DÜNYAİŞÇİ SINIFI

New York’da 5. ayına giren grev

Spectrum/Charter patronlarına karşı elektrik/komünikasyon işçilerinin grevi 5. ayına girdi.

YAŞANACAK DÜNYA– New York’ta elektrik/kablo işçileri sendikasızlaştırma saldırısına ve emeklilik gibi diğer ekonomik sosyal hakların ellerinden alınmak istenmesine karşı aylardır grevdeler.

Grevleri 5. ayına giren 1.800 kadar işçi, iş sözleşmesini yenilemeye yanaşmayan Charter/Spectrum patronlarına karşı 28 Mart’tan bu yana işbaşı yapmıyorlar.

IBEW (International Brotherhood of Electrical Workers) sendikasına üye işçiler iki yıl boyunca sözleşme olmadan çalıştıktan sonra patronlarla masaya oturdu fakat patronlar işçilerin taleplerini dikkate almadığı gibi varolan kazanımlarını de ellerinden almak istedi.

Sendikanın yerel düzeydeki ‘Local 3’ birimine üye grevci işçiler, Spectrum patronlarının, işçilerin sağlık sigortası, iş güvencesi, fazla mesai ücretleri ve emeklilik haklarını budamaya kalkması karşısında “artık yeter!“ deyip direnişe geçtiler.

Grevci işçilerin mücadelesi zorlu. Daha önce “Warner Kablo“nun işlettiği Spectrum firmasını Charter Komünikasyon tekelinin devralmasıyla işçilere yönelik saldırılar tırmandırıldı. Charter patronları sendikalı işçi istemediğini her uygulamasında gösterdi.

Son olarak sendika ile -dayattıkları emek düşmanı koşullar kabul edilmediği için- iş sözleşmesi yapmayı reddettiler. Ve işçilerin grev bayrağını dalgalandırmasıyla birlikte grevi kırmak için şehir dışından taşeron işçiler getirttiler ve onları -sendikasız ve örgütsüz işçiler bunlar- düşük ücretlerle çalıştırmaya başladılar. Yıllık 200 milyon dolar maaşlı bir CEO’su olan şirket bunu yapıyor.

Kentin Belediye meclis üyelerinin ve kent halkının çoğunluğunun grevci işçileri pasif de olsa destekledikleri bir yerde oluyor bunlar. Charter patronları, anlaşıldığı kadarıyla ‘yukarıdan’ devletin merkezinden, Trumpgillerden destek alıyorlar.

Belediye Meclisi üyeleri “bu anlaşmazlığı çözmedikleri takdirde şirketle olan şehir sözleşmelerini iptal edebileceklerini“ açıkladılar bir süre önce. Charter/Spektrum’un “New York Franchise Sözleşmesine aykırı olarak diğer eyaletlerden taşeronları kullanıyor“ olması yönündeki eleştiride ‘yerel ulusçuluk’ diyebileceğimiz sakat bir yan olduğunu belirtelim bu arada.

Bu tarz bir ‘ulusçuluğun’ direnişçi işçilere de -ne düzeyde olduğunu tam olarak bilememekle beraber- sirayet ettiği söylenebilir elbet ama işçiler iki şeyin farkındalar: Sınıf dayanışmasının gerekliliği ve sendikal örgütlülüğün önemi!

Sosyal medyada paylaştıkları şu iki foto bunu göstermeye yeter:

Sendikalı işçilerin ortalama ücret seviyeleri ile sendikasız olanların ücretleri karşılaştırılıyor

Mississippi’de kıran kırana bir sendikalaşma mücadelesi veren Nissan işçilerine desteklerini sunuyorlar: “Bütün dünyada sendikalı olan Nissan işçileri ABD’de sendikalı değil”

Etiketler
Daha fazlası

İlgili

Close