DÜNYA
Taksim'de devrimci, kitlesel 1 Mayıs
Geçen üç yılda militan sokak çatışmalarıyla kazanılan Taksim, bu yıl yüzbinlerin katılımıyla devrimci bir 1 Mayıs’a sahne oldu
Sendiklar, dernekler, devrimci, demokrat kurumlar 1 Mayıs’ı Taksim’de özgürleştirmek için sabahın erken saatlerinde hazırlıklara başladılar.
Şişli kolunda yürüyecek olan kortejler sabah saat 9 sularında flamalarını, pankartlarını hazırladıktan sonra arama noktalarına doğru yürüyüşe geçti.
Özellikle DİSK ve KESK kortejindeki, yurdun bir çok yerinden Taksim’e akan binlerce sendikalı, yürüyüş esnasında: “Yaşasın halkların kardeşliği!“, “Taksim meydanı 1 Mayıs alanı!” sloganlarını attılar. Yürüyüş sırasında çekilen halaylar ve kitlelerdeki coşku renkli görüntülere sahne oldu ve yollarda bayram havası yaşandı. Bunun yanı sıra birçok yazar, aydın ve demokratik kimliğiyle tanınan kişiler ve sanatçılar da Taksim’in ruhunu solumak için yürüdü.
Kurulan arama noktalarında bu yıl hiçbir sorun yaşanmadı ve kitleler Taksim Meydanı’nda diğer kollardan gelen emekçilerle buluşunca devasa bir kalabalık ve muhteşem sahneler yaşandı.
33 yıl aradan sonra Taksim’de kurulan kürsü etrafında birleşen işçi ve emekçilerin sayısı en az 200 bin kadardı ve bu sayı Taksim Meydanı’nın alabileceği kapasite tartışmalarına net bir cevap oldu.
Kürsüde sözü ilk alan iki kadın TEKEL işçisiydi. Kadın direnişçiler: “Antidemokratik yasaların, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz! Asgari ücretin insan onuruna yakışır bir ücrette olmasını istiyoruz! Özelleştirmenin kaldırılmasını istiyoruz! Emekçilerin sesine kulak verilmesini istiyoruz! “ gibi taleplerini bildirdikten sonra “Emeğin bayramı emekçilere kutlu olsun! Yaşasın 1 Mayıs!” sloganlarını attıktan sonra kürsüye KESK Başkanı Sami Evren çıktı ve: “Taş atan çocukların tutuklandığı bir anayasa istemiyoruz. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin kaldırılmasını istiyoruz. Sigortasız çalışmak istemiyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerdeki yasağın kaldırılmasını istiyoruz. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını istiyoruz. Haklarımızı 33 yıl sonra bu kürsüden haykırıyoruz.” dedi.
Sami Evren’den sonra kürsüye çıkan Mustafa Kumlu işçiler tarafından yuhalanarak protesto edildi. “Kahrolsun sendika ağaları” sloganlarının yükseldiği esnada işçiler Kumlu’ya pet şişeler fırlattı ve “orası bizim hakkımız” diyerek kürsüyü işgal ettiler. İşçiler arasında TEKEL, İtfaiye, İSKİ, Samatya Hastanesi işçileri vardı. Platfomu kaçarak terkeden Mustafa Kumlu AKM‘ye sığınmak istedi fakat burada da peşi bırakılmayan sendika ağası camları kırarak kaçmak zorunda kaldı. Bu kaçma sırasında Sağlık-Sen Başkanı Mahmut Kaçar‘ın kolu kırıldı.
Aralarında Alınteri okurlarının da bululunduğu işçiler uzun bir süre platform görevlileri ve sendika yandaşları ile platformda kalabilmek ve kürsüden haklarını haykırmak için direndiler. Uzun uğraşlar sonrası işçiler kürsüde kalmayı başardılar. Direnişteki İşçiler Platformu adına konuşan TEKEL işçisi şöyle dedi:
Bizler TEKEL, İSKİ, Samatya, İtfaiye, Marmaray, Sinter Metal, Esenyurt Belediye, Atık- Kağıt, Atv Sabah direnişlerinden direnişçi işçileriz. Taksim, burjuvazi ve devletin icazeti sonucu açılmadı. 1 Mayıs’ta tüm yasaklamalara, baskılara saldırılara karşı Taksim’de olma ısrarını sürdüren işçi sınıfının mücadele birikimiyle açıldı, TEKEL direnişiyle açıldı. üst üste bine işçi direnişlerinin itilimiyle açıldı, açlık ordusunun kölece çalışma ve kölece yaşamaya karşı biriken öfkesinin örgütlenme ve mücadele dinamiği olarak sermayenin uykusunu kaçırtacak kadar büyümesiyle açıldı! 1 Mayıs kürsüsü, her seferinde sermaye devletinden icazet dilenen ve sermaye yerine işçi sınıfına barikat olanların değil, sınıf talepleriyle alanı dolduran işçi sınıfının olmalıdır!
TEKEL işçisi aynı zamanda TÜBİTAK direnişçisi Aynur Çamalan‘ın mücadelesini selamladı ve 26 Mayıs’taki genel grevin vurgusunu yaptı. Konuşma sırasında sık sık: “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” , “Ücretli köle olmayacağız!” , “Sendika ağaları değil, işçiler kürsüye!” , “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları atıldı.
Direnişteki İşçiler Platformu’ndan sonra kürsüye DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi çıktı ve 33 yıl aradan sonra Taksim’in özgürleştirilmesinin önemine vurgu yaptı. “On yıllardan sonra Taksim’de Kemal Türkler’in bırakmış olduğu bu kürsüden işçi ve emekçilerin şanlı 1 Mayıs’ını kutluyorum.” dedi. Çelebi konuşmasında işçilerin haklı taleplerine, devletin işçiler ve emekçiler üzerindeki antidemokratik uygulamalara ve 26 Mayıs genel grevine vurgu yaptı. Platformda Avrupa’dan gelen sendika temsilcileri de vardı ve bir konuşma yaptı.
Pogram müzik gruplarının söylediği şarkılarla birlikte halaylarla bitti. Taksim özgürleşti!
Alınteri Taksim’e Şişli kolundan yürüyerek girdi. Sabah Şişli Camii önünde toplanan Alınteri okurları en önde Alınteri imzası olan pankart ve arkada “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni Kurtuluş Devrimde, Sosyalizmde” yazılı ikinci bir pankart açarak flamalarla yürüdü.
Yürüyüş sırasında sık sık “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “Kurtuluş devrimde sosyalizmde”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Yaşasın 1 Mayıs, Bıji yek Gulan”, “Emekçilere özgürlük kahrolsun faşist diktatörlük”, “Kürt ulusuna özgürlük kahrolsun faşist diktatörlük”, “Herkese iş herkese çalışma hakkı”, “Herkese koşulsuz işgüvencesi”, “İşte Taksim işte 1 Mayıs”, “Dövüşe dövüşe kazandık” sloganları atıldı.
Alınterii okurları yürüyüş sırasında “Öncü işçiler 1 Mayıs kürsüsüne”, “Kahrolsun sendika ağaları”, “1 Mayıs kürsüsünü sendika ağalarına dar edelim”, “Kahroslun ücretli kölelik düzeni” yazan çok sayıda kuşlama yaptı.