Bu gün Avrupa’nın bir çok ülkesinde; Yaşanacak Dünya’nın da bileşeni olduğu Avrupa Demokratik Güç Birliği’nin organize ettiği “Deprem sarstı devlet öldürdü. Yastayız öfkeliyiz” eylemleri vardı.
Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, İngiltere ve Kıbrıs Limasol’da yapılan eylemlerde Avrupa’da da yakınlarını kaybeden bir çok eve ateş düşmesinin de etkisiyle Türk devletinin deprem katliamına öfke sınırsızdı.
Stuttgart
Türkiye’deki deprem katliamı ile ilgili yürüyüş Almanya’nın Stuttgart kentinde eylemciler Lautenschlager’de bir araya geldi. Şehir merkezinde başlayan yürüyüş anma ile sonlandırıldı. Yürüyüş boyunca sadece konuşmalar yapıldı. Slogan ve bayraklar yoktu. Sadece Güç Birliği pankartları ve dövizler vardı. Alman dostlarımız yürüyüşe ilgi gösterip acımızı ve öfkemizi paylaştılar. Hava yağışlı ve soğuk olmasına rağmen ilgi oldukça iyiydi. Eylem mumlar yakarak ölenlerin anısına saygı duruşu yapılarak konuşmalar ile sonlandırıldı.
Düsseldorf
Almanya’nın Düsseldorf kentinde İmmermanmhof’da bir araya gelen ADGB bileşenlerinin yaptığı mitinge saygı duruşu ile başlandı. Alman bir devrimcinin Türkçe yaptığı açılış konuşmasının ardından yapılan konuşmaların hedefinde; Türkiye’deki faşist rejimin katletme ve demografik yapıyı değiştirme politikaları, insanı değil rantı esas alan deprem katliamı vardı. Dayanışmanın yaşatacağı eksenli konuşmalarda ise kendi örgütlenmelerimizi yaratmamızın önemine vurgu yapıldı.
MARDEF adına Demir Çelik, Kürdistan İslami Cephe temsilcisinin yaptığı konuşmalarda da aynı vurgular yer aldı.
Katılımın diğer eylemlere göre düşük olduğu alanda ADGB adına yapılan konuşmada “Yastayız ama sadece yasta değil, faşist rejimden mutlaka hesap sormak için öfkeliyiz“ denildi. Asıl görevlerimizin Avrupa’da da yeni başladığı vurgulanarak talepler sıralandı.
Şimdi büyük bir mücadele kapımızdadır.
1. Depremin sonuçlarının bu kadar sarsıcı olması elbette ki devletin torba yasalarla, imar afları ile koşullarını oluşturduğu bu talan zeminidir. Ve derhal bu rantın sağlanmasındaki tüm sorumluları yargılanmalıdır!
2. OHAL ile yaygınlaştırılmaya çalışılan devlet terörü ve halkın malını kamulaştırma, yeniden inşa yalanı ile gasp etme girişimine son verilmelidir!
3. Deprem bölgesinde yaşayan Kürt, Arap ve diğer uluslardan, alevi inancından halkımızın göç ettirilmeden, insanca yaşayabilecekleri koşullar oluşturulmalıdır!
4. Eğitim ve öğretime ara verilmesi son bulmalı, yüzyüze eğitimin koşulları oluşturulmalıdır!
5. Kimsesiz kalan çocukların evlendirilmesi fetvası çocuk istismarıdır, kimsesiz çocukların cemaatlere ve Türk milliyetçi kurum ve kişilere değil çocukların yakınlarına teslimi sağlanmalıdır!
6. Dünya halklarının Türkiye, Kürdistan ve Suriye halkalarıyla dayanışmak için topladığı yardımlar bu yıkımın ve talanın sorumlusu olan devlet ve iktidar kurumlarına değil, depremzedelerle birlikte hayatı yeniden kurmaya çalışan kurumlara, sivil toplum kuruluşlarının yapacağı çalışmalara aktarılmalıdır.
7. Depremin yarattığı durumu fırsata çevirip hukuksuz tutuklama ve şiddet girişimleri cezalandırılmalı ve tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.
İngiltere
Britanya Demokratik Güç Birliği, Kürdistan merkezli depremin ardından Türk devletinin demografik yapıyı değiştirme planlarına sert tepki göstererek, “Deprem bölgeyi sarstı, ama Türk devleti müdahaleleri bilinçli geciktirerek halkı katletti” dedi.
Britanya Demokratik Güç Birliği bileşenleri Türk devletinin halka karşı tutumunu teşhir ve protesto etmek amacıyla Haringey Civic Centre önünde bir araya geldi.
DGB’nin eylemi, depremde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Eylemde, “Utan Erdoğan, utan AKP”, “Deprem değil bozuk devlet öldürüyor”, “Deprem değil kapitalizm öldürüyor”, “Rojava’yı bombalamayı durdurun, acil yardım gönderilsin” yazılı pankart ve dövizler taşındı.
Kürt Halk Meclisi adına Ercan Akbal, Day-Mer adına Feyzullah Cinpolat, BAF Eşbaşkanı Müslüm Dalkılıç birer konuşma yaparak, faşist devletin politikalarına karşı dayanışma ve birlikte hareket ederek halkın yaralarını sarmak için birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Faşist devlet katletti
Day-Mer adından konuşan Feyzullah Cinpolat, depremin büyük yıkımlara yol açtığını ancak en büyük yıkımı yardımları dayanışmaya engelleyerek AKP-MHP faşist iktidarının gerçekleştirdiğini ifade etti.
DGB adına açıklamayı ise Cemevi’nden Av. Sibel Özçelik yaptı. Sibel Özçelik
“Türk devlet aklı ise tam da kendisinden bekleneni yaptı. Deprem bölgesinde Kürt, Arap halklarından ve yoğunluklu Alevi inancının yanı sıra farklı inançlardan insanların yaşıyor oluşu, müdahalenin geciktirilmesinin gerekçesidir. Faşist devlet, bölgeyi Kürtsüzleştirme, Hatay’ın Arap Alevi – Hristiyan nüfusunu seyrekleştirme politikası doğrultusunda depremi bir fırsata çevirerek bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle enkaz altında kalanlara, üç gün boyunca müdahale edilmemiş, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen arama kurtarma ekipleri saatlerce hava limanlarında bekletilerek müdahaleleri geciktirilmiştir” dedi.
Yastayız, İsyandayız
Faşist devletin depremin yerle bir ettiği kentlerdeki mağdur halka işkence, zulüm, baskı ve ırkçılıkla ayrıştırmayı, kendi bekasını tehdit edecek öfkenin örgütlenmesini katlederek bastırmayı amaç edindiğini söyleyen Sibel Özçelik,
“Tüm demokrat, devrimci, insanlıktan yana olan herkesi ve özellikle tüm Kurdistanlı, Türkiyeli insanlarımızı, gerçekleştirilecek eylemlere kitlesel katılım sağlamaları için çağrı yapıyoruz; Gün kinimizi bilince, öfkemizi örgütlü güce dönüştürme günüdür. Deprem sarstı, devlet katletti. Demografik değişime hayır diyoruz. Yastayız, isyandayız” dedi.