GENÇLİKİŞÇİ SINIFI

Üst üste koyarak…

Duyurusu ve örgütlenmesindeki eksiklere rağmen Forum ilgiyle karşılanmış, ilerici kamuoyunun gündemine girmeyi başarmıştır

Üst üste koyarak...

Güvencesizler konuşuyor çağrısıyla toplanan “Güvencesiz çalışanlar ve işsizlerin örgütlenme perspektifleri” Forumu 15-16 Ocak’ta İstanbul’da yapıldı.

İlk gün atölyelere ayrılan toplantı, çalışmalarını YEKÜV’de tamamladı. Atölyeler en az yirmi en çok otuz kişi olarak planlanmasına rağmen, atölyelere ilgi beklenenin üstünde oldu. Atölyelere en az otuz kişi katılırken, öğleden sonra başlayan 6. Atölye, katılım yoğunluğu nedeniyle ikiye bölünmek zorunda kaldı. İstanbul Karaköy’deki TBMMOB binasında yapılan Foruma ikinci gün katılım beklenenin altında olsa da, gerek deneyimlerle sergilenen canlı tartışmalar gerekse de alana ilişkin çalışmanın çerçevesinin çizilerek sürdürülmesi yönünde yapılan çağrıyla anlamlı bir finale sahne oldu.

Forum çalışmasının oldukça geniş bir zamanda tartışılmasına rağmen, devasa bir yığılmanın olduğu güvencesizler alanıyla karşılaştırıldığında katılımın cılız olduğu söylenebilir. Çünkü tartışmalar ve çalışmanın yoğunlaştırılması son 1,5 aya sıkıştırılmaya çalışılmıştır. Son 1,5 ayda somut bir program ve hedefler belirlenmesine rağmen Forumun ayağı sokağa oturtulamamış, -kamuoyunun belli bir kesimini bir yana bırakırsak- konu kimi Forum bileşenlerinin gündemine dahi doğru dürüst girmemiştir. Oysa sokak ayağına yönelik bir dizi gelişme oldukça geniş bir hareket zemini sunuyordu ve bu Forum çalışması yürüten güçler üzerinde hem motive edici hem de olumlu anlamda bir basınç yaratan bir dinamikti.
TEKEL işçilerinin Sendikal bürokrasiye karşı, Tek Gıda-iş Sendikası’nın önünde başlatmış oldukları direniş en geniş anlamıyla sahiplenmeliydi. Genelde sadece ziyaretle sınırlandı. Dahası, TEKEL işçilerinin 78 gün süren 2. direnişi sırasında başlayan ve 9 hafta süren Pazar yürüyüşleri sahiplenilip bu hedefle örgütlenip genişletilmeliydi. TEKEL işçileri, özellikle Pazar yürüyüşlerini, “Geleceksiz ve güvencesiz yaşam dayatmasına” karşı yaptıklarını, yürüyüşü kendileri başlatmalarına rağmen sürecin bizler ya da HSGGP tarafından devralınması gerektiğini belirttiler. Bu amaçla yapılan toplantılarımıza bir kaç defa TEKEL işçileri de katıldı. Ancak ne Forum örgütleyicileri ne de Forum öncesi çalışmayı yapan -bizim de içinde yer aldığımız- platform sokağı örgütleyemedi.

Şüphesiz burada, ilk defa bir araya gelen, bırakın eylem örgütlemeyi birlikte ortak iş yapmamış platformun bileşiminin ve sıfır bütçenin etkisi büyüktür. Başta işçi konfederasyonları olmak üzere sendikaların hasmane tutumu da nedenlerden biri olarak yazılabilir. Anlayış, bakış açısı ve sınıfsal farklılıkların önemli payı vardı. Bütün bu eksikliklere rağmen Forum örgütlenmesi bir ayağını sokağa kurabilirdi. Sadece Forumun duyurursuna yönelik eylem ve etkinlikler planlanabilir, planmış olan eylem ve etkinliklere daha geniş bir katılım sağlanabilirdi/sağlanmalıydı. Forum örgütleyicileri i finansal kaynak darlığından işi diplomasi ve broşür dağıtımıyla çözmeye çalışmış, birkaç bileşenin önerisiyle Bahçelievler İş-Kur önündeki eylemle sınırlamıştır. Forumun duyurusu ve örgütlenmesindeki temel eksiklere rağmen, son günlerde çok büyük bir ilgiyle karşılanmış başta web siteleri olmak üzere ilerici kamuoyunun gündemine girmeyi başarmıştır.

Ancak sokak ayağı hala eksik, deyim yerindeyse boştadır. Bu boşluk süratle doldurulmalıdır. Almanya’da “Pazartesi Eylemleri”, TEKEL işçilerinin İstanbul’daki Pazar eylemleri benzeri eylemler gündemleştirilebilir ya da değişik gündemlere kurumsal düzeyde müdahaleler yapılabilir.

Forum’da atölye çalışmaları öğleden önce 3 öğleden sonra 3 olmak üzere toplam 6 atölye olarak planmıştır. Planlamada öğleden önce 3. atölye olan “Göçmen işçilerinin sorunları”yla, öğleden sonraki “Kadın emeğinin örgütlenmesi” şeklindeki sıralama hiç istenmediği halde verimsizliğe neden oldu. Bu durum öğleden sonra altıncı atölyenin konusu olan ‘‘Nasıl bir sınıf örgütü’’ tartışmalarına kadın emekçilerin fiili olarak katılamamasını getirdi. Teknik bir özensizlik sonucu yaşanan bu durum, Forumda kadın emekçiler tarafından dile getirilerek haklı eleştirilere neden oldu. Programın yaklaşık1,5 ay önce deklare edilmesine rağmen, ne bizden ne de Forum örgütleyicilerinden bu yönde herhangi bir uyarı gelmemişti. 3. Atölyede tartışılan “Göçmen emeği”yle 4. konu olan “Kadın emeğinin örgütlenmesi” yer değiştirilmesiyle küçük ama önemli bir sorun giderilmiş olabilirdi.

Katılım içerik ilişkisi

Atölyelere katılımın yoğun olduğunu söylemiştik. Atölyelerdeki tartışmalara katılımın da olumlu anlamda belli bir eşiği aştığını aynı zamanda belirtmeliyiz. Atölyelerin hemen hemen hepsinde tartışmalara katılımın, atölye katılımcılarının yarısından fazlasını geçtiği gözlemlendi. Katılımın yüksek olması, olumlu bir gelişme olarak gözlenirken içerik ve çözüm önerileri noktasında, ne yazık ki aynı zenginlik söz edemiyoruz. Katılımcıların birçoğunun -biz dahil- alana ilişkin yeterince kapsamlı ve derinlikli bir çalışmaya sahip olmadıkları, doyurucu bir ön çalışmanın yapılmamış olduğu gözlerden kaçmadı.

Deneyimler üzerine süren atölyelerde ise başlangıçta “kahramanlık hikayeleri” anlatıldı. Moderatörün müdahalesiyle biraz daha başarısız deneyimler sergilenerek tartışıldı. Özellikle 5. Atölyede bazı kurumlar dar dünyalarının propagandalarını yapmak için gelmelerine rağmen, tepki ile karşılanınca ilk bölüm sona ermeden geldikleri gibi gittiler. Sözgelimi, Dev Sağlık-İş, başından beri bilgilendirilmesine rağmen ilgi göstermedi, Forum çalışmaları kamuoyunda belli bir ilgi toplayıp gündeme oturunca “Güvencesizler” üzerine bir program hazırlayıp ilan etti. O ana dek hiçbir çağrısına yanıt vermediği Forum bileşenlerine, bu program kapsamında katılım çağrısı yaptı. Forum bileşenlerinin çağrıyı olumsuz yanıtlamasından sonra atölyelere katılıp kendi propagandalarını yapma yolunu seçti; tepkiylele karşılaşınca da atölyelerin ara vermesini bile beklemeden alanı terk etti.

Diğer Forum bileşenlerinin foruma perspektif sunacak bir hazırlıklarından söz etmek ne yazık ki pek mümkün değil. Bu eksiklik çoğu başlıkta bizi de kesiyordu. Forum bu yanıyla bize sınıf çalışmasına yeniden ve sınıfın yapısındaki değişimlere yanıt olabilme açısından yenilenen bir atılım yapma zorunluluğunu göstermesi yönüyle bir ayna işlevi gördü. Gelip dayandığımız, sıçramamız gereken eşiği gösterdi: Günü kurtarmak değil, geleceği örgütlemek için ısrar ve kararlılık bilinciyle donanma ihtiyacı…
Forum genel anlamda canlı tartışmalar ve deneyim paylaşımlarıyla geçti. Forumda denebilir ki en kötü performans divanındı. Hiçbir bütünlüğü yoktu. Müdahaleler de geç kaldı, yersiz çıkışlar yaptı. Kısacası, bizim de içinde olduğumuz divan Forumun zayıf karnıydı. Özellikle kadınlara karşı saldırgan bir dil kullanan Denizcilik Sendikası’ndan gelen işçinin konuşmasına, erken uyarılarımıza rağmen divan başkanının müdahale etmemesi büyük hataydı. İnisiyatif kullanıp biz de müdahale etmedik. Salonda başlayan protestoya, divan başkanının parmak sallamasına divandaki üyelerden biri olarak itiraz edip salonla birlikte alkışlı protestoya katıldık. Divandan çekilme çıkışımız, tüm bileşenler tarafından reddedildi. Forumun taşıdığı önemi ve gelecek iddialarımızın gereklerini gözönünde bulundurarak çekilme talebimizi geri çektik. Divanda başlayan kriz Forumun sonuna kadar sürdü.

Tebliğde somutlanan ruh

Forumda imzaya açılan metin üzerine forum yürütücüleri sık sık söz alarak metin hakkında görüş bildirdiler; deyim yerindeyse her maddeye ilişkin açıklamalarda bulundular. Forumun, forum sonrasında nasıl bir arada yürüneceğine dair asgari çerçeveye işaret eden çağrının güçlü bir şekilde savunulması önemli adımlardan biri oldu. Bu tutum Forumun belki de en önemli yanıydı.

Forumda, grupçuluk, rekabet vb. gibi olumsuz kültürler üzerine bir dizi tartışma yapılırken bunun, ufak-tefek örnekleri de yaşanmadı değil. Forumda perspektif olarak “mahalle yardımlaşma kurumları” öneren de, ’60’lı yılların mahalle kabadayılığının sorun çözücülüğü gibi sınıfın bu alandaki sorunlarını çözebileceğini iddia eden ve bu iddiaya ‘‘sokak sendikacılığı’’diye tumturaklı adlar koyan anlayışlar da vardı. Ama en nihayetinde kadrolu kadrosuz, güvenli güvensiz ayrımı yapmadan çözülmesi gereken bir dizi sorunumuz olduğunun çıplak resmini sundu bize. Forum konuşmalarında oldukça sık tartışılan konulardan biri de “Kapitalizmde güvence olur mu” şeklindeki tartışmalardı.

Forumda en fazla tartışılan konulardan biri de, güvencesizler yanında kadrolu emekçilerin; yani kendilerini şu an güvencede hissedenlerin gerçekte güvenceli olup olmadıkları üzerineydi. Forum sürecinin “Torba Yasa” denen saldırganlık yasasına denk gelmesi önemliydi. Ancak torba yasa tartışmalarda zayıf kaldı.

Forum her ne kadar işsizlerin ve güvencesizler sorunları üzerinde odaklanacak şekilde planlansa da, işsizlerin sorunları ve örgütlenmesi Forumun en silik kısmıydı. Bu eksiklik sadece Foruma dair bir eksiklik de değildi. Bu, Forum yürütücülerinin baştan beri bıraktığı bir boşluktu ve bütün çabalara rağmen giderilemeyen bir eksiklik olarak kaldı.

Tartışmalar,
* İşkolu sendikacılık anlayışının miladını doldurduğunu,
* İşkolu sendikacılığının bütün açmazlarına rağmen halen işlevli olduğunu ve ondan sonuna kadar yararlanmak gerektiği,
* Varolan sendikaların mevcut ihtiyaca yanıt olamadığı, yeni araçlara ihtiyaç duyulduğu,
* Varolan sendikal mevzilerin sınıfın çıkarları doğrultusunda geri alınması gerektiği üzerinde yoğunlaştı.

Forumun diğer bir önemli konusu yasal boşluklardan sonuna kadar yaralanma perspektifiydi:
* Mücadelenin meşru kanallardan ve sınırlardan yapılması,
* Bürokrasiye karşı mücadelenin kesintisizliği,
* Hareketin şu anda kendini herhangi bir sendika dernek vs. ifadelendirmesinin erken olduğu, tartışmaları hareket olarak sürdürmesi gerektiği,
* Hareketin isimden çok çerçevesinin ve içeriğinin doldurulması ve kendini pratikte ortaya koyarak sürdürmesi konularında hemfikir olundu.

* Sınıfın yapısındaki değişimler,
* Beyaz yakalılar olarak tanımlanan emekçilerin konum kaybı,
* Sınıfın örgütlenmesinde uluslararası örgütlerle bağlantılar,
* Haberleşme ağları olarak toplumsal dayanışmanın önceliği,
* Torba yasasına bağlı olarak İş Yasası gibi konularda tartışmalarla sürdü.

Etiketler
Daha fazlası
Close