Genel Güvenlik Yasası’nın özellikle de 24. maddesi polisin yetkisini açıktan artırıp şiddetini meşrulaştırmayı, polisi korumayı öngörüyor.
Fransız Hükümeti, hak ve özgürlüklere pranga vuran bin maddelik yeni bir genel güvenlik yasa tasarısı hazırladı.
Yasa, 24 Kasım’da 104 hayır oyuna karşılık 388 evet oyuyla (6 gün içinde) apar topar meclisten geçti. Tasarının 2021’in ilk ayında senatodan da geçmesi bekleniyor.
Genel Güvenlik Yasası’nın özellikle de 24. maddesi polisin yetkisini açıktan artırıp şiddetini meşrulaştırmayı, polisi korumayı öngörüyor. Gazetecilerin bağımsız haber yapma özgürlüğünü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Aynı biçimde sosyal medyayı kontrol etme, bu alan üzerinden yapılan olağan haberciliğe son vermek istiyor.
Demek oluyor ki, polis ‘işini’ yaparken -halkı coplarken, yerlerde sürüklerken, kafa göz yararken, kol bacak kırarken- kimse hedef gözeterek atılan gaz bombalarının kopardığı elleri, çıkardığı gözleri sosyal medyada yayınlayamayacak. Demek oluyor ki, gazeteciler bu anları çekip haberde kullanamaz. Hangi polisin buna neden olduğunu sosyal medyada gösterip polisi teşhir edemez. Demek oluyor ki, gazeteciler bu görüntüleri “polisleri teşhir” gerekçesiyle kullanamayacak. İhlal eden ise 1 yıl hapis 45 milyon para cezasına çarptırılacak.
Fransa’nın yeni Genel Güvenlik Yasası, eski biçimiyle yönetmekte zorlanacakları emekçilere açık cezaevi, burjuvaziye kitleleri zorla yönetebilme özgürlüğünü güçlendiren yasalaştıran yeni dönem yasasıdır. Bu, 24 Temmuz 1881’de gazeteciliğin kazandığı bağımsız haber yapma hakkının 140 yıl sonra sonra ortadan kaldırılmasıdır.
Yeni Güvenlik Yasası’nın basına yansımasının ardından Fransa’nın her yanında gösteri ve eylemler durmaksızın devam ediyor. Eylemlerin gücünün oluşturduğu baskı, İnsan Hakları Mahkemesi’ni de harekete geçirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüksek Komisyonu, 9 Aralık 2020 tarihinde Fransa’yı Avrupa İnsan Haklarını ihlal etmekle suçlayıp 24. Madde’nin geri çekilmesini talep etti.
