Kürtaj yasağını kaldıran tasarının mahkemede onaylanmamasına karşı binlerde Şilili sokağa çıktı
ALINTERİ- Kadının sadece hayatı üzerine değil, bedeni üzerinde de söz söyleme-karar verme hakkının kısıtlanması ya da engellenmesi dünya gericiliğinin kolektif buluşma noktalarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye’de olduğu gibi toplumsal gericiliğin ve dinci-muhafazakar kültürün baskın olduğu toplumlarda ve siyasi iktidarlarda bu daha aleni biçimlerle karşımıza çıkmaya devam ediyor.
Şili’de 1973-990 yılları arasında ülkeyi faşist diktatörlükle yöneten Augusto Pinochet’in kürtajı ‘her koşulda’ yasaklamasına karşı verilen toplumsal mücadelenin bugün halen bu yasağı kardıramamış olması bunun tipik ifadesidir.
Kürtajın tamamen yasak olduğu birkaç ülkeden biri olan Şili’de uzun süredir kadın örgütleri ve genel olarak toplumun ezici çoğunluğu bu yasağın kaldırılmasını istiyor.
Bu mücadele ve toplumsal eğilim en son Şili Senatosu’nda 19 Temmuz’da kadın veya fetüsün hayatının tehlikede olduğu ve gebeliğin cinsel saldırı sonucu oluştuğu durumlarda ‘kürtaj hakkı’nı tanıyan yasa tasarısını onaylamasına neden oldu.
Salı günü Şili kanunları uyarınca yasa tasarısı alt meclise gönderildi fakat uzlaşma sağlanamaması dolayısıyla düzenleme yasalaşamadı.
Mahkemenin tasarıyı onaylamamasına karşı binlerce Şilili önceki gün Santiago’da sokaklara çıkarak tepkisini bir kez daha haykırdı ve her koşulda kürtaj hakkının verilmesini talep etti.
Şili muhafazakar bir ülke olmasına rağmen yapılan anketlerde halkın yüzde yetmişinin kürtajın yasalaşmasını istediği ortaya çıkmıştı.
