İŞÇİ SINIFIManşet
“Almanya: Deutsche Post’ta ‘anlaşma’ yok, ‘grev’ diyen işçiyi satış var!”
İşçilerin yüzde 89.9’u ‘süresiz grev’ dediği halde Ver.di sendikası bu kararı hiçe sayıyor
Almanya’da bir süredir görüşmelerin ve anlaşmazlığın sürdüğü posta sektöründeki TİS (Toplu İş Sözleşmesi) sürecine dair basında “Deutsche Post’ta anlaşma sağlandı” başlıklı haberler çıktı.
Oysa gerçek durumun böyle olmadığını, işçilerin iradesini hiçe sayan sendikanın patronlarla geçtiğimiz Cuma günü “ön anlaşma”ya imza attığını ve bunu bir oldu bittiyle yasalaştırmaya çalıştığını, Stuttgart bölgesinde Deutsche Post’ta çalışan sendikalı işçi Ali Kolcu’dan öğreniyoruz.
Ali Kolcu’nun gazetemize aktardığı gerçek bilgilerin ne olduğuna geçmeden önce, sağlandığı iddia edilen anlaşmanın içeriğinde neler olduğuna bakalım:
“Deutsche Post’taki toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmaya varıldı. Ver.di Sendikası ve Deutsche Post, Cumartesi günü stajyerler ve öğrenciler için maaşlarda ‘önemli artışlar’ konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Yaklaşık 160 bin çalışanı kapsayan yeni toplu iş sözleşmesi 2024 sonuna kadar geçerli olacak. Anlaşmaya göre çalışanlar ve stajyerlere enflasyonu telafi etmek üzere 15 ay için toplam 3000 euro tutarında özel bir ödeme alacaklar. Ücret artışı tüm gelir gruplarında ortalama yüzde 11.5’lik bir artış anlamına geliyor. Ver.di başkan yardımcısı ve müzakereci Andrea Kocsis “iyi bir sonuç”tan söz etti. Ver.di üyelerinin anlaşmayı onaylaması gerekiyor.”
Gazetemize konuşan Ali Kolcu ise, ortada yasal bir anlaşma olmadığını, sendikanın işçiyi arkadan hançerleyerek büyük bir satışa imza atmaya hazırlandığını belirtiyor:
“Bu yasal bir anlaşma değil. Sendika “ön sözlesme” yaptı. İşçinin saat ücretinde her hangi bir artış olmuyor. Bu işçiler için ciddi bir kayıp. Patronlar için daha fazla kâr demek bu. Eğer saat ücretlerinde artış yapılsaydı, patron kendi payına düşen sağlık sigortası ve emeklilik sigortasını ödeyecekti. Bize bir çeşit “destek” gibi vermiş oluyor ama aslında kârından vazgeçmiyor.
Saat ücreti artmadığı için bir sene yine aynı fiyat karşılığında çalışmış oluyoruz. Asıl amacı sendikalı işçilerin yüzde 15 zam talebini gündemden düşürmek. Kırıntı düzeyindeki bu “destek” parayla gerçek bir kazanımı yok işçinin. İşçilerin büyük bir kaybı var.
Sendika işçiyi satışa hazırlanıyor
Son aşamada bu teklif işçilere sunulacak ama ne olur doğrusu bilemiyorum. Yürürlüğe girmedi daha ama sendikanın hedefi bu satışı gerçekleştirmek. Bu anlaşma böyle yasallaşırsa işçiler için bir felaket olur. Sendika bu anlaşmaya imza atarsa birçok sendikalı işçi üyelikten çıkar. Çünkü işçiler tepkili.
Şu noktadayız: Sendika ya işçileri satacak ya da işçilerden yana olacak. Sendikalı işçiler arasında yapılan oylamada yüzde 89.9 oranında “evet” denilerek süresiz grev kararı alındığı halde sendika işçinin kararını ve inisiyatifini tanımadığı gibi, patronlarla görüşüp bir oldu bitti yaratma çabasında ve bu yasal bir durum da değil. Madem işçiden onay istedi ve işçi de grev için onayını verdi… sendikanın, işçinin bu kararının arkasında durması gerekirdi.
Sendika açıkça grev kırıcılığı yapıyor. Sarı sendika bile değiller! Tarihi bir satışa imza atmak üzereler. Tekrar oylamaya gitmek isteyecek sendika. Ne zaman oylama yapılacağı da belli değil. Zamana yayıp, yaşananları işçilere unutturup “grev” diyenlerin oranını yüzde 75’in altına düşürmeye çalışacaklar kanımca, ki zaten “grev“ demiş işçiye tekrar oylama yaptırmanın yasal olmadığını belirtmek lazım. Böylece, sendikanın yapmış olduğu ön görüşme geçerli olacak ve patronların talebini dolaylı olarak işçiye kabul ettirmiş olacaklar..”