21 Haziran’da HDP kapatma davası kabul edilirken 22 Haziran sabaha karşı Devrimci Parti yönetici ve üyelerinin evlerine yapılan baskınla 16 kişi gözaltına alındı.
Ve yine Diyarbakır merkezli operasyonda onlarca HDP üyesi siyasi soykırıma tabi tutuldu. İstanbul Maslak Jandarma merkezli operasyonda Devrimci Parti Genel Başkan yardımcısı Murat Pircan Yaratan, MYK üyesi Başak Yeşilot PM üyeleri ve Gençlik örgütü DEV-GÜÇ üyeleri ‘’gizlilik’’ adı altında siyasi rehine olarak Saray rejimince alıkonuldu.
Erdoğan ve şürekâsı çökmekte olan iktidarını ayakta tutmak için planlı saldırılarını güncellemiştir. Uluslararası uyuşturucu trafiğinin bekçiliğinden, kara para aklamalarına, siyasi suikastlardan, hırsızlığa, cihadist çetelerle katliamlar planlamaya kadar pisliğe batmış bir iktidarla karşı karşıyayız. AKP-MHP Faşist iktidarı freni patlamış kamyon gibi ülkeyi uçuruma sürüklerken önüne çıkan her şeyi yok etmeye çalışıyor. Erdoğan açıklamasında ‘’daha neler olacak’’ derken tetikçiler devreye girerek katliamlarına başladılar. HDP İzmir İl Binası’na yaptıkları baskınla Deniz Poyrazı katlettiler. MHP grup toplantısında yaptığı açıklama ile suçu sahiplendi.
AKP-MHP faşist iktidarının en büyük korkusu halkın sokağa çıkıp hesap sormasıdır. İzmir katliamından sonra sokağa çıkan binlerce insan onlara gezi hatırlatması olmuştur. Bu nedenle işçilerin, kadınların, Kürt Halkının artan öfkesinin sokağa taşmasını engellemek için ‘’terör’’ yöntemi ile yeniden korku duvarları inşa etme çabasındadır.
Devrimci Parti’ye ve diğer devrimci güçlere daha önce de çeşitli defalar uygulanan bu baskı ve terör yöntemler tutmadı, tutmayacak.
Tüm baskı, zulüm, sürgün, öldürme ve çöktürme planlarına rağmen devrimciler, işçiler, kadınlar, Kürt Halkı, gençler, doğasına sahip çıkanlar, üniversiteler susmadılar, sinmediler, boyun eğmediler.
Faşizme teslim olmayan toplumsal muhalefetin birleşerek harekete geçmesi her diktatörün başına gelenin Erdoğan ve şürekasının başına da gelmesinin garantisi olacaktır. O yüzden emekten, barıştan, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana olan tüm güçler, halkalarımız bir araya gelmeli ve boğazlarına kadar suça batan bu iktidarı alaşağı ederek yargılamalıdır.
Biz ADGB olarak bir defa daha Avrupa halkalarına sesleniyoruz; Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan’da her gün savaş ve insanlık suçu içleyen Faşist Erdoğan’a Avrupa Devletlerinin desteklerini kesmeleri için sizler de harekete geçiniz.
Yaşasın Devrimci dayanışma
Devrimciler diz çökmeyecek
Saray faşizmine karşı omuz omuza
Avrupa Demokratik Güç Birliği – ADGB