ABD’de Joe Biden’ın liderlik koltuğuna oturmasının ardından yapılan ilk NATO Liderler Zirvesi bugün Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapıldı.
Çiğdem Devran
İkili üçlü görüşme konuları, genel olarak emperyalist ve işbirlikçisi ülkelerin konuşacağı alt başlıklar basına sızdırılıyor. Fakat her zaman olduğu gibi ‘dağıldı, dağılacak’ denilen, her emperyalist odağın kendi “NATO’suna” oynadığı bir süreçte emperyalistler arası keskin rekabet masada devam edecek.
Biden ABD’sinin, önden yürüttüğü görüşmelerle müttefiklerini etrafında toplayarak Çin ve Rusya’ya karşı daha güçlü rekabet politikası stratejisi izlediği zaten sır değil.
Emperyalist rekabet arenasında Rusya ile omuzdaşlık yapan Çin’in etki alanlarının ABD tarafından daraltılmak istenmesine dönük kapışmaların yaşanması ‘masada’ bir kez daha teyit edilecek.
ABD ile AB emperyalistleriyle Biden iktidara geldiğinden beri ilişkileri yeniden düzeltmek için sürdürülen görüşmeler -ki kısmen sonuç alındı- NATO’nun Rusya’ya karşı güç gösterisi Defender 21 Askeri Tatbikatı bu stratejinin önden örülmesinin ayakları oldu.
Bu anlamda bugün Brüksel’de başlayan NATO Zirvesi, emperyalist rekabette gerileyen güç odağı ABD emperyalizminin şaşmaz stratejisi olduğu üzre AB’yle anlaşmasını pekiştirmesi, Çin-Rusya emperyalist eksenine gözdağı zirvesi olacak gibi.
Bu zirveye, ekonomik olarak güçlenen Çin ve askeri bakımdan Rusya yeni emperyalist rekabet odakları olarak ABD’nin, gerilemesinden de yararlanarak hamlelerini ilerletmesinin önünün nasıl alınabileceğinin zirvesi demek de yanlış olmayacak.
Biden ABD’si, Trump’dan farklı olduğu, farklı bir dış politika izleyeceği beklentisini canlı tutarak içte kitle desteğine oynamayı sürdürüyor. Dışta ise yine aynı “demokrasi zirveleri” lafazanlığıyla Çin ve Rusya eksenine karşı ataklar gerçekleştirme peşinde.
ABD emperyalist stratejisine karşı sürekli bir ortada oynama, emperyalist eksenler arasındaki keskin rekabetlerden yararlanma politikasını elinde tutan Türk devletine de ABD’nin kendi stratejisine uyarak ayar vermesi, bölgesel güç olma heveslerini dizginlemeye çalışması zirvenin bir başka gelişmesi olacağının çok sayıda ipucunu verdi.
Erdoğan’ın, Akdeniz, Libya, Kıbrıs, Ukrayna ve S-400 konusunda ABD stratejisine uymak için geri adım atacağının ön belirtileri vardı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin imhası, Kürdistan’ın dört parçasında sürdürülen kirli savaş konusunda ABD ve AB emperyalistlerinden tam destek, aralarında tam bir mutabakat zaten vardı.
Malumun ilanından ötesi olmayacak NATO Brüksel Zirvesi asıl olarak çok yönlü krizleri içerisinde dünya çapında direniş dinamikleriyle ne yapacakları, bu kabına sığmayan kitlesel özgürlük tutkusuyla nasıl baş edecekleri üzerine olacak. Bu anlamda emperyalist kapitalizmin savaş ve saldırısı politikalarına, dinamikleri bastırmakta tam uyum politikalarına karşı enternasyonal bir mücadelenin yükseltilmesi de bizim zirvemiz olmalı.