Stratejik işbirliği dikiş tutmuyor

Emperyalistler arası rekabet, çatışma ve çelişkilerin derinliği, en büyük uluslararası tekellerin çıkarları uğruna dönem dönem sağlanan konsensüslerin ömrünü çabuk tüketiyor. Kuşkusuz çelişkilerin su yüzüne çıkmasında gösterilen

karşıt tepkilerin payı da azımsanamaz. Bu en son AB ile ABD arasında gümrüksüz ticaret serbestisi öngören Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Antlaşması balonunun patlaması ile kendini gösterdi. Avrupa ülkelerinde milyonlarca kişinin yıllardır yüzbinlerle gösteriler düzenlediği anlaşmaya Fransa, Almanya ve Avusturya’dan karşı yönde açıklamalar gelmeye başladı. Fransa’da iktidarda olan Sosyalist Parti hükümetinden yapılan açıklamada, antlaşma müzakerelerinin durdurulmasının istendiği vurgulandı. Aynı günlerde Almanya’da iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’den benzer açıklama geldi. Gabriel, antlaşma müzakerelerinin ‘defakto başarısız’ olduğunu söyledi.

Avusturya’da da Sosyal Demokrat Parti üyesi Başbakan Christian Kern’den TTIP’ye yönelik hükümetin AB ile Kanada arasında 2014 yılında kabul edilen CETA adlı serbest ticaret antlaşmasını “yeniden müzakere edeceği” kararını duyurdu. Kern, TTIP’ye yönelik,  güç dengesini global boyutta iş yapan büyük şirketler lehine değiştireceğini söyledi. Bu antlaşmanın TTIP gibi ‘kritik noktaları barındırdığının’ altını çizdi.

Halk muhalefeti
Parlementerlerden dahi gizli saklı yürütülen görüşmelerde ABD ile AB’nin Suriye, Libya, Ukrayna ve Kuzey Kore gibi ülkelerde emperyalist karşılıklı çıkarların gözetilmesi üzerine de ortaklık sağlanmaya çalışıldığı biliniyor. Anlaşmaya karşı hem ABD’de hem de AB’de halk arasında geniş bir tepki bulunuyor. Anlaşmaya karşı çıkan sendikalar, ilerici kesimler anlaşmanın yapılmaması için mücadele yürütüyor. Berlin’de Ekim ayında 250 bin kişi, Hannover’de 90 bin kişi anlaşmaya karşı gösteri yapmıştı. Her iki gösteriye katılım beklenin üzerinde oldu. Yine Almanya’da sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla bir araya getirilen 125 bin imzalı dilekçeler, Federal Anayasa Mahkemesi’ne CETA’nın iptal edilmesi için açılan davanın dosyasına eklenmişti.

TTIP karşıtı göstericiler yıllardır “Antlaşmayla birlikte AB’de geçerli olan sağlık, hijyen, hukuk gibi birçok alandaki kriterlerin aşılacağını ve küçük tarım üreticilerinin devre dışı kalacağını” savunuyor. Müzakerelerin kapalı kapılar ardında yürümesi de ayrıca rahatsızlık yaratıyor. Konuya ilişkin hazırlanan taslak metinler yayımlanmıyor. Almanya, sadece milletvekillerinin görmesi ve okumasına imkan sağlıyor. Resim ya da fotokopi çekmeyi, okuduklarını açıklamayı yasaklıyor. Bunlar dışında mevcut hukuk sistemi de bir yana bırakılıyor. Ticaret serbestisi için devletlere bağlı olmayan tahkim mahkemelerinin yerine yatırım mahkemelerinin kurulması planlanıyor.