DÜNYA
Halep’te düşen kim?
Halep‘in, Rusya ve İran‘ın desteğini almış gerici Suriye rejiminin ordusu tarafından, ABD (ve Türkiye destekli) çetelerden temizlenerek yeniden ele geçirilmesinden sonra kimin nasıl bir refleks ve tepki gösterdiğine bakarak, Halep’te aslında düşenlerin kimler olduğu kolayca anlaşılabiliyor.
Başını ABD’nin ve Rusya’nın çektiği emperyalist bloklar arasında Suriye’nin yeniden nasıl bölüşüldüğü, masada güçlü olabilmek için sahada karşılıklı olarak birbirlerini nasıl çelmelemeye çalıştıkları ve bütün bunların Halep sahasına ne şekilde yansıdığı filan bir yana, işbirlikçi Türk devletinin sözcüleri ya da savunucularının bu son gelişme karşısındaki tutumları nasıl bir pisliğin içinde olduklarını ele vermekle kalmadı, Suriye’ye dönük politikalarında tepetaklak gerisin geriye nasıl yuvarlanmaya devam ettiklerini de gösterdi.
Gerici ve meperyalistlerin işbirlikçisi Suriye rejiminin ordusunun Halep’te zafer ilan etmelerinin hemen akabinde Türkiye’den gelen sinyaller ve yaşanan birkaç olgu bile, Halep’te temizlenenin çetelerden ziyade onları besleyip kollayan Türk devletinin kendisi olduğunu anlatmaya yetiyor.
Faşist devlet ve hükümet yanlısı burjuva medya “Halep’te zulüm ve katliam var” feryatlarını yükseltiyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Vahşetin zulmün belki de insanlık tarihinin en acımasız boyutunu görüyoruz Halep’te. Rejim ve destekçileri bunu sorumlusudur.” açıklaması yapıyor.
AKP’nin kurucularından olup son yıllarda Tayyip‘ten ayrı düşen Abdullatif Şener “Ordu Halep’te zaferini ilan etti. Sınırlarımızda tek bir mülteci yok” dediği için adeta linç kampanyasıyla karşı karşıya kalıyor.
Kalabalık bir gerici grup İstanbul‘daki Rusya Başkonsolosluğu önünde, Türk devletinin ve polisinin icazetiyle protesto gösterisi düzenliyor.
Ve Hüsnü Mahalli gözaltına alınıyor…
O nedenle, Halep’te düşen çetelerden çok faşist Türk devleti ve işbirlikçilik ettikleridir.