İŞÇİ SINIFI

Kavgada yeni aşama

TEKEL işçileri, sendika bürokrasisine ve başta 4/C olmak üzere tüm esnek çalışma biçimlerine karşı başlattıkları 2. TEKEL Direnişi’ni Türkiye’ye yaymak üzere, 78 gün önce kurdukları çadırları kaldırdılar

Kavgada yeni aşama

Ankara’daki 78 günlük direnişin ardından Tek Gıda-İş ağalarının verdikleri hiçbir söze ve aldıkları eylem kararlarına uymamaları, hükümetle 4/C üzerinden pazarlık yapıp işçileri satması üzerine, işçiler, 4 Ekim’de, Tek Gıda-İş Genel Merkezi önünde çadır kurup direnişe geçtiler. 78 gün süren direniş boyunca , sendika ağalarının, beslemelerinin ve polisin taciz ve saldırılarına maruz kaldılar. Buna rağmen direnişi sürdürdüler.

TEKEL işçileri, direnişleri süresince, sözde işçi dostu kurum ve partilerin de ihanetine uğradılar, yalnız bırakıldılar fakat yılmadılar. Direnişlerini duyurmak ve tüm güvencesiz çalışanlara seslenerek birleşik bir mücadele hattı örmek için, her Pazar Taksim’de meşaleli yürüyüş yaptılar. Birçok sanatçı ve aydının desteğini kazandılar.

TEKEL direnişçileri, şimdi yeni bir mücadele hattı çiziyorlar. Mücadeleyi yeni bir düzleme sıçratmak için direnişlerinin 78’inci gününde çadırlarını kaldırdılar. Bu arada, yeni mücadele hatlarını anlatmak için bir basın açıklaması düzenlediler.

Açıklamaya; Alınteri, Mücadele Birliği, ESP, Hava-İş Gökkuşağı Hareketi, Eğitim-Sen, Tekstil-Sen, Tersane İşçileri Birliği katıldı. Açıklamada, “4/C’li olmak; İş garantisi olmadan, kıdem tazminatsız çalışmak, sendikasız çalışmak, KÖLELİKTİR!” TEKEL İşçileri imzalı pankart açıldı. “Kavga bitmedi, daha yeni başlıyor!” , “Tekel işçisi yalnız değildir!” sloganları atıldı.

İşçilerin hazırladığı basın metnini aynen yayınlıyoruz:

2. TEKEL Direnişi’nin 78. gününde: 4/C’ye, geçici, sözleşmeli, taşeron çalışmaya karşı mücadelemizi Türkiye’ye yaymak üzere çadırlarımızı kaldırıyoruz.

78 gündür Tek Gıda-İş Sendikası başta olmak üzere konfederasyonlara ve tüm sendikalara, meslek örgütlerine sesleniyoruz. Başta 4/C olmak üzere bütün esnek çalışma biçimlerine karşı birleşik mücadele çağrısı yapıyoruz.

Bu çağrımız gerekli karşılığı bulmadı ve 78 gün boyunca ortaya çıkan gerçek şu ki; sendikal hareket, hak arama mücadelesinin uzağındadır; ya da parça parça, kendi alanlarıyla sınırlı kalan mücadelelerle meşguldür. İşçi ve emekçi sınıfların genel çıkarlarını savunmaya yönelik birleşik bir mücadele hattı örülmemekte, örülmek istenmemektedir.

TEKEL işçileri olarak işçi sınıfının özlük haklarını savunmak üzere başlattığımız 2. TEKEL Direnişi’ni yeni aşamaya sıçratmak üzere, 78 gün önce kurduğumuz çadırları kaldırıp tüm Türkiye’ye açılıyoruz.

Nitekim, bu amaçla geçtiğimiz hafta içinde Diyarbakır ve İzmir’de işçi toplantıları düzenledik, işçi komisyonları kurduk.

18 Aralık Cumartesi günü Ankara’da TEKEL mücadelesinin birinci yıldönümünde, saldırıya uğradığımız Abdi İpekçi Parkı’nda basın açıklaması yaptık. Ardından, birinci TEKEL mücadelesinde kaybettiğimiz Hamdullah Uysal arkadaşımızı andık ve bizlere 78 gün boyunca destek veren Sakarya esnafını ziyaret ederek, destekleri için teşekkür ettik.

18 Aralık’ta Ankara’ya İstanbul, Diyarbakır, İzmir, Samsun, Tokat, Manisa, Bitlis, Trabzon, Bursa’dan; on ilden TEKEL işçilerinin temsilcileri geldi. Ankara’da yapılan toplantıda, 4/C’ye karşı mücadelemizi “iş güvenceli, insanca yaşamaya yetecek ücret” talebiyle bütün Türkiye’ye yaymaya ve bizim gibi 4/C’de çalışmaya zorlanan işçilerle birleşmeye karar verdik.

Bu nedenle aldığımız kararları uygulamak ve tüm Türkiye’ye yayılacak mücadeleyi örgütlemek üzere, tıpkı birinci TEKEL mücadelesinin 78 günlük direnişine denk gelecek biçimde, ikinci TEKEL Direnişini de 78’inci gününde yeni bir aşamaya sıçratmak üzere karar aldık.

Böylece 2010 yılında iki TEKEL direnişi ve her ikisi de 78’er gün süren mücadeleler olarak tarihe geçmiştir. Şimdi sıra, mücadeleyi büyütmek üzere, tüm Türkiye’ye yayılacak bir mücadeleyi örgütlemek üzere harekete geçmektedir.

TEKEL işçileri olarak mücadelemizi Tek Gıda-İş Sendikası olmaksızın devam ettireceğiz. Çünkü Tek Gıda-İş yönetimi, TEKEL işçileri artık üyesi olmadığı için onları terk etmiştir. AKP Hükümetiyle anlaşmış ve 4/C’yi işçilere kabul etmeleri için telkinde bulunmuştur.

Verdiği sözleri tutmamış, açıkladığı eylem tarihlerine uymamış ve sürekli biçimde işçileri yanıltmış, yanlış yönlendirmiştir.

Şimdi görev bilinçli işçilerdedir. İşçiler olarak illerde oluşturacağımız İşçi Komisyonları’yla, yeni bir mücadele dönemini başlatacağız. Bu yeni dönemde, merkezinde TEKEL işçileri olmakla birlikte bütün 4/C’liler, güvencesizler, işten atılanlar, haklarını arayanlar yer alacaktır.

Haklarını ve özgürlüklerini arayan tüm toplumsal güçlere, öğrencilere, kadınlara, yoksul Kürt halkıyla dayanışma içinde, birleşik mücadeleyi örgütlemek için örgütleneceğiz, mücadele edeceğiz!

TEKEL işçilerinin mücadelesine destek veren tüm kurumlara, sendika ve meslek örgütlerine, siyasi parti ve devrimci örgütlere, platformlara teşekkür ederiz. Ancak işçilerin mücadelesinden korkup uzak duran, “sayınız az” deyip destek vermeyen, geleceğini işçilerle değil de sendika bürokrasisiyle birlikte gören sendika ve partileri de bu mücadele içinde tanıdık. Adında halk, emek, komünist, işçi bile yazsa, işçi sınıfı mücadelesiyle değil, sendika bürokrasisiyle işbirliğini tercih edenleri buradan kınadığımızı da açıklamak zorundayız.

İşçi sınıfı öncelikle kendi gücüne güvenmeli, öncelikle kendi iç örgütlenmesini yapmalı, kendi kaynaklarını oluşturmalı ve daha sonra mücadeleye girişmelidir! Çünkü mücadele ayrıştırıyor ve yanınızda olacağını varsaydıklarınızın, an gelip sizinle yan yana olmayacağını da hesap etmek zorundasınız.

İşçi sınıfının bağımsız bir işçi hareketi olabilmesi için, işyerlerinde ve tabanda örgütlü ve bilinçli işçilerin, emekçilerin olması mutlaka gerekli.

İşte bu deneyimlerle, yeni bir mücadelenin başlama işaretini vermek üzere buradayız. Çadır eylemimiz başarılı olmuştur. 4/C’yi ortadan kaldıramadıysak bile, hükümetin oyalamalarını engelledik ve atamaların yapılmasını sağladık.

Tek Gıda-İş örneğinde olmak üzere sendika bürokrasisinin işçi düşmanı yüzünü ortaya çıkarttık.

İşçilerin, sendikacılar ihanet etse bile 78 gün boyunca, yağmura, soğuğa, yalnızlaştırmaya, ekonomik zorluklara rağmen mücadele edebileceğini gösterdik.

Yeni mücadele programını oluşturabildik ve diğer illerde örgütlenmeye başladık.

Bundan sonraki çalışmalarımızı, bütün bu kazanımları daha ileriye taşımak üzere sürdüreceğiz.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Biz haklıyız, biz kazanacağız!

TEKEL işçisi Metin Arslan‘ın okuduğu açıklamanın ardından, Hava-İş Gökkuşağı Hareketi temsilcisi Bahadır Altan bir konuşma yaptı.

Altan, sendika bürokratlarının maskelerini aşağıya indirmek gerektiğini vurguladı. “TEKEL işçileri 78 gündür bu maskeyi aşağıya indirdiler. Şimdi işçiler bu kavgayı Anadolu’nun her yanına yaymak için çadırları kaldırıyorlar. Mücadele edenler her zaman kazanmaz; ama kazananlar her zaman mücadele edenler oluyor!” dedi.

Ardından söz alan Tersane İşçi Birliği Derneği Başkanı(TİB-DER) Zeynel Nihadioğlu; tersanelerdeki iş cinayetlerinden bahsetti. Satılmış sendikacılara karşı, başta 4/C olmak üzere tüm güvencesiz, esnek çalışma biçimlerine karşı mücadele eden herkesin yanında olduklarını belirtti.

Etiketler
Daha fazlası
Close