerek, “İşsizliğin giderek arttığını ve işçilerin de açlık sınırında yaşadığını, hükümetten, mevcut sorunlara zaman kaybetmeden somut çözümler getirmesini” istedi. Gösteriye 100 bin kişinin katıldığı söyleniyor.

Bulgaristan: Ana muhalefet konumundaki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) başkent Sofya‘nın Aleksandar Nevski meydanında hükümetin sosyal politikasına karşı miting düzenledi. Bulgaristan’ın “derin bir kriz içinde bulunduğunu” belirten Stanişev, kriz karşıtı alınabilecek en acil önlemin Maliye Bakanı Simeon Dyankovun istifası olabileceğini belirtti. Büyük bölümü orta yaşın üzerinde olan binlerce kişinin katıldığı mitingde konuşan BSP lideri ve eski Başbakan Sergey Stanişev, hükumetin istifasını istedi. Stanişev “Bulgarlar bir polis devletinde yaşıyor” dedi.

Kosova: Kosova’da 1 Mayıs Uluslararası İşçi Bayramı’nda, Kosova Bağımsız Sendika Birliği (KBSB), hükümetin iş ve işçi politikasını protesto etti. KBSB Başkanı Hacı Arifi, Kosova’da “Kamu ve özel kesimde çalışan işçilerin çok büyük haksızlıklara uğradığını, İş Yasası’nın bir an önce çıkartılmasını, özelleştirmede rüşvet ve yolsuzluklara son verilmesini” istedi. Kosova’nın dört bir yanından gelen sendikacılar hükümet ve parlamento binalarının önündeki meydanda toplanarak, “Yolsuzluğa son, özelleştirmeden alınteri payımızı istiyoruz, toplu sözleşme istiyoruz” yazılı pankartlar açtılar.

Asya: Başta Endonezya olmak üzere Japonya, Güney Kore ve Tayvan dahil çok sayıda ülkedeki yüzbinlerce işçi çalışma şartlarında iyileştirme istedi.

Endonezya’nın başkenti Jakarta‘da polis, Devlet Başkanlığı Sarayı önünde toplanan protestocuları dağıtmak için tazyikli su kullandı. “Bugün dayanışma günü” ve “Baskıya derhal son” sloganlarıyla başkanlık sarayına yürüyen göstericilere sayıları 15 bini bulan güvenlik güçleri, tazyikli su sıkarak müdahale etti. Nepal‘in başkenti Katmandu‘da da Maocu binlerce gösterici bir yürüyüş yaparak, hükümetin istifasını istedi.