KADINManşet

İsviçre’de 14 Haziran Kadın Grevi “Kadınlar isterse her şey durur”

İsviçre’de her yıl 14 Haziran’da yapılan Kadın Grevi, 2025 yılında da aynı tarihte gerçekleştirilecek.

Grevde; kadınların eşit işe eşit ücret, cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığa karşı mücadele gibi talepleri yine binlerce kadın tarafından dile getirilecek.

14 Haziran, İsviçre’deki kadınların mücadelesi açısından önemini sürdürüyor. Yüz binlerin sokaklarda olduğu, 1991’de başlayan bu grev, günümüzün kadın hakları mücadelesinin canlı bir prototipi olarak büyük bir anlam taşıyor.

Bu günlere gelmesi: 14 Haziran 1991

Avrupa’da “refah düzeyi yüksek” denilen İsviçre kadın hakları açısından en gerilerden gelmeyi sürdüren bir ülke olmuştur. İsviçre’deki 14 Haziran grevleri, ilk kez 1991 yılında kadınların eşitlik talepleriyle gerçekleştirildi. 1981’de İsviçre Anayasası’na eklenen eşitlik maddesinin uygulanmasını isteyen kadınlar, bu maddenin yasal güvence altına alınmaması nedeniyle sokaklara döküldü.

Kadınların talepleri arasında eşit ücret, daha iyi eğitim fırsatları, işyerlerinde cinsel tacizin sona erdirilmesi, sosyal güvenlikte eşitlik, daha fazla kreş yeri ve ev işlerinin kadın ve erkek arasında paylaşılması yer almaktadır. Kadınlar ayrıca, cinsel şiddet, cinsiyetçi reklamlar, pornografi ve aile içi şiddet gibi toplumsal sorunlara karşı da protestolar düzenlemişlerdir.

İsviçre burjuvazisi bu eylemleri kutlama, karnaval havasında geçmesi için epey bir ter döktü. Burjuva medya ise grevin siyasal taleplerini görmezden gelerek önemsizleştirmeye çalıştı. Ancak, grevin ana nedeni olan eşitlik maddesi aradan bu kadar yıl geçmesine rağmen hala yasallaşmadı.

Kadınların isyanının siyasi niteliği; hem sermayeye hem de onun devletine söylediği “Kadınlar isterse her şey durur” sloganında karşılığını buluyor. Sadece işyerleri önleri, yemek molaları sırasında değil bütün alanları zapt eden, öğrenciler, çalışmayan kadınlar, serbest meslek sahiplerini de kapsayan görkemli kitlesel protestolarda ifadesini buluyor.

Grev, kadınların hayatın her alanında eşitlik talebini dile getirdiği bir eylem. Kadınların bu hareketi yalnızca çalışan kadınlarla sınırlı kalmaması, ev kadınları, öğrenciler ve serbest meslek sahipleri gibi farklı toplumsal kesimleri de kapsayan yanlarıyla geniş kesimleri eylemlere katma başarısını sağlıyor.

1991’deki kadın grevini en çok tetikleyen faktörlerden biri, o dönemde İsviçre’de kadınların çalışırken karşılaştıkları eşitsizlikler, bu alanda erkeklerle aralarında bulunan uçurumdu.

Grevin bir diğer değerli yanı; sadece ekonomik taleplerle sınırlı kalmaması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı bir direniş olarak şekillenmesiydi.

14 Haziran 2019’da yapılan ikinci kadın grevi, 1991’deki talepleri yeniden gündeme taşıdı. Mücadele meyvelerini de verecekti. 1995’te Fırsat Eşitliği Yasası kabul edildi, 2002’de kürtaj için son tarih çözümü getirildi ve 2005’te annelik sigortası kurumsallaştırıldı. Ancak, eşit ücret gibi temel talepler bütün Avrupa’da olduğu gibi İsviçre’de de hâlâ yerine getirilmedi.

Dünya çapında sempati ile karşılanan Kadın grevi etkisini her yıl katlayarak sürdürüyor. 2021 yılında 100 binden fazla kişi, İsviçre’deki Kadın Grevi eylemlerinde yer aldı. Bu, kadınların toplumsal eşitlik için mücadelesinin simgesi olarak tarihe geçti.

Daha fazlası

İlgili

Close