İsveç’te Pazar günü yapılan genel seçimlerde „aşırı sağ“ 5 puan yükseldi. Sosyal demokratlar tarihinin en kötü sonuçlarını elde etti

YAŞANACAK DÜNYA– İsveç’te yapılan genel seçimlerde „Aşırı sağ“ın oylarını 5 puan yükseltmesi, dünya kapitalizminin yapısal bunalımıyla birleşik burjuva siyasette güçlenen eğilimin son örneği.

İsveç’teki faşist burjuva siyasetinde yaşanan yükseliş, sadece ABD ve Almanya, İtalya gibi emperyalist ülkelerle sınırlı olmayan, burjuva dünyanın genelinde olduğu gibi Avrupa çapında da yükselen ırkçı dalganın bir parçası.

Dünya çapında ivme kazanan bu yöndeki süreçler, emperyalist-kapitalizmin bir türlü içinden çıkamadığı yapısal bunalımı ve bununla birleşik kızışan emperyalist rekabet yönüyle olduğu kadar, bunun burjuva siyasetine yansıması yönüyle de 1930’ların dünyasını hatırlatıyor.

İsveç gibi burjuva ülkelerin „En zengini“ burjuva anlamda „En eşitlikçi“ olduğu söylenegelen ülkesinde burjuva siyasette görülen bu alt üst oluş, aynı zamanda -artık bir çok kesim tarafından kabul edilen bir olgu olarak- neoliberalizmin iflasını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu nedenle İsveç’te ortaya çıkan son sonuçlar sürpriz olarak görülmemeli.

Seçim sonuçlarına kısaca bakacak olursak;

Başbakan Stefan Löfven’in Sosyal Demokrat Partisi, oyların yüzde 28.3’ünü alarak birinci parti oldu. Sosyal demokrat parti açısından bu, tarihinin en kötü seçim sonucu.

„Aşırı sağcı“ Jimmie Akesson’un İsveç Demokratlar Partisi, oyların yüzde 17.6’sını aldı. Bir önceki seçimlere göre oy oranının 5 puan artırdı. Ama ikincilik pozisyonuna ulaşamadı. Muhafazakarlar yüzde 19.7’lik oy oranı ile ikinci oldu. Mevcut durumda, hiçbir parti çoğunluğu elde edemedi.