İŞÇİ SINIFIManşet
Almanya: ‘Hayat pahalılığı’na karşı sokağa çıkıldı

Almanya’da bugün altı şehirde binlerce kişi ”Krize karşı dayanışma” ve ”Ücretler yukarı fiyatlar aşağı” sloganıyla sokağa çıktı.
Emperyalist kapışma ve kapitalizmin yarattığı kriz sonucu gittikçe işçi ve emekçilerin yoksullaşması, işsizliğin artması ve enerji krizinde yaşanan fiyat artışlarına karşı Almanya’da sendikaların ve çesitli kurumların çağrısı ile sokağa çıkıldı.
Berlin ve Düsseldorf’ta 6 bin, Stuttgart ve Frankfurt’a 4 bin, Hannover ve Dresden’de yaklaşık 2 bin işçi emekçi katıldı.
DÜSSELDORF
Düsseldorf’taki eylemde kitle saat 12:00 DGB Haus önünde toplandı. Eyalet parlamentosuna kadar yürüyüş yapıldı. Sıkça „yoksullaşmak istemiyoruz“ benzeri sloganlar atıldı. Gençlerin çoğunlukta olması dikkat çekiciydi. Gençlerin sloganlara katılımındaki canlılık, gelecekten ciddi şekilde kaygılandıklarını gösteriyor.
Miting yerinde yapılan konuşmalarda şunlar vurgulandı:
“Bu sonbaharda, süremkete olan savaşın sonuçları bizi tüm gücüyle vuruyor; çoğumuz gaz ve elektrik faturalarını nasıl ödeyeceğimizi bilmiyoruz. Hatta bazıları evlerini kaybetmekten ve sosyal hayattan daha fazla dışlanmaktan bile korkuyor, çünkü her şey daha pahalı hale geliyor, maaşlar bunları karşılayacak durumda değil.
Ama şimdi burada dayanışma temelli bir politikaya ve duruşa ihtiyacımız var; bu aynı zamanda fosil yakıtlara bağımlılığı sona erdirme yolunu da belirliyor. Bu krizde milyonlarca insanın yoksullukla karşı karşıya gelmemeleri için güvenilir yardıma, desteğe ve sosyal güvenliğe ihtiyacı var. Aynı zamanda, uzun vadeli iklim ve çevre krizleri toplumu tehdit ediyor. Sonunda bizi fosil yakıtlardan bağımsız kılacak ve iklimden biyoçeşitliliğe kadar tehdit altındaki geçim kaynaklarımızı koruyacak yatırımları ertelemeyi göze alamayız. Hükümet, sosyal ve ekolojik sorunları karşı karrşıya getirmelemelidir. Hepimizin bu krizi güvenli bir şekilde atlatabilmesi için her ikisiyle de uyumlu tarzda mücadele ortaya koymamız gerekiyor.
Dayanışma politikası aynı zamanda bu çabaları finanse etmek için gücü yeten herkesin katkıda bulunması gerektiği anlamına gelir. Korona pandemisinde olduğu gibi, savaş dönemindede en zenginlerin servetleri büyüdü, birçok şirket ve banka büyük karlar elde ediyor. “Trafik Işığı” koalisyonu, zenginleri ve krizden çıkar sağlayanları dayanışma göstermeye ve nihayet yük taşımaya mecbur etmeliki, devlet hedeflenen yardımı sağlayabilsin ve geleceğimize yatırım yapabilsin.
Bu kış, toplumumuzu dağılmaktan kurtarıp aynı zamanda iklim politikasının rotasını belirleyip belirleyemeyeceğimiz meselesi, “Trafik Işığı” iktidarının ne kadar dayanışma talep edeceğine bağlıdır. Bu kışın nasıl geçeceği onun elinde: Çaresizlik ve öfke dolu bir kış! Ya da içinde yaşamaya değer, sosyal olarak adil, ekolojik bir geleceğe güveni tazelenmiş bir toplum! Şimdiye kadar, koalisyon hükümetinde tutarlı, dayanışma temelli bir değişiklik sergilenmedi. Bunu değiştirmek istiyoruz. Dayanışma siyaseti ve iklimin korunması için, bölünmeye ve nefret söylemine karşı birlikte sokaklara çıkıyoruz!
● … acilen desteğe ihtiyacı olanlar için hedeflenen yardım; kiraların dondurulması, daha yüksek vatandaş geliri, 500 avro brüt acil yardım, 9 avroluk biletin uygun fiyatlı devamı ve genel toplumsal hizmetler için koruyucu bir kalkan oluşturulması,
● … sürdürülebilir, karşılanabilir bir kamusal hizmet için genel bir strateji; enerji, seyahat, beslenme ve barınmanın yanı sıra sosyal ve kültürel katılım herkes için karşılanabilir olmalıdır.
● … bizi bugün vegelecekte krizlere karşı dayanıklı kılmak için büyük yatırımlar; yenilenebilir enerjilerin çevre dostu olarak genişletilmesi, kalıcı enerji tasarrufu ve bina yenileme için destek, yerel toplu taşıma gibi iklim dostu altyapının büyük ölçekli genişletilmesi ve yeşillendirme tarımının teşviki.”
Eyleme neden katıldıklarına dair katılımcılara yönelttiğimiz soruya karşılık aldığımız cevaplardan bir kaçı şöyle;
Patricia: Halkın yoksullaşmasına, kötü gidişe karşı, insanların yaşayabileceği koşulların sağlanması için burdayım.
Uve: Devlet dairesinde çalışıyorum. Gittikçe hayat zorlaşıyor. Her şeyin fiyatı arttı. Ciddi bir kriz var ve bu krizin çözülmesi gerekiyor. Bu kötüye giden hayat şartlarını kabul etmediğim için bu eyleme katıldım.
Nalan: Ben devlet dairesinde çalışıyorum. Yoksulluğa, krize karşı dayanışma için bu eyleme geldim. Her ne kadar yoksulluğu şu an kendim hissetmezsem de çevremde etkilenen çok fazla ve böyle giderse beni de yakında etkileyecektir.
Frauka: Eylemin teması çok önemli, ”kriz sürecinde dayanışmak”. Krize karşı burda olmak önemli fakat katılımın daha yüksek olacağını düşünüyordum. Bir çok arkadaşıma da eyleme katılmaları için haber ettim.
Michael: Herkes için adalet, eşitlik için dayanışma olsun diye burdayım.
STUTTGART
Kapitalist krizlere, savaşa, enerji krizleri ile birlikte gelişen hayat pahalılığına, hak gasplarına karşı Almanya’nın 6 şehrinde yapılan mitinglerden biri de Stuttgart’taydı.
Stuttgart şehir merkezi Schloss Platz’da 4 binden fazla işçi ve emekçi eyleme katıldı. Sendikaların, gençlik örgütlerinin, partilerin, çevreci atom karşıtı grupların, kadın grupların ve göçmen kurumların renkliliği ve taleplerinin çeşitliği dikkat çekiciydi. Gençlik örgütlerinin uzun dönemden beri hem sendikal alanda sınıfsal hemde antikapitalist, antifaşist alanda yürüttükleri çalışmalar en kitlesel ve görsel zenginliği ve canlılığı ile alana yansıdı. Üniversiteli bir genç yaptığı konuşmada „okulu bitirdiğimizde 30-40 bin euro ile borçlanarak ayrılıyoruz ve ödeyemiyoruz“ dedi. Ayrıca genç annelerin üniversiteyi bırakmak zorunda kaldıklarını anlattı. Diğer bir genç ise savaşlara, krizlere enflasyona karşı birlikte hareket etmeliyiz dedi. Fasizme ve ırkçılığa karşı vurgular öne çıktı.
Eylem şehir merkezinde yapılan yürüyüş ve sloganlarla devam etti.