Yeni yıl Ocak ayından itibaren dünya çapında işçi sınıfı ve emekçilerin grev ve protestolarına sahne oluyor.
Emperyalist kapitalizmin uluslararası çapta derinleşen krizinin faturası yıkılmak istenen emekçilerin; İtalya, İspanya, Hindistan, Peru, Brezilya, Şili ve Arjantin, Kazakistan başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde ayak sesleri duyuldu.
Covid-19 pandemisinin ikinci yılı olan 2021’de de kapitalist kriz, bütün sonuçlarını sağlık sistemi üzerinde ve dünya nüfusunun çoğunluğunun yaşam şartlarını kötüleştirme olarak devam etti. Devasa işçi ve çeşitli toplumsal kesimlerin mücadeleleri, kadınların ve gençliğin seferberliği de bu sırada dünyayı sarstı.
Pandemi aynı zamanda, kapitalizmin krizini derinleştirmiştir. Bütün kapitalist krizlerde olduğu gibi, bu krizin faturasının da işçilerin, kadınların ve gençliğin ödemesi isteniyor. Kapitalist kârları korumak adına güvencesiz ve esnek çalışma modelleri, sürekli düşürülen ücretlerle sıfır zamla sözleşmeler imzalanmak isteniyor. Dünyanın pek çok yerinde kamusal sağlık ve eğitime saldırılar sürdürülüyor. 2021 yılı 100 milyon insanı daha yoksulluk sınırının altında yaşama kapsamına aldı. Böylece aşırı yoksulluk olarak tanımlanan durumda yaşayan insanların sayısı 711 milyona yükseldi.
İtalya: iş cinayetlerine karşı eylemler
Milano’da 18 yaşındaki lise öğrenci Lorenzo Parelli, metal laminasyon marangozluğundaki stajının son gününde üzerine çelik kiriş düşerek yaşamını yitirdi. Lorenzo Parelli’nin zorunlu staj sırasında bir iş cinayetinde hayatını kaybetmesi lise öğrencileri arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Roma’da ve diğer şehirlerde özellikle gençlerin protestoları vardı. Öğrenciler arkadaşlarının ölümünü ve iş cinayetlerini protesto ederken polis öğrencilere saldırdı. Floransa’daki Confindustria’nın binasının önünde de bir gösteri yapıldı.
Gösterilerin arka planında, İtalya’da iş yerlerinde sürekli olarak yüksek sayıda ölümle sonuçlanan iş “kaza”larının olması bulunuyor. 2021’de Ocak ve Ekim ayları arasında 1.000 kişinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği söyleniyor
Uruguay: cinsel saldırılara karşı eylemler
Uruguay’da binlerce kadın başkent Montevideo şehir merkezinde sıkça yaşanan cinsel şiddeti protesto etti. Bir kaç günlük zaman diliminde birçok kadının cinsel saldırılara uğramasının ardından Montevideo’daki bir apartman dairesinde bir kadına yönelik çok sayıda kişinin bir arada gerçekleştirdiği cinsel saldırı bardağı taşıran son damla oldu. Kadın örgütlerinin çağrısıyla gerçekleşen eylemlerde, kadınlar Güney Amerika ülkesinde bir “tecavüz kültürü”nün varlığına dikkat çekerek buna karşı mücadele çağrısı yaptı.
İspanya: balık endüstrisinde grev
İspanya’da balık işleme endüstrisindeki işçiler, daha yüksek ücretler ve iş güvenliği talep etmek için 24 saat sürecek üç grev kararı aldı. Bu grevlerin ilki 21 Ocak’ta gerçekleşti. Sendikaya göre, balıkçılık endüstrisinin merkezi olan Galiçya’da, çoğunluğu kadın olan 12.000 işçinin yüzde 90’ı greve katıldı.
Polonya: Solaris’te süresiz grev
Polonya’da İspanyol CAF Grubuna ait ve Avrupa’nın en büyük elektrikli otobüs üreticisi Solaris tekelinde süresiz grev başladı. İşçiler 800 zloti (176 avro) aylık ücret artışı için greve çıktı. Grev çağrısını Solidarnosc sendikası ve sendika federasyonu OPZZ yaptı. Buna rağmen mevcut sendikaların yönetimleri, geçici işçilere greve gitmemeleri ve işten atılma riskini almamaları yönünde “tavsiye” sunanan titrek bir duruş i.ersinde oldular. Fabrikada yaklaşık 2.700 çalışan bulunuyor.
Peru: inşaat ve maden işçilerinden grev ve protestolar
Peru’da 18 Ocak 2022 Salı günü binlerce işçi greve gitti. Amerikan kapitalist tekelinin, Covid-19’a yakalanan arkadaşlarının masraflarını ödemesini talep ederek gösteri yaptı. Gösteride “Sağlığımız kârdan önce gelir” sloganları haykırıldı. Peru’da binlerce maden işçisi ve inşaat işçisi, Londra ve Johannesburg merkezli Amerikan grubu için bir yüzey madeni olarak Peru’daki en büyük bakır madenlerinden birini inşa ediyor. Madenin 2022 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.
Şantiyede çalışan işçiler büyük konteynerlerde yaşıyor ve düzenli aralıklarla ailelerini görmek için seyahat ediyor. Son süreçte işçiler arasında enfekte sayısı önemli ölçüde arttı. İşçiler, enfekte olan ve virüsü ailelerine bulaştırmamak için memleketlerine gitmek istemeyen arkadaşlarının, bu süre içinde şirket tarafından masrafları karşılanarak otellerde konaklamalarını talep ediyor.
Hindistan: sağlık çalışanı yardımcıları grevde
Hindistan’ın Haryana eyaletinde kırsal alanlarda yaklaşık 50.000 sağlık çalışanı yardımcısı, ücret başta olmak üzere daha fazla hak talepleriyle Aralık ayından bu yana grevde olduğu basına yansıyan bir başka direniş haberi. Eyalette Anganwadi’de 22 bin servisin tamamı greve çıkarken, 25 Ocak’ta Gurgaon’da protestolar düzenlendi.
Protestocular grev sırasında işten çıkarılanların derhal işlerine iade edilmesini talep etti. Dört sendika yetkilisi görevden alınmış, “Devlet işlerini baltalamak” iddiasıyla haklarında dava açılmıştı. Sağlık çalışanı yardımcıları esas olarak çocuk sağlığıyla ilgileniyor.
Bask bölgesinde sağlık politikaları protestosu
İspanya’nın Bask Bölgesi’nde birçok şehirde binlerce kişi, bölgede uygulanan sağlık politikalarına karşı sokaklara döküldü. Yürüyüşe sendikalar, partiler, mahalle komiteleri ve sosyal örgütlerden oluşan geniş bir ittifak çağrı yapmıştı.
Göstericiler, özel sağlık piyasasının teşviki ile birlikte son yıllarda devlet sağlık sisteminde yapılan büyük personel kesintilerini eleştirdiler. Sağlık emekçileri korona pandemisi nedeniyle tükenmiş durumda ve yeni işe alımlar gerekiyor. Eylemlerde kamucu sağlık sistemi talebiyle mevcut yıkıma son verilmesi talep edildi.
Hindistan: binlerce işsiz gencin protesto gösterisi
Hindistan’ın Bihar eyaletinde gençler işsizliğe karşı sokaklara döküldü. Günlerce süren protestolar, Patna ve Bhojpur bölgelerinde, gençlerin devlet demiryolu giriş sınavlarındaki usulsüzlükleri protesto etmek için çeşitli yerlerde platformları işgal etmesiyle başladı. Protesto hızla yayıldı, yollar saatlerce kapatıldı. Gösterilerde Başbakan Modi ve demiryolunun işe alım yetkilisi RRB aleyhine sloganlar atıldı. Polis de coplarla saldırarak göstericileri darp etti. Devletin verilerine göre, Bihar’da işsizlik yüzde 16 civarında seyrediyor.
İtalya: kesintilere karşı 4 saatlik grev
Fransa merkezli banka BNP Paribas’ın bir yan kuruluşu olan Banca Nazionale del Lavoro’da (BNL) 12.000 işçi İtalya genelinde dört saatlik bir greve gitti. 23 ilde BNL’ye ait banka şubeleri kapalı kaldı. FABI, FIRST CISL, Fisac CGIL, UILCA ve Unisin sendikalarında örgütlenen banka çalışanları, başta iletişim sektörü olmak üzere şirketin büyük bir bölümünü dışarıdan temin etme planlarına karşı mücadele veriyor. Bu planlar nedeniyle yüzlerce istihdam kaybı olacak. Buna karşı direnen banka çalışanları Aralık ayında da bir uyarı grevi yapmışlardı.
Sri Lanka: sağlık emekçilerinin grevleri sürüyor
Sri Lanka’nın batı illerinde binlerce sağlık çalışanı 26 Ocak’ta 24 saat iş bırakma eylemi yaptı. Yaklaşık 1000 sağlık emekçisi başkent Colobo’da devlet hastanesi önünde gösteri yaptı. Sağlık emekçileri daha yüksek ücret, herkese ödenek ve yol ödeneği talep ediyor. Protestolar, FHP sendikası öncülüğünde Kasım ayından bu yana düzenleniyor. Sendika 7 Şubat’ta ülke çapında bir genel grev çağrısı da yapıyor. Sri Lanka, korona pandemisi ile daha da derinleşen derin bir ekonomik kriz içinde debeleniyor.
Brezilya, Şili ve Arjantin’de liman işçilerinden grevler
Latin Amerika’nın birçok ülkesinde liman işçileri greve gitti. Şili, Brezilya ve Arjantin liman işçilerinin grevleri 28 ve 29 Ocak’ta gerçekleşti.
Şili’de 25 terminalde yaklaşık 8.000 liman işçisi iş bıraktı, protesto gösterileri düzenledi. İşçiler, artan yoksulluk karşısında emeklilik fonlarının vergiden muaf tutulmasını talep ediyor.
Brezilya’da protestolar, nakliye şirketlerinin işçileri tam zamanlı işe almayı reddetmesine karşı başladı. Bu Bolsonaro’nun özelleştirme politikaları ile ilişkili.
Arjantin’de yüzde 50’lik bir enflasyon oranı göz önüne alındığında makul bir ücret artışı talebi üzerinden başlayan grev 24 saat sürdü.
Macaristan’da öğretmenlerden uyarı grevi
Macaristan’da 20.000 öğretmen ve eğitimci daha yüksek ücret ve daha iyi çalışma koşulları taleplerini yükselterek iki saatlik uyarı grevi yaptı. Birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Uyarı grevine, PDSZ ve PSZ sendikaları çağrı yaptı. Irkçı-faşist Viktor Orban hükümeti, yasal herhangi bir engel bulunmamasına rağmen, önceden yaptıkları açıklamayla grevin yasa dışı olduğunu söyleyerek tehditleri savurmuştu.
Sendikaların devletle yaptığı birçok görüşmede ücretlerin arttırılması, öğretmen ve eğitim emekçilerinin iş yükünün azaltılması konusunda bir sonuca varılamadı.