DÜNYAManşet

Almanya: Gazze halkıyla dayanışma eylemi

Köln kentinde, aynı alanda İsrail yandaşlarının eylemine izin veren polisin provokasyonlarına rağmen dayanışma mitingi başarılı geçti

İsrail’in Gazze’ye yönelik işgal saldırılarının yoğunlaştığı şu günlerde Gazze ile dayanışmak için çok sayıda eylemler yapılırken, bir yandan da bir çok Avrupa şehrinde eylemler ya yasaklandı ya da polis saldırısıyla karşı karşıya kaldı.

Bugün Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen ‘Gazze halkıyla dayanışma’ eylemi ise adeta son dakikada, bir saat kala polis tarafından izin verilerek gerçekleştirilebildi. Buna rağmen yüzlerce kişinin katıldığı eylemde Filistinli gençler çoğunluktaydı. Miting Heumarkt’a saat 15:00’da başladı. Aynı alanda İsrail yandaşları da eylem yaptı.

Yer yer polisin ve İsrail yandaşlarının provokasyon girişimlerine rağmen eylem bir saat sürdü. Gazze ile Dayanışma Köln grubunun organize ettiği, Alınteri ve Yaşanacak Dünya okurlarının katıldığı eyleme diğer göçmen kurumlardan hemen hiç katılım yoktu.

Kürsüden yapılan konuşmalarda;

“Hamas’ın yaptılarını bizler desteklemiyoruz, fakat yıllardır süregelen İsrail’in Filistin halkı üzerindeki baskı, abluka, işkence ve adeta köleliği dayatan yaklaşımları, dünyanın gözü önünde yaşanıyor ve emperyalist güçler bu yaşananlara hep sesiz kaldıkları gibi İsrail’in saldırganlığını destekliyorlar. Daha dün Alman Federal Hükümeti’nden bir bakan Filistinlileri kastederek ‘bunlara karşı İsrail’in kendini koruma savaşı hayvanlara karşı savaş demektir’ deme cüretini gösterdi. Bugün Gazze’yi savunmak insanlığa sahip çıkmaktır. Özgür Filistin! Filistin Halkına özgürlük!..” vurguları öne çıktı.

Yaşanacak Dünya olarak alanda yaptığımız kimi röportajlardan öne çıkanlar ise şöyle:

Franz (Almanya): 75 yıl boyunca Filistin ezildi, binlerce köy yok edildi, milyonlarca insan yerinden edildi. Binlerce kişi hapishanelerde öldü, idam edildi ve işkence gördü. Yüzlerce çocuk hapishanelere kapatıldı, dövüldü. Filistinliler ayrım gözetmeksizin öldürülüyor, taciz ediliyor, kendi topraklarında hareket edemiyor, sürekli kontrol noktalarından geçmek zorunda kalıyor, tarlaları yok ediliyor, evleri havaya uçuruluyor. Bir noktada Filistin halkı artık dayanamıyor, özellikle Gazze’de dünyanın en büyük açık hava hapishanesi var. Hapsedilmiş durumdalar, suları yok, elektrik yok. İşgalci güç uluslararası hukuka göre Gazze halkına karşı hiç bir şey yapmamakla yükümlü güya ama Filistinlilerin evleri aralıklarla sürekli bombalanıyor. Halkın öfkeli olması ve uzun aradan sonra ilk kez büyük bir çıkış yapmaya cesaret etmesi, işgalcinin askeri üslerine saldırması doğal değil mi?

Gazze’de en fazla askeri güce sahip olan Hamas. Bu yüzden o ön planda. Özünde gerici bir örgüt, bir Taliban kadar gerici. Diğer taraftan, ‘Filistin Ulusal Demokratik Mücadelesi’ ulusal kurtuluş mücadelesinin ön planda olduğu bu aşamada, halkın gerçek kurtuluşu ‘Apartheid’ ve sömürgeci işgalciliğin ortadan kaldırılmasıyla başlar, işte o zaman sınıf savaşçıları daha özgür gelişebilir.

Emperyalist süper güçler Rusya ve ABD’nin yanında yer alınmamalı, istismar edilmeye izin verilmemeli, her şeyden önce kendi gücüne güvenmek esas olmalı.

Batılı emperyalistlerin gönderdiği savaş gemileri var, şimdi diğerleri de asker gönderdiğini ya da göndereceğini açıkladı. Filistin halkını desteklemeyen, ama Filistin’in geleceği üzerinde tekrar etkili olacak oyuncuları getirmek isteyen emperyalistlerin İsrail’i desteklemeleri tesadüf değil kuşkusuz.

Bunu elbette kullanıyorlar, jeopolitik planda dünya hakimiyetlerini pekiştirmek için. Ama bu her zaman böyledir. Sadece kendine güvenerek gerçek bir mücadele yürütebilirsin..

Tarık Saidi (Tunus): Tunus’luyum ve Alman vatandaşıyım. Bugün gördüğümüz şeyler gerçek bir katliam ve bu insanlık için bir utançtır. Herhangi bir isimden, herhangi bir örgütten bahsetmiyorum, Filistin’den bahsetiyorum. 4 bin kilometre öteden bizleri çok etkiliyor. Gördüklerimiz ruhu, vicdanı olan her insanı harekete geçiriyor. Çocuklar ölüyor.. Ve şimdi ona nasıl davranıyoruz? Orası bir ülke mi? Gazze bir şerit mi, bir şehir mi? Az önce duydum, İran göndermiş, hangi limana, hangi ülkeye bu silahları göndermiş? Gazze’nin her yerinden kapalı olduğunu biliyoruz, kaçış yok. Nüfusun yüzde 50’sinden fazlası çocuk. İsrail’in bombaları, yetişkinlere mi, askerlere mi, Hamas’a mı, yoksa büyük ölçüde kadın ve çocuklara mı düşüyor?!

İşgalcilerin hedefi Gazze’yi boşaltmak. Bunun arkasında bütün bir strateji var, bu gelecek nesil için bir gelecek planı! Bunun olmasına izin vermek bizim için bir utançtır. Ve bu tüm uluslar için, Araplar olsun, Türkler olsun, vicdanı olan herkes için bir utanç. ABD Dışişleri Bakanı’nın dediği gibi bu bir din savaşı değildir! Ben bir müslümanım ama hayır, yahudilerle bir sorunumuz yok, Yahudilerle savaşmıyoruz, örneğin benim ülkemde, Tunus’ta dünyanın en eski sinagogu var ve hala ayakta. Biz yahudilerle değil, Siyonizm ile savaşıyoruz.

Necdet (Türkiye): Biraz bence esas mesele Hamas değil. Mesele Filistin topraklarının işgal altında olması. Ve bu her yerde onaylanmaz, desteklenemez. Yani biz hangi asırda yaşıyoruz? Bence İsrail bütün işgal altındaki toprakları boşaltmalı, Filistin Devleti kurulmalı. Ve bunlar sonunda ne yapacaklar? Ne edecekler? Acaba İbrani halkı beraber mi yaşar barış altında yaşamaz mı? Burada maalesef bir yangın var. Mesele din mezhep kavgası değildir. Halkların arasında da bir kavga değildir. Biz İbranilere karşı değiliz, yahudilere karşı değiliz. İsrail’in başka halklara saldırıp toprağını işgal edip şiddet kullanması insan dışı şiddet kullanması, desteklenemez. Öbür taraftan, Hamas’ın sivillere böyle saldırması İsrail İbranilerine saldırması bence çok kuşkulu bir şey. Ben destekleyemem.

Şu anda İsrail’e karşı direnen galiba 14 örgüt var, bunların içinde ama daha çok Hamas öne çıkıyor. Hamas’ın yapısal olarak radikal İslamcı yönü olduğunu biliyoruz. Hatırladığım kadarıyla Hamas, İsrail tarafından desteklenip büyütüldü Filistinlileri bölmek için. Biz hatırlıyoruz, zamanında Arafat

FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü)’nün başkanı Yasar Arafat, barış ve diyalog içine girmişti. Ve o dönem İsrail için zor dönemdi ve İsrail illa seçim istedi. FKÖ “yapmayın, etmeyin, bakın burada bir tehlike var.” dedi. İsrail yok dedi. Siz işte demokrat değilsiniz, şu, bu. Neyse Hamas kurulduktan sonra seçime katıldı ve tepkiye tepki olarak Hamas güç kazandı. Ve bu kez FKÖ ile Hamas arasında arasında şiddetli çatışmalar ortaya çıktı. Yani Hamas’ın kurulması bence bundan ibarettir. Günümüzde ise, Netanyahu kliği bayağı zor durumdaydı. İç siyasi arenada büyük protestolar vardı. Hatırladığım kadarıyla devlet yapısını, yargının yapısını değiştirmek istedi. Çünkü Netanyahu yolsuzlukla suçlanıyor. Bunu örtbas etmek için şimdi eline iyi fırsat geçti. İsrailliler bir şekilde tekrar birleşti ve bence Hamas bu kesitte iyi yapmadı. Hamas’ı benimsemiyorum. Çünkü mezhepçilik, dincilik artık tarihe karışmalı, benimsenemez, desteklenemez. Ama tabii ki Filistin halkının meşru direnişini elbette destekleriz ve hep onun yanında olacağız.

Daha fazlası

İlgili

Ayrıca bak..

Close
Close