Bugün görülen karar duruşmasında tarafların avukatlarının beyanları ve katil Şahbaz’ın son sözleri alındı. Heyetin hızlandırılmış şekilde gerçekleştirdiği duruşmada katilin avukatı, mağdur olduklarını, müvekkilinin bilerek adam öldürmediğini, canını korumak için silahını kullandığını belirterek beraat verilmesini istedi. Avukat daha önceki kararı veren heyetin cezalandırıldığını hatırlatarak, şimdiki heyete aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi.
Katil Şahbaz da mağdur edildiğini, meşru müdafaada bulunduğunu söyleyerek beraatını talep etti.
Ethem yoldaşın ailesinin avukatı Kazım Bayraktar yaptığı son konuşmasında, “Bu davaya siyasi iktidar tarafından müdahale edildi. Yaklaşık üç yıldır süren bir davadır. Kararı veren yargıya parmak sallanarak” diye belirterek “paralel hakimler var” dedi. Davaya açıkça siyasi müdahale yapıldığını vurgulayan Bayraktar, “Ordu, polis, ve başkaca güçler birbirine girdi. İktidarın iki dudağına bakan mahkemeler ve yargıçlar gördük” belirtti.
“Bu davada Suruç’ta, Ankara’da, katledilenlerin yakınları var. Berkin, Hasan, Mehmet, Ahmet Atakan var. Artık kanlı bir kaos süreci var. Bu karanlık süreçten geçerken biz ne bekliyoruz? Bu dava da Recep Tayyip Erdoğan var. Şimdi yargıya daha da hakim olan, bunlara uymayanların ‘paralelci olduğu’ bir süreçte biz adalet bekliyoruz!” sözleriyle içinden geçilen tarihsel süreci siyasal olarak teşhir eden Bayraktar, davanın bu süreç içinde taşıdığı sembolik anlamın altını çizdi.
Konuşmalardan sonra heyet kararı açıkladı, her açıdan pervasızlık içeren bu karara Sayfi Ana ve salondakiler tepkilerini dile getirdiler. Salondan çıkışta da dile getirilen tepkilere, isyana bir kadın polis “Sıra size de gelecek” sözleriyle küstahça saldırdı. Kadın polisin Sayfi Ana’ya dönük bu sözleri üzerine kısa bir gerilim yaşandı, avukatlar içeri geçerek suç duyurusunda bulundular. Savcılık da aynı küstah tutumla “Tamam suç duyurusu başvurunuz kayda geçti” siyerek durumu geçiştirmeye çalıştı.
Adliye çıkışında Ethem yoldaşın ailesinin avukatlarından Murat Yılmaz ve Kazım Bayraktar kısa bir açıklama yaparak davanın nasıl bir mantık üzerinden şekillendiğini teşhir ettiler. Katil Ahmet Şahbaz’ın 10 bin100 TL karşılığında Ethem Sarısülük’ü vurduğunu belirten Yılmaz, “Bu ülkede adalet-hukuk var diyenler bu davaya bakarak nasıl bir hukuk ve adalet olduğunu görebilirler. Bu ülkede hukuk ve adaletin olmadığını her zaman söyledik. Bu dava Aksaray’a neden kaçırıldı? İşte bu yüzden kaçırıldı. Kaçırılmasının sebebi İşte bu kadar” diye vurguladı. “Davanın Ankara’dan Aksaray’a alınmasının nedeni davayı on bin liraya bağlamak içindi. Çünkü Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti Şahbaz’a verilen 7 yıl 9 ay 10 günlük cezayı az buluyorlardı, dava o nedenle buraya getirildi” şeklinde bir konuşma yaptı.
Avukat Kazım Bayraktar da davanın doğrudan Tayyip Erdoğan’ın talimat ve parmak sallamalarıyla sürdürülen siyasi bir davaya dönüştüğünü, Erdoğan’ın geçen günlerde yaptığı bir konuşmasında “polise 7 yıl 9 ay ceza veriyorlar” sözleriyle mahkemelere parmak salladığı ve kararı aslında bizzat vermiş olduğunu ifade etti. Bayraktar, siyasi krizin, savaş atmosferinin bir iç savaş tehlikesine dönüştüğü bu koşullarda verilen bu kararın devletin kiralık katillerine “korkusuzca öldürün” talimatı anlamına geldiğinin altını çizdi.
Ethem yoldaşın katilinin yetkisiz bir mahkeme tarafından alelacele tahliye edilmesinde olduğu gibi bu kararda da savaşın, saldırganlık ve kapsamlı krizin yönetilmesi için burjuvazi ve devletinin kiralık katillerinin sırtını sıvazlama refleksinin belirleyici olduğu açık. Bu katillerin esas yargılanma mercilerinin bu mahkemeler olmadığı da…
Alınteri.net