Kamerunlu Alassa Mfouapon, Mayıs 2018’de Ellwangen Sığınma Yurdu’nda “Orantısız güç kullanımı ve ırkçılık“ gerekçesiyle eyalet polisine dava açtı.
Dava, hiçbir açıklama yapılmadan 2.5 yıl bekletildi. Stuttgart İdari Mahkemesi’nde bugün ilk kez görülen davaya, SWR, ARD, DPA vb. Alman medya kuruluşları büyük ilgi gösterdiler.
Mahkeme öncesinde, dışarda Alman, Afrikalı ve Türkiyeli demokratik kurumlardan yaklaşık yüz kişi miting ve yürüyüş yaptılar. Gençler, Adalet Yoksa, Barış da Yok! / Irkçı Polise Hayır!“ (No Justice, No Peace! NO RACIST POLİCE!), “Biz suçlu değil, sığınmacıyız! Yüreğimiz sevgi dolu! Polis Şiddetine Son!” (We are Refugees, not Criminals! Our Hearts are full of Love! STOP POLİCE VIOLENCE!), “Tüm Ezilenlere Sığınma Hakkı! Kimseyi Geride Bırakma! – Rebell-“ (Asylrecht für alle Unterdrückten! Leave no öne behind! Rebell) yazılı pankartlar taşıdılar. Eyleme MLPD’nin gençlik örgütü Rebell, ATİK, ADHK, Alınteri bayrak ve pankartlarıyla katıldılar.
Alassa Mfouapon kimdir?
Alassa M. eşi ve çocuğuyla Kamerun’dan kaçmak zorunda kalmıştı. Libya’da işkence merkezleri olarak bilinen cezaevlerine kapatılıp, kötü muameleye maruz kaldı. Alassa’nin 2.5 yaşındaki çocuğu, annesiyle Akdeniz’i geçmeye çalışırken, boğularak oldu.
Ne Olmuştu?
2018 Mayıs’ında, 500’den fazla polis Ellwangen Sığınma Kampı’na (LEA Ellwangen) baskın yaptı. Operasyonun yapıldığı gece, kamp sakinlerinin odalarına köpeklerle dalan polis, kapıları kırdı, insanları yataklarından çıkardı, kelepçeleyip yerlere yatırdı.
Operasyonun nedeni, birkaç gün öncesinde Togo’dan bir sığınmacının sınırdışı edilmesine karşı kardeşçe dayanışmaydı. Kamp sakinlerinin bir kısmı toplanmış ve sınır dışı edilmeyi barışçıl bir şekilde protesto etmişlerdi. Alman polisi, dayanışmayı parçalamak ve cezalandırmak istiyordu.
İtalya’ya Sınırdışı ve Geri Dönüş
Bunun üzerine, 29 yaşındaki sığınmacı Alassa Mfouapon, Ellwangen’deki sığınmacıların haksız bir biçimde sınır dışı edilmelerini engellemek için basına çağrı yaptı. ‘’Şimdiye kadar hep başkaları konuştu. Şimdi biz konuşacağız!“ dedi ve yasadışı bir biçimde apar topar İtalya’ya sınırdışı edildi.
Ellwangen Dayanışma Platformu’nun Karlsruhe’de haftalarca süren nöbetleri ve Avukat Roland Meister’in çabalarıyla, hatta bizzat İtalya’ya gidip Mfouapon’la görüşülerek, Mfouapon 21.12.2018’de Almanya’ya yasal olarak geri getirildi. Bild“ gazetesi ise, Mfouapon’u suçlu ilan ederek, bir linç kampanyası başlattı. Alassa’ya ve avukatı Roland Meister’e ölüm tehditleriyle birlikte, AfD Federal Milletvekili Thomas Seitz, “Ölüm Cezasi’ni yasaklayan Anayasa’nin 102’ci Maddesi’ni değiştirme“ çağrısı yaptı. Geniş bir dayanışma ağı sayesinde, bu ırkçı kampanya bozguna uğratıldı.
Talepler Birleşiyor!
Sığınmacılarla Dayanışma Platformu -Freundeskreis Flüchtlingssolidarität- davayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Almanya’da yaşam alanlarının dokunulmazlığı temel bir haktır. Bu hak, barınaklardaki insanların yaşadığı ve uyuduğu odalar için de geçerlidir. Bu tür yasalar diğer mahkemeler tarafından onaylanmıştır. (…) Bu mahkeme, yalnızca sığınmacıları değil, aynı zamanda işçi ve kadın hakları eylemcilerini, çevrecileri ve anti-faşistleri de suçlu ilan etmek isteyen hükümete karşı, demokratik haklar mücadelesidir. Adil bir dünya özlemi duyan herkesi ilgilendirir. İnsanlık onurunun korunması içindir“