Almanya’da Volkswagen patronları tehditlerini sürdürüyor

İşyeri Temsilciler Meclisi lideri Daniela Cavallo “işlerimize yönelik tarihi bir saldırı var” dedi.

Almanya’da ekonominin ve üretimin ağır bir “resesyon”a (Temmuz ayında sanayi üretimi yüzde 3,2 oranında düştü) yuvarlandığı şu günlerde, tekelci patronlar, bir yandan toplu işten çıkarmalara yönelirken, diğer yandan, fabrika kapatmayı (ve üretimi başka ülkelere kaydırmayı) tehdit olarak kullanarak, işçileri psikolojik-moral yönden çökertmeye ve öne süreceği şartları kabullendirmeye çalışıyorlar.

“Sosyal barış”ın bozulmasından da korkan aynı patronlar, beri taraftan da, devletin, kendi lehlerine “daha fazla sorumluluk üstlenmesini” talep ediyorlar. Davet ettikleri bu “sorumluluk”un ne anlama geldiği ise herkesin malumu: Kafasını kaldıran, isyan etmeye eğilimli işçi ve emekçileri baskı altına alıp susturmak, gerekli durumlarda şirketlerin borçlarını ertelemek ya da üstlenmek, sefalet ücretlerine ve daha ağır çalışma koşullarına toplumu hazırlamak vs..

VW patronları tehdidi arttırıyor..

Otomotiv tekeli Volkswagen’in yönetimi, işçi düşmanlığını kusmaya başladı bile!

1994 yılından bu yana yürürlükte olan ve 2029 yılına kadar işten çıkarmaları yasaklayan uzun süreli bir “işin korunması” sözünden dönen Volkwagen yönetimi, üst üste yaptığı açıklamalarla, “işlerin ve maaşların artık garanti edilemeyeceği”ni daha net dillendirmeye başladı. Mesaj açık ve net olarak işçilerin telefonlarına da gönderildi! İşyeri Temsilciler Meclisi lideri Daniela Cavallo “işlerimize yönelik tarihi bir saldırı var” dedi.

Yıllık maaşı 10 milyon euroyu aşan Almanya’nın en yüksek maaşlı yöneticisi, VW CEO’su Oliver Blume, yumruklarını sıkıp tehdit savuruyor! Yaşadıkları krizi işçilerin yıkımı pahasına çözmek istiyor.

Yaptığı açıklamalarla, toplu sözleşmeleri feshetmek, işçi çıkarmak, ücretleri düşürmek istediğini artık gizlemiyor. Yakın gelecekte daha az işçiyle, daha az ücret karşılığında, en azından aynı işi yaptırabileceği bir “düzen” tahsis etmek istediklerinin mesajını veriyor. Blume, “kötüleşen koşulların üstesinden gelmek için kararlı bir şekilde hareket etme ihtiyacını” tekrarlayıp duruyor..

Kapitalist dünyanın içine yuvarlandığı kriz koşullarında, burjuvaların deyişiyle ağır bir “resesyon” yaşayan Almanya’lı otomobil üreticileri, Çin’in ucuz elektrikli araçları nedeniyle artan rekabetle de karşı karşıyalar.

Bir önceki yıl “işletme kazancı” 1,64 milyar euro olan Volkswagen, bunun, 966 milyon euroya (1,1 milyar dolar) gerilediğini gördü! Madem kârda göreli bir düşüş var, o halde “maliyetlerde” mutlak bir indirime gidilmeli! Yani, ya “işçi maliyetlerinden” keskin bir “tasarruf” (şirket 5’te 1 oranında bir azaltma planlıyor) sağlanacak, ya da bazı üretim tesisleri kapatılıp üretim başka coğrafyalara kaydırılacak!

IG Metall sendikasının VW ile baş müzakerecisi Thorsten Groeger, sendikanın web sitesinde yaptığı açıklamada, yönetimin yaklaşımının “sadece öngörüsüz değil, aynı zamanda Volkswagen’in kalbini yok etme riski taşıdığı için tehlikeli” olduğunu belirtmişti.

VW, 17 Avrupa ülkesinde, Amerika, Asya ve Afrika’da 10 ülkede 114 üretim tesisiyle yaklaşık 650 bin işçi çalıştırıyor.