‘Göreve hazırız!’

Bir grup ihtilalci komünistin TİKB 4. Konferansı’na dair sitemize gönderdikleri yazıyı yayınlıyoruz:

Dostlar,

TİKB’nin 4. Konferans açıklamasını okumuş bulunmaktayız.

Öncelikle bunca zamandır geriye düşülmüş, ufak tefek adımlar dışında ilerleyememiş olunmanın, yaşanan darlığın, sınıfla işlevli ve düzenli bir bağın kurulamamış olunmasının vb. sert ama bir o kadar dürüstçe ve hiçbir kaygı güdülmeden özeleştirisini kamuoyuna ve yoldaşlarına vermiş olmasını, samimiyetinin ve haklılığının bir ölçütü olarak görüyoruz.

Konferansımızın bir hizip hainliği ile gölgelenmesini ise öfkeyle ve nefretle karşılıyoruz. Bugüne kadar konferans metninden anladığımız kadarıyla örgütün üst kademelerine çöreklenmiş olan bu hain faaliyet, bu zamana kadar TİKB’nin olduğu yerde çakılmasını hatta daha da gerilere gitmesini, atılan her adımın önünün bir şekilde kesilmesini, önderlik boşluğunun oluşturulup, kendi değerlerine bile yabancılaşmayı da besledi büyüttü.

Elbetteki TİKB’nin hak ettiği konuma gelememesinde herkesin bir şekilde payı var. Ancak örgütün üst düzeyinde bulunan ve bu bakımdan birçok olanağı elinde bulunduran, yön gösterici, kafa açıcı olması gereken bu şahsiyetlerle hiç kimse aynı sorumluluğu paylaşmamızı, aynı derecede kendimizi suçlamamızı beklememelidir. Gelinen son durum, bu üst düzey hizip çetesinin bilinçli yapmış olduğu, alttan altta geliştirdiği, kokuşmuş, sağ tasfiyeci görüş ve uygulamalarının bir sonucudur. Burada bizdeki eksiklik ise belki de en başta, konferansın toplanmasında gösterilen taban basıncını, hesap sorma, gidilen duruma müdahale etmede geç kalınmış olmasıdır.

Dostlar,
Çürüyen, kangren olan bir uzuv koparılıp atılmıştır. Beyindeki ur çıkarılmıştır. Geriye kendini yeniden ayağa kaldırma iddiası ve hedefini taşıyan, geleneğinin gösterdiği ışığı da arkasına alarak yüzünü ileriye, işçi sınıfına dönen ve tüm hatalarıyla, geri yanlarıyla acımasızca hesaplaşma içine girenler kalmıştır. Ancak her şey daha yeni başlıyor. Bize düşen TİKB’yi hak ettiği bir komünist örgüt haline getirmek için var gücümüzü ortaya koymaktır. Şimdi işimiz daha da zordur. Ancak, TİKB’den aldığımız güç ve ona olan inancımızla bunu başaracağımızdan hiç kuşku duymuyoruz. Şimdi tüm yoldaşlarımızın, tüm dostlarımızın elinden geleni yapma günüdür. TİKB bizden görev bekliyor; bugün öne atılma günüdür.

Dostlar, buradan hain hizip çetesiyle hareket edenlere de birkaç şey söylemek istiyoruz:

1- Hizip faaliyeti yürütenler kadar onların yanında olanlar, destek verenler de bir o kadar suçludurlar. O nedenle onlar da “hizip” damgasını yemekten kurtulamayacaklardır.

2- Hain hizip … TİKB’ye karşı suç işlemiş, TİKB konferansının çoğunluk iradesini saymamış, üstüne üstlük yayınladıkları deklarasyonda bu iradeyi küçümsemiş, … alay etmişlerdir. Eğer kendilerinden bu kadar emindilerse neden o flash diskteki belgeleri açmadılar? Açamazlardı, çünkü onlar da kendilerinin nasıl birer hizipçi … olduklarını çok iyi biliyorlardı. Durumu hiçbir şekilde kotaramazlardı.

3- Bu hainler, şehitlerimizin mezarını ziyaret etme küstahlığını gösterdiler. Soruyoruz hangi yüzle karşılarına çıktınız? Örneğin Ali Çamyar’ın gemişte ilk hizibe karşı aldığı tavır biliniyorken, siz hizipçiler hiç mi yüzünüz kızarmadı onun karşısında dururken?

4- Birçok yalanlar söyledikleri kulağımıza geldi. Ne yazık ki dedikodu, karalama, yalan ve iftiralarla kendilerini meşru göstermeye kalkıştılar. Siz, TİKB’ye karşı gelerek hizibin yanında yer alanlar, size bir hatırlatma: Dün yoldaş dediklerine arkadan bıçak saplayan, yalanlarla örgüt içinde örgüt gibi davranan bu şahsiyetlerin, yarın aynı şeyi sizlere yapma potansiyeline sahip olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Çünkü hizip faaliyeti doğası gereği yalan ve iki yüzlülük üzerine kurulur. Hele ki bir de onu teorize edebilme kabiliyetine sahip insanlar da varsa işin içinde, arkanızı kollayın deriz..

5- Çizgi nettir. Bir yanda proleter sosyalizmi savunanlar, diğer tarafta ara katmanları, proletaryanın bile önüne koyarak her şey haline getiren ve çıkacağı tek yer olan liberalizmin kucağına kendini bırakan, teknik gelişmeyi ilahlaştırarak, kafa ve kol emeği arasındaki farkı kaldıracak bir etmen olarak önümüze soslayıp süren, bir entelektüel yazar- çizer aydın tayfası. Bir yanda ML’yi ilke edinenler, diğer yanda sağ tasfiyecilik bataklığında dibe doğru gidenler.. Bir yanda TİKB bir yanda hizip.. Ya TİKB’ye yapılan hainliğe destek olmaya son veririp özeleştirinizi yaparak bu hizibi mahkum edersiniz, ya da ” hizip” lekesini bir ömür isminizin önünde taşırsınız.

Bizler, hiçbir zaman hainlere, … davrananlara prim vermedik. Hiçbir zaman onlarla yürütülecek bir işimiz olmadı. Bizler Ali Çamyarlar’dan Lale’lerden, Fatihlerden, Osmanlardan aldığımız, öğrendiğimiz devrimci ahlak ve etiği tüm geriye düşen yanlarımıza rağmen koruduk. Bu yüzden alnımız dik, yüzümüz ak bir şekilde ileriye bakabileceğiz. Ya siz?

Dostlar,
Bizler, TİKB’ye gönül vermiş kişiler olarak TİKB’ye olan inancımızı asla yitirmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz, sınıfın öncü gücü olma potansiyeline sahip olan ve bundan sonraki her adımında örnek bir komünist örgüt olma, partiyi inşa etme görevlerini layıkıyla yerine getireceğine, getireceğimize inanıyoruz.

Bizler üstümüze düşen her görevi, korkusuzca ve kararlılıkla yerine getireceğimizi buradan bir kez daha belirtiyoruz.

Gelecek güzel günlere olan inancımızla hepinizi selamlıyoruz.

YAŞASIN TİKB!
YAŞASIN ML!
TİKB’Yİ DİMDİK AYAĞA KALDIRACAĞIZ!

İstanbul’dan bir grup TİKB taraftarı