G7 Zirvesi’nin yapıldığı ortaçağdan kalma beyaz badanalı mezralara benzeyen Puglia’nın beyaz badanaları kırmızıya kesti.
Zira zirve savaş bütçelerinin katlanması kararıyla, Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçlarıyla faşist partilerin oylarını artırdığı İtalya’nın dönem başkanlığıyla başladı. G7 zirvesinde dondurulmuş Rus varlıklarından Ukrayna’ya 50 milyar dolar tahsis edilmesi onaylanarak savaş tamtamlarına daha hızlı vurulması kararlaştırıldı.
ABD emperyalizminin önerisi olan dondurulmuş Rus varlıklarını teminat olarak kullanarak 2024 sonuna kadar Ukrayna’ya 50 milyar dolar kredi verme önerisi daha önce Paris’te yapılan bir toplantıda aslında kararlaştırılmıştı. Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonrası güçlenen faşist partilerle Avrupa’da siyasi dengeler faşizm ve savaştan yana kayarken zirvede aynı zamanda Ukrayna’ya güçlü bir destek gösterisi sunuldu.
Her G7’de olduğu gibi, küreselleşme, savaş ve iklim karşıtı bir dizi aktivist zirve alanı çevresinde, ancak toplantının bulunduğu yere yaklaştırılmadan protestolar düzenliyor. Bir grup Cuma akşamı “barış, halkların hakları ve dünyanın ve gezegenimizin kaderine karar verdiğini iddia eden 7 Büyüklere karşı” bir “yoksullar yemeği” düzenliyor. Eski kitlesel ve militan özelliklerinin giderek sönümlendiği bu protestoların zayıflamasında, zirvelerin gözlerden ırak, ulaşımı zor adalara, köylere kaydırılmasının payı da azımsanamaz.
G7 zirvesi sonrasında emperyalist hegomanya ve rekabetin daha da keskinleşeceği sinyalleri ise; Rusya’ya yönelik yaptırımları genişleterek Moskova’ya yardım eden Çinli şirketlerin hedef alınması kararı ile yansıdı.
AP’de dengelerin faşist partilerden yana kayması; ABD Başkanı Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önümüzdeki aylarda seçimlere girecek olması ile birleşik iflas eden neo liberalizmin zirveye yansımaması beklenemezdi.
Bu Atlantik Konseyi Direktör Yardımcısı Nick O’Connell, “Son sonuçların yaklaşan G7 Zirvesi’nin odağını kökten değiştirmesi pek olası olmasa da, bu seçim zaferi Başbakan Meloni’ye bunu esasen bir ‘Akdeniz Zirvesi’ olarak çerçevelemek için ek bir imkan sunuyor” demecinde somutlandı.
Rollerini giderayak oynayan başbakan ve cumhurbaşkanlarının üç gün sürecek zirve için İtalya’ya inmeden anlaşmalar üzerinde mutabakata varıldığını yetkililer doğruladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de zirvede hazır bulunacak ve ABD Başkanı Joe Biden ile ayrı bir ikili güvenlik anlaşması imzalaması bekleniyor.
Faşist parti ve Meloni’nin son seçimlerde güçlenen konumunu da kullanarak; “Avrupa’ya yasa dışı göçü engellerken kalkınma için Afrika ile sömürüye dayanmayan bir ilişki programını güçlendirmek” diğer önemli gündemlerden. On yıllardır gündemde olan Mattei Planı; Afrika’da iş ve fırsat yaratmak ve gençleri Akdeniz üzerinden tehlikeli yolculuklar yapmaktan caydırmanın bir yolu olarak organize etmek, plan eğitim, sağlık hizmetleri, su, sanitasyon, tarım ve enerji altyapısı gibi alanlarda pilot projeler geliştirmek diye lanse ediliyor. Özünde ırkçı göçmen karşıtı atakları büyütmek anlamına gelen politikalar zirveye damgasını vurdu.
Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinin yer aldığı zirveye savaş baronluğunun ve faşizmin simgesi başbakan ve cumhurbaşkanları da davetli. Türkiye’den cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimden yeni çıkan Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebboune, Kenya Cumhurbaşkanı William Ruto ve Tunus Cumhurbaşkanı Kais Saied bunlardan bazıları.
Papa Francis G7 zirvesine hitap eden ilk papa olacak olması ayrı bir traji komik durum. Cuma günü yapay zekanın vaatleri ve tehlikeleri hakkında konuşacak olan Papa’nın yanında garnatür olarak, dünya üzerinde savaşın en büyük organizatörü ve destekçisi ülkeler zirvesinde “Ukrayna ve Gazze’deki savaşların barışçıl bir şekilde sona erdirilmesi çağrısını da yinelemesi“ bekleniyor.
