Manşet
Almanya: Ford fabrikasında 1 Mayıs çağrıları

“Roten Block” (Kızıl Blok) ve Yaşanacak Dünya – Alınteri imzalı 1 Mayıs bildirileri Ford işçilerine ulaştırıldı
Almanya’nın Köln kentinde binlerce işçinin çalıştığı Ford fabrikasında, 1 Mayıs hazırlıkları kapsamında bildiri dağıtımı yapıldı.
Devrimci kurumların oluşturduğu “Roten Block” (Kızıl Blok)’un hazırladığı çağrının yanı sıra Yaşanacak Dünya ve Alınteri imzalı bildiriler de dağıtıldı.
Vardiya değişimi sırasında içeri giren-çıkan değişik uluslardan çok sayıda işçi 1Mayıs çağrılarını ellerine alarak teşekkürlerini iletti..
Almancasının ve Türkçesinin yer aldığı -Yaşanacak Dünya ve Alınteri imzalı- bildiride şöyle denildi:
Gegen Krieg, Rassismus und Faschismus auf die Straßen am 1. Mai!
Der 1. Mai ist das Symbol des KAMPFES, den die Arbeiterklasse in EINHEIT und SOLIDARITÄT aufgebaut haben.
Der 1. Mai ist das Ergebnis des historischen Kampfes der internationalen Proletariats. Er entstand aus einem bedeutungsvollen Kampf um den 8-Stunden-Arbeitstag, der mit hohen Kosten verbunden war. Deshalb ist der 1. Mai kein leerer “Karneval” für das Weltproletariat, sondern ein Tag, an dem die Forderungen der Arbeit organisiert und in massiver Form vor das Kapital gestellt werden!
Wir begegnen diesem 1. Mai in einem Moment, in dem die Gefahr eines umfassenden Weltkrieges wächst. Die Arbeiterklasse kann nicht gleichgültig bleiben gegenüber dieser Bedrohung und den größeren Zerstörungen, die verursacht werden!Die imperialistischen Machtzentren führen weiterhin Kriege im Nahen Osten und an der Ukraine-Russland- Front, wobei die Kämpfe um Neuverteilung und Vorherrschaft zunehmen und die Welt in Brand gesetzt wird.
Die Beschleunigung der Kriegs- und Aufrüstungspolitik der imperialistischen Staaten sowie die stärke werdenden rassistischen Politiken treffen uns Arbeitende am härtesten. Wir, die in derselben Fabrik dieselben Probleme haben, werden nach Nationen, Religionen, Glauben und ethnischen Unterschieden gespaltet.
Wie auch an vielen Orten auf der Welt bereitet sich in Europa eine wachsende Welle des Rassismus auf Angriffe und Massaker gegen Migranten vor.
In dieser trüben Atmosphäre werden die wirtschaftlichen und sozialen Rechte von einheimischen Arbeitern und Arbeitsmigranten eingeschränkt, während Migranten gewaltsam abgeschoben werden sollen. Angesichts der wirtschaftlich-politischen und sozialen Angriffe der Bourgeoisie sehen wir eine Zunahme von Arbeiterstreiks sowie eine Entwicklung von Straßenprotesten als Antwort auf die geschürte rassistische Welle. Lasst uns diesen Kampf vergrößern!
Füllen wir die Plätze am 1. Mai, um den imperialistischen Herrschafts- und Verteilungskriegen sowie der stärker werdenden rassistisch-faschistischen Welle und den Angriffen der Bourgeoisie auf die Arbeiterklasse Einhalt zu gebieten!
Es lebe der 1. Mai!
Es lebe die Revolution, es lebe der Sozialismus!
Es lebe der proletarische Internationalismus!
***********
Savaşa, ırkçılığa, faşizme karşı 1 Mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs işçi sınıfı ve emekçilerin, BİRLİK ve DAYANIŞMA içerisinde büyüttükleri MÜCADELE’nin simgesidir.
Uluslararası proletaryanın ve emekçilerin tarihsel mücadele birikiminin kendisidir 1 Mayıs. Ağır bedeller pahasına 8 saatlik işgünü uğruna mücadele gibi anlamlı bir kavgadan doğmuştur.
Bu yüzden 1 Mayıs, dünya proletaryası için içi boş bir “karnaval” değil, emeğin taleplerinin örgütlü ve kitlesel bir biçimde sermayenin önüne koyulduğu gündür!
Bu 1 Mayıs’ı, topyekün bir dünya savaşı tehlikesinin büyüdüğü bir momentte karşılıyoruz. İşçi sınıfı, buna ve yol açacağı daha büyük yıkımlara kayıtsız kalamaz! Emperyalist güç odaklarının, Ortadoğu ve Ukrayna-Rusya hattında devam eden savaşlarla büyüyen yeniden paylaşma ve egemenlik kavgaları, tüm dünyayı yangın yerine çevirmek üzere.
Emperyalist devletlerin savaş ve silahlanma politikalarına hız vermeleri, ırkçı politikaların ağırlık kazanması en çok da biz işçi ve emekçileri vurmaktadır. Aynı fabrikada, aynı sorunları yaşayan bizler ulus, din, inanç ve etnik farklılıklarımıza göre bölünmeye çalışılıyoruz.
Dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi Avrupa’da da yükselen ırkçı dalga, göçmenlere yönelik saldırı ve katliamlara da zemin hazırlıyor.
Yaratılan bu puslu ortamda, yerli ve göçmen emekçilerin ekonomik-sosyal hakları kısıtlanırken, göçmenler her fırsatta zorla sınırdışı edilmeye çalışılıyor. Burjuvazinin ekonomik-politik ve sosyal saldırıları karşısında işçi grevlerinin çoğaldığına, aynı zamanda, kışkırtılan ırkçı dalgaya cevap olarak sokak eylemlerinin geliştiğine tanık oluyoruz. Bu mücadeleyi büyütelim!
Emperyalist egemenlik ve paylaşım savaşlarına, yükselen ırkçı-faşist dalgaya ve burjuvazinin işçi sınıfına yönelik saldırılarına dur demek için 1 Mayıs’ta alanları dolduralım!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!