Yaşanacak Dünya olarak partiler içerisinde işçi emekçi genç, emekten, kadından ve ezilen halklardan yana tavır alan özgürlükçü Kürt adaylar başta olmak üzere devrimci politikalarda ısrar eden adayları destekleyelim.
Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde, kimin başbakan olacağına dair belirsizlikler başta olmak üzere burjuva ve reformist partilerdeki kaos sürüyor.
İktidar partisi CDU’da oy kayıpları derinleşiyor. 16 yıldır başbakan olan Angele Merkel’in eyaletlerdeki büyük oy kayıplarından sonra bir daha aday olmayacağı için yerine Armin Laschet hazırlandı. Laschet’in burjuva politikacısı olarak dahi gösterdiği düşük performansa, başbakanı olduğu Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yaşanan büyük sel felaketindeki beceriksizlikleri lakaytlığı da eklenince partisi ve kişi olarak kendisi emekçiler şahsında büyük güven kaybı yaşadı.
Fakat CDU ve Laschet’in oy kaybetmesinin asıl nedeni ülkede pandemi döneminde katlanan ekonomik sosyal sorunların iyice ağırlaşması. Laschet’in ise Merkel dönemi politikalarının olduğu gibi devam etmesindeki ısrarı…
Armin Laschet’in beklenen performansı göstermemesi en fazla sosyal demokrat parti SPD ve adayı Scholz’a yaradı. Sekiz yıldır koalisyonun küçük ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) oylarını artırdığı yapılan anketlere de yansıyor. Schröder döneminde Hartz IV yasaları başta olmak üzere emekçilerin tarihsel sosyal kazanımlarının budanması, militarist saldırgan dış politikada imzasının olması SPD’ye üst üste ağır yenilgiler aldırmıştı. Şimdilerde kiraların düşürülmesi, gençliği oy deposu olarak gören eğitim politikaları talepleri savunması da onun bu gerçekliğini değiştirmiyor.
SPD neoliberal ve militarist politikalardan vazgeçmedi. Görece yeniden yükselişe geçmesinde en güçlü rakibi Hristiyan Demokratların (CDU/CSU) “güven krizine” girmesinin payı büyük.
2017’de aldığı yaklaşık yüzde 9 oyla parlamentoda sondan ikinci olan Sol Parti’nin bu kez en küçük gruba sahip olacağı öngörülse de “Demokratik sosyalizm” diyen reformist partinin ilk kez koalisyon adayları arasında ismi geçiyor.
CDU’daki düşüş, küresel ısınma, iklim değişikliği gibi konuları seçim programının merkezine koyan Yeşiller’in işine yarıyor. Buna rağmen anketlerde Yeşiller ve başbakan adayı Annalena Baerbock’ın güven kaybetmeye devam etmesi, Yeşiller’in seçimlerin en fazla kazanan partisi olmasının beklenmesi gibi çelişkili açıklamalar sürüyor.
İşçi emekçi gençler ve kadınlardan yana tavır koyan adayları destekleyelim!
Yaşanacak Dünya olarak seçim çalışmalarımızın ekseninde kapitalizm karşıtı propagandayı yükselteceğimiz sosyalizm eksenli demokratik talepleri savunmak olacak. Bu doğrultuda partilerinin programlarını savunmamız imkansız olan Die Linke gibi partilerden aday olan, işçi emekçi gençler, kadınlar ve ezilen halklardan yana tavır alan özgürlükça Kürt adaylar başta olmak üzere devrimci politikalarda ısrar eden adayları destekleyeceğiz. Bu tür adayların olmadığı yerlerde ise MLPD’nin enternasyonalist listeden aday gösterdiği göçmen kökenliler başta olmak üzere devrimci adayları destekleyebiliriz.
Seçim sonuçlarını da geleceği de sokaklar belirleyecek!
Seçim anketleri ne söylerse söylesin seçimlerin sonucunu biraz da pandeminin de etkisiyle sesini duyuramayan parlamento dışı toplumsal direniş hareketleri belirleyecek. İşçi emekçilerin 0 zam sözleşmesi dayatmasına karşı direnişlerine, öldürülmeye devam edilen, kürtaj hakkı, eşit işe eşit ücret hakkı ellerinden alınan kadınlara, ırkçılık, ayrımcılık, gerici göçmen politikaları eleştirilerine, savaş ve küresel ısınmaya, gençliğin harçların kaldırılması parasız eğitim gibi taleplerine, yüksek kiralara karşı eylemlere kulaklarını tıkayanların daha da erozyona uğrayacakları bir gerçek. Kimin başbakan olacağı da dahil ülke genelinde yeni bir kitlesel “Friday for Future” eylemleri yapmaya hazırlanan gençliğin önemli bir rol oynayacağı açıktır.
Taleplerimiz:
Ekonomik ve pandemi krizi bahanesi ile işten atmalara, esnek çalışma, sıfır zam sözleşmesi dayatmalarına son verilsin!
Tam ücret karşılığı 6 saatlik iş günü kabul edilsin!
Kira artışları durdurulsun, herkese yaşanabilir konut hakkı!
Kadınların eşit işe eşit ücret, kürtaj hakkının kolaylaştırılması gibi hakları tanınsın!
Kadın katliamlarında katilleri koruyan “ceza indirimi” uygulamaları son bulsun!
Alman vatandaşı olmayan göçmenlere de seçme ve seçilme hakkı tanınsın!
Anayasanın “Yabancı Örgütleri” kapsayan paragraf 129 a ve b maddeleri kaldırılsın!
Mücadeleyle kazanılan toplantı ve gösteri hakkını yok sayan yeni polis yasası kaldırılsın!
Faşist ve ırkçı partiler kapatılsın!
Öğrenci gençliğe uygulanan harç paraları kaldırılsın, herkese parasız eğitim hakkı!
Covid-19 aşı üretiminih tüm ülkelerde yapılabilmesi için aşı patenlerinin derhal kaldırılması başta olmak üzere herkese parasız sağlık hakkı!
Almanya’nın Türkiye başta olmak üzere savaş ve iç savaş bölgelerine asker göndermesi, silah satışı durdurulsun!