DÜNYAİŞÇİ SINIFI
Mali oligarşi işçi düşmanı Macron’u test ediyor
Kitlesel işçi protestolarına ve grevlere rağmen geri adım atmayan Fransız hükümetini emperyalist tekeller ‘dikkatle izliyor’
YAŞANACAK DÜNYA– Macron ve hükümeti, tepeden inme kararnamelerle getirmek istediği neoliberal “esnek çalışma” düzenlemesine karşı dün ülkede yaşanan grev ve protestolara rağmen, bu adımı atmaktan vazgeçmeyeceğinin sinyalini verdi.
France 2 televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Başbakan Edouard Philippe, dün ülke çapında yapılan eylemlerle ilgili soru üzerine omuz silkerek “bu tasarıya karşı olanların kamu düzeni içerisinde protesto gerçekleştirme hakları var. Ancak şunu söylemeliyim ki Fransa cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında bu tasarı, Sayın (Emmanuel) Macron tarafından kamuoyuna duyurulmuştu” dedi. Böylece, işçi düşmanı tutumlarında ısrar edeceklerini duyurmuş oldu.
Fransız mali oligarşisi ve AB’li emperyalistler Macron hükümetini test ediyor
Fransız toplumunun büyük bir kısmının ve işçilerin ezici çoğunluğunun karşı olduğu söz konusu neoliberal çalışma tasarısının arka planında emperyalist tekelci sermayenin ihtiyaçlarının korunması var. Emperyalist-kapitalizmin yapısal kriziyle birleşik olarak artan tekelci rekabet ve içine boylu boyunca girilen savaş ortamında, tekelci sermaye, uzun tarihsel mücadeleler sonucunda kazanılmış işçi haklarının budanmasını ve “katı çalışma düzeni”nin esnetilerek kuralsızlaştırılmasını istiyor.
Macrongillerin hazırladığı esnetilmiş iş yasa tasarısının yasallaştırılarak uygulanmaya konma süreci, Fransız tekelci sermayesinin yanı sıra, özellikle Alman mali oligarşisinin dikkatle takip ettiği bir süreç. Ve onlar emek düşmanı bu düzenlemenin arkasında “ne kadar sağlam duracağını merak ediyorlar”!
Örnek olsun: Alman patronların konfederasyon örgütü BDA başkanı Ingo Kramer, Handelsblatt gazetesinde yayınlanan bir yazısında “Alman işverenleri ve sendikalar için çalışma koşullarını daha fazla esnekleştirme” çağrısında bulunuyor ve “Macron’un reform gündemi üretkenliğimizi sağlamak için önümüzdeki dört yıl içinde gecikmiş reform projelerinde ısrar etmemiz yönünde bizi teşvik etmesi gerekiyor” diyor!
Öte yandan, Macron’un Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ve sonrasında tekelci patronlarla yoğun görüşmeler yaptığı biliniyor.
Neoliberal çalışma tasarısına karşı mücadele sürecek!
Dünkü grev ve protestoların çağrıcısı olan Genel Emek Konfederasyonu (CGT) 21 Eylül’de de ülke çapında protestolar gerçekleştirme çağrısı yaptı. Tasarının hükümet tarafından onaylanacağı günün ertesinde 23 Eylül’de de protestolar yapılacak.
Fransa’nın ikinci ve üçüncü en büyük sendikalarından olan CGT ve Force Ouvriere’ye ait kamyon şoförleri ise protestolara ivme kazandıracağına dair bir işaretle 25 Eylül’de bir grev başlatacaklarını açıkladılar.
Bunlar içerisinde kuşkusuz, tasarının onaylanacağı günün öncesindeki, 21 Eylül’deki protestolar kritik öneme sahip.
Dünkü eylemlere 400 bin kişi katıldı
Özel timlerle takviye edilmiş polis güçleriyle çatışmaların da yaşandığı dünkü grev ve yürüyüşlere en az 400 bin emekçi katılmıştı.
Diğer taraftan cumhurbaşkanlığı görevine geldiği günden beri ilk kez toplumsal bir eylemle karşılaşan Macron’un, Yunanistan ziyareti sırasında, çalışma yasası reformuna karşı çıkanları “tembel” olarak nitelendirerek “Fransa reformist bir ülke değildir. Reform yapmaz çünkü biz isyan ederiz, direniriz, kaçınırız. Böyleyiz biz” ifadelerini kullanması büyük tepki çekmişti.
Yasanın, 36 değişiklik öngören 5 kararname ile değiştirilmesi bekleniyor. Hükümet, kararnameleri 22 Eylül’de kabul etmeyi planlıyor.