Dünya mülteciler gününde bir çok ülkenin şehirlerinde eylemler vardı.
Almanya’nın Berlin, Niedersachsen, Köln başta olmak üzere küçük kentleri de dahil eylemler vardı. NRW Eyaletinde Amnesty International und Greenpeace üyeleri eylemler düzenledi. Avusturya’nın Viyana ve Linz başta olmak üzere bir çok kentinde, Yunanistan’da başkent Atina’da seçim mitinglerinde, Lübnan’da mültecilerle dayanışma eylemleri vardı.
650’nin üzerinde mültecinin yaşamına mal olduğu tahmin edilen mülteci katliamı pazar günü seçimlere hazırlanan Yunanistan’da seçim mitinglerinin de ana konularından biri oldu. Atina’da gerçekleştirilen sol partilerin seçim mitinginde de Yunanistan makamlarının katliamdaki rolüne dikkat çekilirken, AB ve NATO’nun göçe neden olan politikaları da teşhir edildi. Sağ kurtulan mültecilere belgelerinin verilmesi talep edildi.
Sosyalist, komünist örgütlerin ittifakı olan ANTARSYA’nın Propileae Meydanı’ndaki mitinginde ilk söz de Yunanistan’daki Pakistan Topluluğu Başkanı Javed Aslam’a verildi. Aslam, yüzlerce Pakistanlının ve diğer ülkelerden mültecilerin öldüğü suçun sorumlularının “Onları görüp onlara yalan söyleyenler, kurtarmayı reddedenler” olduğunu vurguladı. Aslam, “Onları kurtarabilirlerdi ama kurtarmak istemediler” dedi.
“Meriç’teki ölüm çiti yıkılmalı”
Nikea Belediyesi Meclis Üyesi Katerina Thoidou da sahil güvenliğin suçlularının cezalandırılmasını talep etti. Kurtarılan mültecilere derhal belge verilmesini isteyerek ve devlet yetkililerinin sorumluluklarını örtbas etmek için sınır dışı edilmemelerinin engellenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Thoidou, “Sınırların açılması için mücadele ediyoruz, Meriç’teki ölüm çitinin yıkılması için mücadele ediyoruz, sınırlardaki ölümcül caydırıcılık politikalarına karşı mücadele ediyoruz, geri göndermelerle birlikte AB’nin ırkçı anlaşmalarının kaldırılmasını, mültecilerin sığınma ve göçmen belgelerine sahip olmalarını, şehirlerde misafirperverlik bulmalarını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Komünist Kurtuluş İçin Sol Akım (NAR) adına konuşan Anna Bahtis de mülteci katliamının sorumlularının Yeni Demokrasi, SYRIZA, PASOK ve tüm aşırı sağcı, milliyetçi partiler ile AB ve NATO olduğunu söyledi. Bahtis, KKE’nin de AB ve NATO’yu gemi kazasından sorumlu tutan ancak Yunanistan sınırlarındaki tel örgülerin yıkılmasını, sınırların mültecilere açılmasını talep etmeyen, mültecilerin diğer ülkelere transferini savunan pozisyonunu da eleştirdi.
Lübnan’da Filistinli mültecilerin eylemi
Lübnan’daki Filistinli mülteciler, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla “kötü yaşam koşullarını” protesto için eylem düzenledi. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Beyrut ofisi önünde bir araya gelen Filistinliler, burada açıklama yaptı.
Lübnan’daki Filistinli mülteciler, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla “kötü yaşam koşullarını” protesto için eylem düzenledi.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Beyrut ofisi önünde bir araya gelen Filistinliler, burada açıklama yaptı.
Filistinli mülteciler, üzerinde “Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı” yazılı pankartlar taşıdı.
Mülteciler adına hazırlanan ortak bildiri Hamas Hareketi Mülteci Ofisi Sorumlusu Ahmed el-Fadıl tarafından okundu.
Ekonomik krizdeki Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki kamplarda yaşam mücadelesi veren Filistinli mültecilerin sosyal ve ekonomik açıdan zor bir süreçten geçtiğini belirten Fadıl, mültecilerin Filistin’e dönmesi hususunda uluslararası kararların yürürlüğe konulması çağrısında bulundu.
Fadıl, ayrıca mültecilerin tasfiyesine yönelik her türlü girişimi reddettiklerini kaydetti.
Beyrut’taki en büyük Filistin kampı olan Burc el-Baracna sakini Gazi İskender de geçici olarak inşa edilen ve yıllardır oturdukları evlerin artık kullanılamaz hale gediğini söyledi.
Kamptaki yaşam koşullarının her geçen gün kötüleştiğini aktaran Gazi, mültecilerin temel ihtiyaç olan sağlık ve eğitime erişim sağlayamadığını belirtti.
Birleşmiş Milletler verilerine göre Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki 12 kampta yaklaşık 200 bin Filistinli mülteci yaşıyor.
