İŞÇİ SINIFIManşet

İran işçi ve emekçi örgütleri: savaş sonrası için yeni mücadele sayfası

İran’daki işçi ve emekçi örgütleri, ortak açıklamada “Karşılıksız bırakılan taleplerimiz ve savaşın getirdiği felaketlere karşı yeni bir mücadele dönemi başlamıştır” dedi.

17 Haziran’da yaptıkları açıklamada hem savaşa hem de içteki baskı politikalarına karşı mücadele çağrısı yapan işçi örgütleri “Ne ABD ve İsrail’in bizlere özgürlük, eşitlik ve adalet getireceğine dair bir yanılsamaya sahibiz, ne de İslam Cumhuriyeti’nin baskıcı, müdahaleci, işçi düşmanı doğası ve işleyişi hakkında bir yanılsamamız var” demişlerdi. Ateşkes sonrası yeni bir açıklama yaptılar.

Elektrik, metal, petrol gibi iş kollarından işçi sendikaları, öğretmen ve sağlık emekçileri sendikalarının yanı sıra, Hak Arayanlar (Dâvâkhâhân), “İdam Etmeyin” İnsiyatifi, Çocuk Hakları Savunucuları İnsiyatifi, İran Kadınlarının Sesi, Siyasi Mahkum Aileleri İnsiyatifi örgütleri ortak açıklamalarında “Bu savaş bizim halk olarak seçtiğimiz bir şey değildi ve biz savaşa karşı tutumumuzu açıklamalarımızda sürekli vurguladık, savaşa son verilmesini istedik. Kitlesel imha silahları istemiyoruz. Savaş ve katliam istemiyoruz; kalıcı refah istiyoruz. Ancak bu savaş yaşamımıza ve geçimimize ağır bir darbe indirdi. Füze saldırıları nedeniyle evlerimizi terk etmek zorunda kaldık; geri döndüğümüzde birçok yer yıkılmıştı. Evlerimizin enkazıyla karşılaştık. Zor günler geçirdik” ifadelerine yer verildi.

Rejim savaş bahanesi ile baskıları tırmandırıyor

“Evin Cezaevi’ne düzenlenen saldırı, orada yaşananlar ve mahkumların gece yarısı başka yerlere transfer edilmesi öfkemizi daha da artırdı. Rejim savaşı bahane ederek baskısını artırdı“ vurgularına ek olarak: “Öte yandan savaş günlerinde hükümet, bizim canımıza zerre kadar değer vermedi ve sadece kendi varlığını sürdürmek için bizlere karşı savaş açtı. Sokaklara devriyeler yerleştirdiler, birçok kişi uydurma ‘İsrail ajanlığı’ suçlamasıyla tutuklandı ve bu büyük bir endişe yarattı. Bu kitlesel tutuklamaların yanı sıra, çocuk hakları savunucularının, öğretmenlerin ve ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi protestocularının da gözaltına alındığına tanık olduk“ denildi.

İnsan onuruna yaraşır yaşamak istiyoruz

Açıklamada, savaşın ardından fiyatların, güvencesizlik ve işsizliğin daha da arttığı, geçim koşullarının daha da kötüleştiği vurgulandı ve şöyle devam edildi:

“Savaş öncesinde de yoksulluk ve pahalılığa karşı bir protesto dalgası başlatmıştık ve kamyon şoförlerinin güçlü grevleri bir çözüm yolu olarak daha da ön plana çıkardı. Şimdi ise 12 günlük savaşın ardından karşılıksız bırakılan taleplerimiz ve savaşın getirdiği felaketlere karşı yeni bir mücadele dönemi başlamıştır. Zira 12 gün boyunca havaya uçan silahların maliyeti ve hâlâ bu silahların yeniden üretilmesi başka bir dalganın göstergesi.

“…Her zamankinden daha yüksek sesle, her türlü savaş yanlısı politikaya karşı itirazımızı haykırıyoruz. Biz işçiler, öğretmenler, emekliler, öğrenciler, hak arayıcılar, kadınlar, biz halk, her gün zorlu bir mücadele verdik ve kadınlara yönelik ayrımcılığa ve cinsiyetçi düzenine karşı değişimler gerçekleştirdik. Kadınların öncülüğünde gelişen bu devrim, insan onuruna yakışır özgür bir yaşam talep etmektedir. 

Bugünkü savaşımız, enflasyon ve pahalılıkla, yoksulluk ve işsizlikle, güvencesizlikle, ayrımcılıkla, yolsuzlukla, torpille, baskıyla, hapishaneyle, idamla ve iktidarın cinsiyetçi apartheid düzeniyle sürmektedir“

Daha fazlası

İlgili

Close