Yoksul bir ülkeye kaçtılar, çünkü anavatanları daha umutsuz…
Herkes Etiyopya’ya kaçtı, artık kimse geri dönmek istemiyor
Yoksul bir ülkeye kaçtılar, çünkü anavatanları daha umutsuz..
Dünya çapında 70 milyondan fazla insan oradan oraya kaçıyor. Açlık, savaş, zulüm veya şiddetten kaçıyorlar. Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı’na (UNHCR) göre, her gün 37 bin kişi evini terk etmek zorunda. Kaçanların birçoğu yoksul ve krizde olan ülkelerde sığınma ve güvenlik arıyor.
Bu mülteci ülkelerinden biri Etiyopya. Ülkede yaklaşık 750 bin kayıtlı mülteci yaşıyor. Bildirilmeyen vakaların sayısı da düşünüldüğünde bu rakam muhtemelen daha yüksektir.
Mülteciler Cibuti, Somali, Sudan veya Eritre’den geliyor. Birçok insan özellikle komşu Eritre’den kaçıyor. 2019’un sonunda Etiyopya hükümeti ülkedeki toplam 140 bin Eritreli mülteciyi kayda geçirdi.
UNCHR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) göre, sadece 2019’da Etiyopya’nın idari bölgelerinden Tigray ve Afar’da toplam 70 bin yeni varış kabul edildi.
Uluslararası sivil toplum kuruluşu Freedom House, Eritre’yi “askeri otoriter devlet” olarak tanımlıyor. Ayrılıktan (1993) beş yıl sonra iki ülke arasında on binlerce insanın ölümüne neden olan bir savaş başladı. Savaş, 2000 yılında Cezayir Antlaşması’yla sona erdi, ancak Eritre ve Etiyopya düşman olarak kaldı. Sadece 20 yıl sonra, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in girişimiyle iki ülke ortak bir barış bildirisi imzaladılar. Ahmed, geçen yıl Nobel Barış Ödülü’nü aldı.
Eritre’de Etiyopya’dan bağımsızlığından bu yana hiçbir seçim yapılmadı. Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki liderliğindeki Halkın Demokrasi ve Adalet Cephesi (PFDJ), ülkedeki tek yasal parti -muhalefet yok. Yargısız keyfi gözaltı ve cezalar yaygın.
Eritre’de hem erkekler hem de kadınlar, Uluslararası Af Örgütü’ne göre zorunlu çalışmaya eşdeğer olan kalıcı askeri hizmet yapmak zorundalar.
Mülteciler zulüm görür ve firari olarak markalanır. Barış zamanında, beş yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalırlar -savaş zamanlarında hapis cezası beş yıldan ömür boyu hapse, ağır vakalarda bile ölüm cezasına kadar değişebilir.
İfade ve basın özgürlüğü neredeyse yoktur: 2001 yılında hükümet tüm bağımsız medyayı kapattı ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne göre Eritre, dünyadaki tüm ülkeler arasındaki basın özgürlüğü sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor.
Birçok Eritreli vatanlarından kaçmaya çalışır. Bunu yaparlarsa Etiyopya sınırının arkasındaki kabul merkezlerine yerleştirilecekler. Oradan çeşitli mülteci kamplarına getiriliyorlar.
Etiyopya’nın kuzeyindeki Hitsats bunlardan biri. Ancak, Etiyopya haber portalı Eezega’nın bildirdiği gibi, kamp kapanmak üzere. Etiyopyalı yetkililer 18 binden fazla kişiye başka bir kampa taşınmaları gerektiğini bildirmişlerdi.
Fotoğrafçı ve iletişim müdürü Susanne Doettling yıllardır tıbbi ve insani mülteci projelerini destekliyor, 2019 ortalarında kampa gitti, kamp sakinleriyle konuştu ve fotoğraflarını çekti.
“Hitsats’da öncelikle çocukları ve ergenleri görüyorsunuz, erkek çocuklar kızlardan hayli fazla” diyor. Oradaki insanların bir çoğu kötü yapılmış kulübelerin çevresine besin değeri yüksek sebzeleri ekerek, aylık yiyecek ihtiyacını sağlamaya çalışıyor diyor Doettling.
Çoğu mülteci kalmak istemiyor. Birçoğunun hayal ettiği yer Avrupa. “Konuştuğum herkes sadece güvenli ve huzurlu bir yaşam umuyor” diyor Doettling.
9 Mayıs’ta Spiegel’de yayınlanan makaleyi Gülenay Eren Alınteri için çevirdi.
Fotoğrafçı Susanne Doettling, Etiyopya’nın kuzeyindeki Hitsats’da bir mülteci kampında insanların günlük yaşamlarını belgeledi.
https://www.spiegel.de/politik/ausland/eritreische-fluechtlinge-in-aethiopien-warten-auf-eine-ungewisse-zukunft-a-5c35e7a9-883f-45c4-b7ae-0292d9190d20