ABD’nin faşist silahlı çeteleri ortaya çıktı; Fransa’da polis şiddetine devam kararı; Afrika ülkelerinde ırkçılık karşıtı gösteriler
ABD’nin faşist silahlı çeteleri ortaya çıktı
ABD’nin New Mexico eyaletine bağlı Albuquerque kentinde, eyaletin bulunduğu bölgenin eski sömürge valisi Juan Onate Salazar’ın heykelinin kaldırılması için düzenlenen protestoda, faşist silahlı milislerin saldırısında bir gösterici ağır yaralandı.
Polis sözcüsü Gallegos, kendilerine „New Mexico Sivil Muhafızları” adını veren silahlı grup üyelerinin, olayın ardından polis tarafından gözaltına alındığını açıkladı.
Eyalet valisi Grisham da, olaydan, protestocuları tehdit eden silahlı grubun sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Bu saldırıyı yapanlar tek tek tespit edilecek, soruşturulacak ve adalet önünde sonuna kadar hesap verecek. New Mexico‘da böyle umarsız ve şiddet dolu bir retoriğe yer yok.“ açıklaması yaptı.
Eyalette önceki gün Alcalde kentinde bulunan Salazar heykeli halktan gelen tepkiler üzerine belediye tarafından kaldırılmıştı. İspanyol sömürge valisi, yerli nüfusa yönelik katliamlardan sorumlu tutuluyor.
Trump, protestoların hız kesmesinin yolunu kırıntı haklar vermekte arıyor
ABD Başkanı Trump, güvenlik güçleri için ulusal bir sertifika ve akreditasyon sistemi ve görevini kötüye kullananların bilgilerinin bir veri tabanında toplanmasını öngören başkanlık kararnamesini imzaladı.
Polis cinayetine kurban giden Afro-Amerikalıların avukatı olan Lee Merritt, „Kararnamede, bazı güvenlik güçlerinin görevlerini ciddi şekilde kötüye kullandığı ve özellikle siyahi toplumlarda kendilerine karşı bir güvensizliğe yol açtıklarının kabul edildiği bir açıklamaya yer verilecek.“ dedi. Merritt kararname kapsamında, akıl hastalığı, bağımlı ya da evsiz kişilerle ilgilenen polis memurlarının akıl sağlığının kontrol edilmesi için polis teşkilatları ile çalışması için Sağlık Bakanlığına talimat verileceği açıknladı.
Trump, kararnameyle ilgili Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında bazı eyaletlerin polis kurumlarına aktarılan ödeneklerde kesintiye gitme kararını eleştiriken, “Amerkan halkı, polis olmasa kaos ve anarşi olacağını biliyor. Güvenlik olmazsa sonuç felaket olur.“ dedi. Minneapolis’de Ulusal Muhafızların şiddet eylemi yapan göstericileri dağıttığını iddia ederek, „Ülke genelinde kanun ve nizam sağlanmalı. Federal hükümet, bunun için elinden geleni yapmaya hazır. Artık daha fazla yağmalama ve kundaklama olayı olmayacak. Şiddet ya da yakıp yıkmadan dolayı yakalananlara ağır cezalar verilecek. Bu kişileri haklı göremeyiz.“ beyanında bulundu.
Muğlak olan kararnamede, polisin gözaltına alma sırasında hayati tehlike yoksa „boyun kilidi tekniği“ni kullanamayacağını, ayrıca daha güçlü ama öldürücü olmayan silah kullanımının sağlanacağı gibi ifadeler yer alıyor.
Floyd’un polis tarafından katledilmesinden sonra „polis reformu” ve „ırkçılığa son„ taleplerinin öne çıktığı ve özellikle Avrupa ülkelerine de yayılan sokak gösterileri, eyalet ve ülke yönetimlerinin talepler doğrultusunda yeni açıklamalar ve kararlar almaya zorladı. Ama fiili olarak kırıntı, geçici gaz almaya dönük kararlar dışında kalıcı kararlar henüz yok.
ABD’de „psikolojik sorunlu olan güvenlik güçleri mensupları“nın yoğunluğu, intihar oranlarındaki artış, psikolojik sorunları olan polisleri de gündeme taşıdı. Herhangi bir rakam verilmezken, yasa kapsamında, güvenlik güçleri ve polislerin intiharları ve intihar girişimleri federal veri tabanında toplanacak.
Saklanan katliamları insanlar unutsa bile tarih unutmuyor
Alabama merkezli Ortak Adalet Girişimi tarafından yapılan açıklamada# ülkede „yeniden yapılanma„ olarak nitelendirilen 1865-1867 arasında 2 bin Afro-Amerikalının ‚linç’ yöntemiyle katledildiğinin kayıtlara geçirilmediği açıklandı.1865-1950 yılları arasında ise 6 bin 500 Afro-Amerikalı linç edilirken, bu dönemde binlercesinin taciz ve tecavüze uğradığı belirtildi.
ABD‘de 1865’te 13. anayasa değişikliği ile köleliğin yasaklanmasının ardından, durumu kabul etmeyen özellikle güney eyaletlerdeki beyaz ırkçılar, binlerce siyahı haksız yere suçlayıp hiç bir yargılama olmadan katletti.
Afrika ülkeleri de nihayet ırkçılık karşıtı gösterileri gördü
57 Afrika ülkesinin içinde olduğu Afrika Konseyi’nden BM’e „sistematik ırkçılık ve polis şiddeti„ konusunda araştırma talebi.
Afrika Konseyi adına kaleme alınan talep mektubunda, “Irk temelli insan hakları ihlaleri, Afrika kökenlilere yönelik şiddeti ve söz konusu adaletsizliklerin sona ermesini isteyen barışçıl protestolara yönelik polis şiddetinin görüşülmesi isteniyor” denildi. 3 yılda bir toplanan BM İnsan Hakları Konseyi 47 ülke görüşme konusu talebi kabul ederken çıkacak olan sonuçların herhangi bir yaptırım özelliği ülkeler için söz konusu değil.
ABD’nin Cenevre’deki üst düzey diplomatı ise konuyla ilgili akla zarar bir açıklama yaparak, “Ülkemizde insan hakları ihlalleri yapıldığında, bunun sorumluları bağımsız mahkemeler önünde hesap veriyor.“ diyerek ABD’de sistematik ırakçılığın olmadığını savundu.
Fransa’da polis şiddetine devam kararı
Fransız hükümeti, Fransa sokaklarında polis şiddetine karşı binlerce insanın toplanarak yaptığı gösterileri ve son dönemde gündeme sık sık gelen polis şiddeti kaynaklı olayların artmasının önüne geçmek için aldığı kararlar uygulamaya geçmeden rafa kaldırıldı.
Polislerin gözaltına alma sırasında insanları arkadan boyunlarını sıkarak şiddet uygulamalarına yasak getirildiği açıklanmıştı bunun üzerine polisler başta Paris olmak üzere eş zamanlı bütün şehirlerde „Can güvenliklerini tehlikeye atan yasağın kalkması” talebiyle eylemler yapmışlardı.
Hükümet tekrar açıklama yaparak, „boyun kilidi” denen gözaltı uygulamasının yürülükte kalmaya devam edeceğini ve yeni gözaltı teknikleriyle ilgili araştırma yaptıklarını açıkladı.