Pazartesi akşamı Leipzig’de binlerce kişi yüksek enerji fiyatlarına karşı gösteri yaptı.
Pazartesi akşamı yüksek enerji fiyatlarına karşı protesto gösterileriyle Leipzig’de “sıcak sonbahar” eylemleri de start almış oldu. Aynı zamanda, sağcı grupların destekçileri de gösteri yaptı.
Sol Parti’nin “Sosyal soğuğa karşı sıcak sonbahar” sloganıyla düzenlediği mitinge ve yürüyüşe 3 bini aşkın kişi katıldı.
Aynı zamanda, küçük Hür Saksonya partisi gibi ırkçı gurupların yaklaşık 1000 destekçisi yakın çevrede protesto düzenlemek istedi. Pazartesi eylemine katılan protestocular ırkçı gurubun eylemini defalarca bloke etme girişiminde bulundu.
Yapılan mitingde Sol Parti lideri Martin Schirdewan, “Trafik ışıklarına karşı protestomuzu sokağa taşımak temel demokratik hakkımızdır” (SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonu) derken, Sören Pellmann, partisinin Pazartesi gösterilerini “Zarar vermek veya kötüye kullanmak” istemediğini söyledi.
Parlamento Sol Parti grup başkanı Amira Mohamed Ali ise; SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan trafik ışığı federal hükümetinin enerji politikasını eleştirdi. Gaz vergisi gibi önlemler, yüksek enerji ve yaşam maliyetleri nedeniyle birçok insanın sosyal durumunu ağırlaştırdığına vurgu yaptı.
Irkçı faşistler bloke edildi
Sol Parti milletvekilleri konuşmalar yaparken anti faşist, anti kapitalist gençlerde yaklaşık bin kişi ile aynı saatlerde aynı yerde yürümek isteyen ırkçı faşistleri yürütmemeye kentlendi. Polis, şehir merkezindeki Augustusplatz’daki her iki tarafa da izin vererek adeta çatışmaya zemin hazırlamıştı. Yer yer arbedelerin de yaşandığı alanda, abluka altına alınan ırkçı faşistler yürüyüşlerini kısa kesmek zorunda kalarak başlangıç noktalarına geri döndüler.
Reformist bir partinin barışçıl gösterisinde Leipzig polisinin yanısıra Saksonya çevik kuvvet polisi ve federal polis güçleri de yığılmıştı.
Leipzig eylemi bundan böyle yapılacak eylemlerde olabileceklerin de göstergesi niteliğinde. Parlementodaki bir partinin gösterisindeki polis yığınağı, ırkçı faşistlerin adeta yakın yere konuşlandırılarak çatışma ortamına zemin hazırlanması, katılımcıların ürkütülerek diğer eylemlerden çekilmesini hedefleyen taktikler. Gösterilere katılanların hiç de yabancısı olmadığı yöntemler bunlar.
Fakat bıçağın gerçek anlamda kemiğe dayandığı koşullarda gösterilerin ve göstericilerin taleplerini daha kitlesel ve yüksek sesle dillendirecekleri bir gerçek. Ve en geniş kesimlerin ortak tepkisini, öfkesini alanlara akıtacak her gelişmenin içinde olmak, var olanı ileri çekme görevi de bizlerin önünde duruyor.
