
Danimarka başbakanı Mette Frederiksen ile İtalya başbakanı Giorgia Meloni’nin birlikte kaleme aldıkları açık mektup, Avrupa İnsan Hakları antlaşmasını hedef alıyor.
Ali Şahverdi
Mektubu kaleme alanlar, suça bulaşmış göçmenlerin sınır dışı edilmesi konusunda, ülkelerin kendi başlarına karar vermelerini savunuyorlar. Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) engelleri ile karşılaştıklarını eleştirerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) çağa uygun reforme edilmesini gerektiğine vurgu yapıyorlar. Mektup şu ana kadar 9 Avrupa ülkesi (Danimarka, İtalya, Belçika, Avusturya, Estonya, Letonya, Litvanya, Çekya ve Polanya) liderleri tarafından imzalandı. Sırada hangi AB ülkesinin imza atacağı merak konusu. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alein Berset mektuba ilişkin “Mahkemenin politikleştirilmeye çalışıldığını” eleştiri yönelterek “Mahkeme, İnsan hakları sözleşmesine imza atan 46 ülkede temel hak ve özgürlükleri korumakla yükümlü. Hiç bir politik güce boyun eğmez” dedi.
Belçika Başbakanı Bart De Wever’in de imzalaması, Belçika sosyal demokratlarının sert tepkisine yol açtı. Sosyal demokrat grup başkanı Pierre-Yves Dermagne “Özgürlüğümüzü koruyan yüksek mahkemeye örneği görülmemiş bir saldırıdır. Aşırı sağın yükseldiği ve insan haklarını sorguladıkları günümüzde AİHS yönümüzü gösteren deniz feneridir” diyerek tepkisini dile getirdi. Sosyal demokrat Frederiksen, Danimarka televizyonuna verdiği demeçte post-faşist Meloni’yi göçmenler konusunda “birincil ortak” olarak seçtiğini belirtti, “İkimiz Avrupa’da bazı şeyleri birlikte değiştirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Meloni, Arnavutluk ile yapılan anlaşma çerçevesinde Arnavutluk’ta iki mülteci kampı (cezaevi) inşa etmişti. Kasım ayında tamamlanan kamplara bir grup mülteciyi göndermişti ve mahkemeler bunun Avrupa yasalarına aykırı olduğuna karar vermişti. Bu gelişmeleri kastederek, “Değerlerimizi sulandırma gibi bir niyetimiz yok fakat yasaların çağımıza uygun uyarlanması gerekir. Ülkeler kendi halkının güvenliği için kendi başlarına karar vermelidirler” dedi. Avrupa Konseyi’ni oluşturan 46 ülkenin tamamı 27 AB üye ülkesi dahil olmak üzere sözleşmeye taraf. Türkiye’de başından beri konsey üyesi. Danimarka Avrupa Birliği komisyon başkanlığını 1 Temmuz’da Polanya’dan devraldı. Öyle görünüyor ki göçmenler konusu önümüzdeki dönemde de temel konulardan biri olarak kalacak. Öte yandan, geçtiğimiz yıl kararlaştırılan Ortak Mülteciler Sistemi (GEAS) 2026’da yürürlüğe geçecek. Avrupa ile sınır olan ülkelerin önemli bir kesimi zaten güvenilir ülke ilan edilerek bu ülkelerle ikili anlaşmalar ile Avrupa’ya mültecilerin girmesi engellemeye çalışılmakta. Beyaz Rusya ve Rusya’dan Avrupa’ya gelmek isteyenler zaten sınırdan geri çevrilmekte.
Geri gelen kontroller
Almanya geçtiğimiz yıl Eylül ayından itibaren sınır kontrollerine başlamıştı. Kurulan hükümet gelir gelmez sınırları daha sıkı kontrol altına alarak ülkeye girişleri engellemeye çalışmakta. İç işleri bakanı Alexander Dobrindt, Berlin İdare Mahkemesi’nin, insanları sınırdan geri çevrilmesini anayasaya aykırı olduğu kararına rağmen, eylemine devam ediyor. Schengen Antlaşması’nın 40’ıncı yılı kutlanırken kaldırılan sınırlar yeniden kontrollerin uygulanması yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Polanya 7 Temmuz’dan itibaren Almanya ile olan sınırını kontrol etmeye başladı. Öte yandan Afganistan işgali sırasında Alman askerlerine yardımcı olmuş ya da çeşitli sivil toplum örgütlerinde birlikte çalıştıkları insanlara, Almanya`nın verdiği alma sözü üzerine Pakistan’a geçmiş olan 2 binden fazla Afganlı Almanya vizesi bekliyor. Yeni hükümet Afgan`ları alma programını durduracakları üzerinde anlaşmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Pakistan`da vize bekleyen, Afgan bir akademisyen ve yazarın Berlin İdare Mahkemesi’ne başvurması sonrası mahkeme, “verilmiş sözün bağlayıcı” olduğuna karar verdi. Siyah -kırmızı koalisyon hükümeti mahkeme kararına uyar mı henüz belli değil. Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde Avrupa insan hakları antlaşması dahil olmak üzere, bir çok evrensel hak ve özgürlüklerin sorgulanacağı, yeniden dizayn edileceği bir sürece gireceğimize işaret ediyor.
Birgün