Manşet
Yusuf Yerkel’in Frankfurt Başkonsolosluğu’na atanması protesto edildi
Yusuf Yerkel’in Frankfurt Başkonsolosluğu’na “Ticari Ataşe” olarak atanmasının protesto edildiği eyleme 30’a yakın kurumun yanı sıra yerel siyasetçiler de katılım gösterdi.
Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği madenci katliamndan sonra bir işçiye tekme atan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel’in Frankfurt Başkonsolosluğu’na “Ticari Ataşe” olarak atanması protesto edildi. Bugün yapılan eyleme 30’a yakın kurumun yanı sıra yerel siyasetçiler de katılım gösterdi.
Basının yoğun ilgisinin olduğu eylem Konsolosluğun önünde saat 14:00’de başladı. Almanca ve Türkçe ortak açıklama okundu. Yusuf Yerkel’in işçi ve emekçi düşmanı bir kişi olduğunun belirtildiği ortak açıklamada, “İnsan onuruna saygı duymayan bir kişinin kentimizde diplomat olarak dolaşmasını istemiyoruz. Yerkel’i kentimizde ve ülkemizde istemiyoruz” denildi.
300 kişinin katıldığı eylemde ortak açıklamanın ardından siyah bir çelenk Frankfurt Başkonsolosluğu’nun kapısına bırakılmak istendi. Ancak, polis “izin alınmadığını” gerekçe göstererek çelenkin kapıda bırakılmasına izin vermedi. Eylem sırasında konsolosluğa giriş çıkışlar durduruldu.
DGB Rhein-Main Başkanı konuşmasında şunlara değindi:
”Demokrasi kendiliğinden gelmez. Mücadeleyle elde edilmesi gerekir. DGB Rhein-Main örgütü başkanı olarak, Ver.di ve IG Metall’in de bulunduğu 8 sendika adına konuşuyorum. Dün bir saat içinde, tüm üye sendikalarımız bu eylemle ilgili görüş bildirdiler. Konunun, temel insan haklarıyla bağlantılı olduğu konusunda görüş birliğine vardık. Erdoğan, parlamento sistemininin yerine başkanlık sistemini getirdi. Burada Frankfurt Türk Başkonsolosluğu önünde, Başkan Erdogan’a açık ve net bir mesaj vermek istiyoruz. Tuttuğunuz yol yanlıştır.
Darbe girişiminden 5 yıl sonra, 4 bin kişi tutuklanmış, yüzbinden fazla memur işini kaybetmiş, 2000’den fazla medya kuruluşu, dernek vb. kurum kapatılmıştır. Olağanüstü Hal ilanından sonra, Erdoğan olağanüstü yetkilerle donatılmış, başkanlık sistemine geçilmiş ve parlamento devredışı bırakılmıştır. Ayrıca, işkence günlük, sistematik hale gelmiştir. Bütün bunlar Alman silahları ve malzemeleriyle mümkün olmuştur. Alman hükümetine sesleniyoruz, bu rejimle işbirliği yapmayın. Arkamızdaki resimde, bir göstericinin nasıl tekmelendiğini görüyoruz. Bu ilk kez olmuyor ve Almanya ziyaretlerinde de yaşandı. Diplomatik bir rezalettir. Yusuf Yerkel, burada istenmiyor. Yusuf Yerkel, şimdi maden işçisine tekme atarken, pişman olduğunu ve kendini kaybettiğini söylüyor. Onun pişman olduğu tek şey, tekmeyi atarken kameralara yakalanmış olmasıdır. Erdoğan yandaşları, Almanya’da bile göstericilere tekme atmaktan çekinmezlerken, Türkiye’de kameralar olmadan neler yaşanıyor bilmek bile istemiyorum. Olmaz böyle şey.
Yusuf Yerkel, madenciden özür dilediğini söylüyor, maden işçisinin yanıtı ise, ”Bu tekmenin sadece kendisine değil, tüm maden işçilerine atıldığı“ olmuştur. Maden işçisi, işten atılmakla kalmadı, para cezasına çarptırıldı. O da yetmedi, hapse atıldı. Yusuf Yerkel ise, bakanlık koridorlarında dolaşıyor, ataşeliğe terfi ettiriliyor.”
Eylem “Yusuf Yerkel Frankfurt’tan Defol!” “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!” sloganları eşliğinde bitirildi.