Fransa: Sokaklar Cumartesi randevusuna hazırlanıyor

Fransa’da yüz binlerce emekçi üçüncü kez sokakları doldurdu.

Yine “Hep birlikte emeklilik reformuna hayır!” denildi. Sendikalara göre greve katılanların sayısı bu kez de 1,5 milyona yakındı.

İlk bilgilere göre, SNCF, RATP, rafineri ve enerji işçileri arasında, okullarda, havayolları ve kayak istasyonlarında greve yüzde 15 ile yüzde 80 arası katılım sağlandı.

Fakat eyleme katılımda bir önceki greve oranla biraz düşüş vardı. Bunun başlıca nedenlerinden biri, eylem günü olarak belirlenen 7 ve 11 Şubat tarihlerinden birinin cumartesiye denk gelmiş olması. Böyle olunca, grev ve eylemlere zaten koşullarını zorlayarak katılan özel sektör çalışanlarının, örgütsüz olanların ve küçük işletmelerde çalışanların belirlenen tarihlerden birinin zaten cumartesiye denk geliyor olmasından yararlanarak katılmayı o güne bırakmasıydı.

İkinci neden ise, belirlenen tarihin Fransa’nın kimi bölgelerinde okul tatiline denk gelmiş olmasıydı.

Üçüncüsü de, belli aralıklarla ve zamana yayılan eylemin hem ekonomik olarak hem de psikolojik yorgunluk, yılgınlık ve kazanmaya dair inancı kısmen zayıflatma olasılığıdır.

Yani, reforma karşıtlıkta emekçiler cephesinden bir düşüş yaşanmıyor. Ancak zamana yayılan, sürüncemeye bırakılan bir seyir, kitlelerin moral ve motivasyonunda büyük rol oynuyor.

Sürece öncülük yapan çoklu sendikalar birliği maalesef parlamento görüşmeleri üzerinde yapacakları baskılara endeksli bir eylem takvimi izliyorlar. Her kesimden tepki alan bu reform karşıtlığı, parlamenter ve sendikalist bir çizgide tutulmaya çalışıldığı için burjuvaziye zaman kazandıracaktır. Kitlelerin moral ve motivasyonunda ciddi bir rol oynayacaktır.

Alternatif bir örgütlenmenin yokluğu, ya da henüz son derece cılız oluşu burjuvaziye cesaret veriyor. Dolayısıyla, durmadan “yeterince pedagoji yapmadık”larından dem vurup kafa şişiriyorlar.

Aslında bu pedagoji dedikleri kitleleri ikna etme, manipüle etme yöntemleri artık sökmüyor, en azından emeklilik reformu açısından bu böyle. Fakat bu sürecin seyrinde sendikalar şimdilik belirleyici. Nereye kadar böyle sürer o da bilinmez…

Diğer taraftan Fransa Parlamentosu içinde de hararetli bir süreç yaşanıyor. Sol blok, 64 yaş reformuna karşı, 60 yaşında emeklilik başta olmak üzere, 20 bin maddelik öneriyi senatoya sunarak Macron’un 64 yaş reformunu bloke etmek istiyor.

Burjuvazinin reform yanlısı kanadı ise eylemlerin sarsıcı gücü karşısında moral bozukluğu yaşasa da geri adım atmamakta ısrarlı.

En yetkin adamlarıyla televizyonlardan durmaksızın demagojik “ikna” seferleri düzenleseler de, bu, kitlelerin aklını küçümsedikleri hissi yaratmaktan ötesine gitmiyor.

Kendileri de bunun işe yaramadığını görünce, işi “gençlerin emeklilik geleceği olmayacak” ya da “bunu yapmazsak Fransa iflas eder” tarzında göz korkutma ve tehditlere kadar vardırdılar.

Fransa burjuvazisi, Fransa halkı karşısında aciz durumda. Bu sürecin moral üstünlüğü bizde.

Gidişatı eylemlerin yöntem ve taktikleri  belirleyecek.

Sokaklar Cumartesi randevusuna hazırlanıyor.

Alınteri Gazetesi