
Koronavirüs bahanesi ile Japonya’da erken emeklilik dayatması, ABD havacılık devi United Airlines 36 bin çalışanını zorunlu izne çıkartacak, dünyada virüsden ölümler artarak sürüyor
“Kriz var”, “Zarar ediyoruz” “İflas ediyoruz” gibi manipülatif beyanlarla binlerce işçi emekçiyi işten çıkaran şirketlerin yalancılığını krizinin fırsat bölümünü değerlendiren türedi milyarderler haberleri de yalanlıyor. Koronavirüs salgını sonrası dünya genelindeki milyoner ve milyarder zenginlerin sayısı son bir senede yüzde 9 oranında artış gösterdi.
Son bir senede dünya üzerindeki zenginlerin serveti ise 74 trilyon dolara yükseldi. “Ekonomi ve ülkelerin refah seviyeleriyle ilgili analizler yapan“ Capgemini Araştırma Enstitüsü, koronavirüs krizi sonrası 2020 yılı raporunu yayımladı.
Koronavirüs salgınından en çok etkilenen ve en fazla ölümlerin olduğu ülkelerden milyarderler çıkması da işçi ve emekçilerin canları da dahil nerelerden kar ettiklerini anlatan bir veri durumunda. En çok milyoner Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya, Almanya ve Çin’den çıkarken Kuveyt, Tayland, Hong Kong, Avusturya ve Brezilya gibi ülkeler ilk 25 ülke sıralamasında.
Japonya’da erken emeklilik saldırısı
Japonya’da covid-19 salgınından sonra ekonomik sorunlara ve özellikle artan işsizliğe çözüm aramak bir yana, erken emekliliği teşvik eden şirketlerin sayısı artıyor.
Özel araştırma şirketi Tokyo Shoko Research’e göre, bu yılın ilk çeyreğinde 41 şirket, çalışanlarını gönüllü olarak erken emekliliğe ayırma yöntemine başvurdu. 2019 yılının tamamında bu yöntemi benimseyen toplam şirket sayısı 39 idi. Bu yılın başından Haziran ayına kadar Japonya’da yaklaşık 7 bin 200 kişi erken emekliliğe ayrıldı.
Aralık ayında Japonya’da yüzde 2,2 olan işsizlik oranı, covid-19 salgını nedeniyle Haziranda yüzde 2,9’lara kadar çıktı. Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi, 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 2,2 küçüldü.
Havacılık devi şirketden devasa sayıda işten atmalar
ABD’nin en büyük dördüncü hava yolu şirketi United Airlines, “Koronavirüs salgınının havacılık sektörüne verdiği zarar” bahanesiyle 36 bin çalışanını zorunlu izne çıkarabileceğini duyurdu. Bu sayı, 96 bine yakın kişiyi istihdam eden şirketin iş gücünün üçte birinden fazla.
Zorunlu izne çıkarılması planlanan çalışanlar arasında 15 bin civarında uçuş görevlisi (kabin görevlilerinin yarısından fazlası), 2 bin 200’ü aşkın pilot, 4 bin 500’den fazla makinist ve teknisyen bulunuyor.
Tepkiler sokaklarda
Elbetteki zenginliğin bir yanda yoksulluğun tam karşıt yönde kutuplaştığı koşullarda emekçiler de boynunu ilmeğe sessizce uzatmıyor. Sırbistan’da üç gündür süren gösteriler ve polisle çatışmalar bu toplumsal ve sınıfsal kutuplaşmanın patlama noktalarından birisi. Sırbistan’da Cumhurbaşkanı Vucic’in sokağa çıkma yasağı ilan etmesi üzerine başlayan ve üç gündür süren gösterilerde polisle göstericiler arasında çatışma çıktı.
Patlama noktası Vucic’in Cuma gününden Pazartesi gününe kadar geçerli olmak üzere dört günlük sokağa çıkma yasağı ilan etmesi neden oldu. Protestolar üzerine Vucic Belgrad’da daha sert korona tedbirleri alınacağını belirterek kriz yönetiminin “Sokağa çıkma yasağının olmaması gerektiği fikrine vardığını” söyleyerek geri adım attı. Göstericiler aynı zamanda Vucic’in istifasını da isteyen sloganlar atıyorlar. Birçok kişi de Vucic’e koronavirüs salgınıyla mücadelede kısıtlamaları parlamento seçimleri nedeniyle çok hızlı bir biçimde gevşettiği ve pandemide ikinci dalganın oluşmasına neden olduğunu düşünüyor.
Başkent Belgrad’da polis göstericilere gözyaşartıcı gazla müdahale ederken göstericiler de polise taş ve havai fişek attı. Olaylarda çok sayıda kişi yaralandı. Sırbistan’ın Novi Sad, Niş, Kragujevac gibi diğer kentlerinde de protesto gösterileri düzenlendiği belirtiliyor.
Sırbistan İçişleri Bakanı Nebojsa Stefanovic, Belgrad’daki gösterilerde 10 polisin yaralandığını, bir polis memurunun her iki bacağının da kırıldığını söyledi. Göstericiler arasında kaç yaralı olduğuna dair herhangi bir resmi açıklama yapılmazken N1 televizyon kanalı hastanelerden aldığı bilgilere dayandırdığı haberinde 19 polisin ve 17 göstericinin yaralandığını geçti.
Sırbistan’da Salı günü pandeminin başlamasından bu yana bir gün içinde koronavirüsten en yüksek can kaybı meydana gelmiş ve 24 saat içinde 13 kişi hayatını kaybetmişti. Ülkede vaka sayısı yaklaşık 17 bin olarak kayıtlara geçerken şimdiye kadar hayatını kaybedenlerin sayısı da 340’a ulaştı. Ancak hükümete pandeminin boyutlarını olduğundan küçük yansıttığı ve sayıları olduğundan küçük açıkladığı eleştirisi yöneltiliyor.
Dünyada virüsten ölenlerin sayısı katlanarak artıyor
Koronavirüs sebebiyle dünya genelinde dün 24 saat içerisinde 5 bin 518 kişi hayatını kaybederken, bu durum Temmuz ayının en yüksek rakamı olarak kayıtlara geçti.
Dünya genelinde en çok ölüm Amerika kıtasında gerçekleşirken Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Meksika yine başı çekti.
212 milyon nüfuslu Brezilya’da 24 saat içerisinde (8 Temmuz 2020) 1.312 kişi hayatını kaybederlen, ABD’de 993, Meksika’da 480, Kolombiya’da 149, Peru’da 180, Şili’de 50 kişi hayatını kaybetti.
Bir milyarı aşkın nüfusa sahip Hindistan’da çarşamba günü koronavirüs kaynaklı ölümlerin sayısı 479 olarak açıklanırken, İran’da 200, Pakistan’da 77, Suudi Arabistan’da 49, Rusya’da 198 ve Irak’ta 118 kişi yaşamını yitirdi.
Güney Afrika’da vaka sayısı 200 bini buldu
Afrika kıtasında ise en çok ölüm Güney Afrika’da yaşandı. Bu ülkede vaka sayısı 220 bini geçerken 24 saat içerisinde covid-19 sebebiyle 192 kişi yaşamını yitirdi. Ülkede salgın kaynaklı toplam ölüm 3.602 olarak gerçekleşti. Mısır’da salgın kaynaklı ölü sayısı 67 oldu.
Avrupa’da da sayılar artıyor
Avrupa’da en çok ölüm İngiltere’de yaşandı. Bu ülkede 24 saat içerisinde 155 kişi salgın sebebiyle hayatını kaybederken, İtalya’da 30, Fransa’da 13, Türkiye’de ise 19 kişi hayatını kaybetti.
Bilim insanlarından DSÖ’ye çağrı
İki yüzden fazla bilim insanı Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) çağrıda bulunarak koronavirüsün havada da yayılabileceğini tasdik etmesini istedi. Böyle bir karar pandemiyi durdurmak için alınan önlemlerde köklü değişikliğe gidilmesine yol açabilir düşüncesini ilettiler.
Avustralyalı ve Amerikan iki bilim insanı çalışmaların şüpheye yer bırakmayacak şekilde nefes verirken, konuşurken ve öksürüldüğünde havaya saçılan mikrodamlacıkların havada asılı kalmaya yetecek kadar küçük olabildiğini gösterdiğini vurguladı. Bu aslında insanların sosyal mesafeyi korusa bile belli şartlarda kapalı alanlarda kalmaları halinde bile risk altında olduklarını gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü uzun süredir covid-19’un insanların hapşırdığında ve öksürdüğünde çıkardıkları büyük damlacıklar yoluyla bulaştığını ve bu damlacıkların havada asılı kalmadan yere düştüğünü savunuyor. Örgüt virüsün, ilk defa solunum cihazına bağlanan hastalar dışında, hava yoluyla bulaşma ihtimali olmadığını belirtiyor.
Farklı alanlardan 239 bilim insanının onayladığı mektupta hava yoluyla bulaşıp bulaşmamasında bağımsız olarak Covid-19’un ülkelerin önlemleri gevşetmesi ile tekrar hız kazandığına dikkat çekiliyor.