İşçi, memur ve öğrenci sendikaları 27 Ocak’ta Fransa genelinde grev ve sokak eylemleri yaptı.
Çoklu mesleklerden işçi ve emekçiler artan enflasyona karşılık zorlaşan yaşam koşulları ve eriyen ücretlerinin derhal arttırılması talebinde birleştiler.
Fransa genelinde yapılan bir günlük grev, sektör ve bölgeye göre değişim gösterirken 170 ayrı yerde yapılan eyleme çeşitli sektörlerden, mesleklerden işçi, memur, öğrenci ve emeklilerden oluşan on binlerce kişi katıldı.
Sendikalar eylemin içeriğini ücret artışı talebiyle sınırlasa da, kortejlerden yükselen sloganlar, taşınan döviz ve pankartlara yansıyan nabız çok daha başkaydı. Tabii ki yaşamsal ihtiyaçlara yapılan zamlara karşın ücretlerin yükseltilmesi ortak taleplerin başında geliyordu. Ancak talepler bununla sınırlı değildi. Devletin covid-19 nedeniyle yönetemediği sağlık krizi, ücret eşitsizliği, emeklilik yasasındaki yükseliş, işsizlik sigortasında yapılan reformlar, değersizlik, her geçen gün artan iş yükü ve zorlaşan çalışma koşulları…
Yine eğitim sektöründe covid-19 önlemleri gerekçesiyle tepeden inme yap boz tahtasına dönen kararlar zinciri, nitelikliksizleştirilen eğitim koşullarına dur diyen eğitimci ve öğrenciler 27 Ocak eyleminin öne çıkanları arasında yer alıyordu.
Aslında eyleme yansıyan son yıllarda artan işçi ve emekçilere yönelik saldırıların biriktirdiği, covid süreciyle dahada pervasızlaşan saldırılara tepkiden başka bir şey değildi
Dünyanın 5. büyük ekonomisine sahip Fransa’da son yıllarda işçi ve emekçilerin hak gasplarında koşar adım ilerleyen bir süreç izleniyor. Emeklilik yasası, işsizlik sigortası, sosyal yardım fonları, iş güvencesi vb.’de yapılan reformlar, vergilendirme sisteminde yapılan artışlar polisin yetkisini arttıran güvenlik yasası vb. Bir yandan covid gerekçesiyle insanlara nefes aldırmayan kararlar dayatırken diğer taraftan hastane kapatıyor olması. Keza eğitim alanında benzer politikalar izleniyor. Covid gerekçesiyle 3 günde bir değişen yukardan inme sıkılaştırılmış kararlar dayatılıyor diğer taraftan okul kapatıp, on beş kişilik sınıflara otuz kişi dolduruluyor.
Rüzgar eken fırtına biçermiş
Son yıllarda artan sadece burjuvazinin saldırıları değil. İşçi sınıfı ve yoksullaşan emekçi yığınların eylemlerinde de artışlar oluyor. Taşımacılık, tarım, sağlık ve eğitim sektöründe, sistemlileşen eylemler gerçekleşiyor. Üstelik giderek sistemden kopan bir nitelik kazanarak gelişiyor. Sarı yelekliler bunun en yakın ve en iyi örneğidir.
