Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası emperyalist savaş kışkırtıcılığı çok daha büyük tehlikelere
açık yeni bir aşamaya sıçradı.
Bu işgal, emperyalist kapitalist ülkelerde, özelde de Avrupa’da yeni bir dönemi başlattı.
Bu savaş işçilerin, emekçilerin, dünya halklarının savaşı değil! Pandemiyle birlikte derinleşen
emperyalist kapitalist ülkelerin çok yönlü krizinin sonucu, emperyalist kutupl arın birbirlerinin etki
alanlarını daraltma, enerji kaynakları ve dolaşım hatlarını kontrol etme savaşıdır. Bu anlamda
emperyalist kutuplardan birinin haklı görülmesi proletarya enternasyonalizmine ihanet anlamına
gelmektedir.
Rusya’nın Ukrayna’da hüküm s üren faşist rejimi askeri ve siyasi olarak yıkmak isteyen harekatı bir
emperyalist saldırıdır. Ukrayna’daki Zelenski rejiminin faşist bir rejim ve emperyalist AB
ülkelerinin kuklası olması bu askeri saldırganlığı haklı çıkarmaz.
Bugün insanlığı yeni bir e mperyalist paylaşım savaşına bir adım daha yaklaştıran bu gelişmenin
temelinde yatan emperyalist güçler arasındaki rekabet gerçeğidir. Bu anlamda emperyalist
kampların her iki tarafına, savaşın kendisine tavır almak gerekmektedir.
Putin rejiminin Ukrayna topraklarına askeri saldırısı emperyal amaçlarla gerçekleştirilmiş haksız ve
kabul edilemez bir savaştır. ABD İngiltere ikilisi, NATO ve AB ülkelerinin provokatif eylemleriyle
savaşı kışkırtan rolü de kabul edilemez. Ukrayna’da karşımıza çıkan emperyalis t güçler arasındaki
doğrudan ya da dolaylı çatışmalar, yeni bir emperyalist paylaşım savaşı tehlikesini büyütmektedir!
Silah tekelleri kar ediyor, savaşın ekonomik, siyasi faturasını biz ödüyoruz!
Savaşla birlikte yükselen şovenizm, Ukrayna’da ve bütün Avrupa’da faşist örgütlenmelerin önünü
açarken, ırkçılığı daha da kışkırtıyor. Savaşı kışkırtan silah tekelleri ise kârlarına kâr katıyor. Avrupa Birliği, Ukrayna’ya 450 milyon euro değerinde silah desteği sağladı. Baltık ülkeleri, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Hollanda, İtalya, Belçika ve Çekya Ukrayna’ya her gün silah sevkiyatı yapıyor.
Rusya’nın Ukrayna saldırısı sonrası Almanya’da gaz fiyatları megavatsaat başına 199 euro ile son
bir yılda yüzde 10 arttı. Bu diğer tüketim mallarına gelen zamlarla İk inci Paylaşım Savaşı’ndan
sonra en yüksek enflasyona neden oldu. Sınıf ve emekçilere sıfır zam sözleşmesi dayatıldı, maaşları
artmıyor, sefalete itiliyorlar.
Ya barbarlık içinde yok oluş ya sosyalizm!
Bizim tavrımız insanlık değerleri, proletarya enternasyonalizmi, devrimci proletaryanın savaş
karşıtı tutumu olmak zorundadır. İtalya’da Pisa havaalanı ve Cenova liman işçileri başta olmak
üzere liman işçileri “Ölüm gemilerine ve silah ticaretine hayır” diyerek silahları yüklemeyi reddetti.
Yunanistan demi ryolu işçileri “Silahları yüklemeyeceğiz“ açıklaması yaptı. Bu bütün dünya işçilerinin yapması gerekenin ne olduğunu göstermektedir.
Bu 1 Mayıs’ta, dünyanın her parçasında emperyalist güçlerin halklara ölüm ve yıkım getiren savaş
politikalarının karşısına , proletarya ve halkların devrimci iç savaşını yükseltme perspektifi ile
çıkmak zorundayız!
Her türlü emperyalist müdahale ve savaşa karşı proletarya ve halkların sınıf kavgasını yükseltelim!
Krize karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!
YAŞANACAK DÜNYA
