DÜNYA
Irkçı faşistlere geçit yok
Son dönemde Türk faşist rejiminin Avrupa özellikle Almanya’daki uzantısı örgütler, ırkçı kışkırtmalar ve kirli savaş çığırtkanlığını yükseltme yarışına girdiler. MHP’li faşistlerin Avrupa Örgütlenmesi olduğunu sağır sultanın bile
bildiği Türk Federasyonu (ADTÜTDF), AKP’nin yan kuruluşu olarak çalışan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) bu yarışın başını çekenlerden. Fakat Avrupalı anti faşistlerin, Türkiye ve Kürdistanlı devrimci yurtsever kesimin yer yer sert tepkilerinin duvarına çarptılar.
Bu örgütlenmeler Türk devletinin ilan ettiği ‘topyekun savaş’ ve ‘Kürtleri imha’ planlarının en iştahlı savunucularıdır. NATO ve AB emperyalizminin desteğini alan Türk faşist rejiminin, Türkiye ve Kürdistan’daki savaş konseptini Avrupa’ya taşımayı hedefliyorlar. Son aylarda direkt Türk devletinin yönlendirmesiyle sözümona ‘teröre karşı’ maskesi altında yürüyüş ve eylemler örgütlediler. Amaçları provokasyon ve şiddet ortamı yaratarak, bir taraftan Türkiyeli göçmenlere gözdağı verip kendi cephelerine çekmek, olmuyorsa pasifize etmektir. Diğer taraftan Avrupa devletlerini terörle tehdit ederek politik baskı ve destek sağlamaktır. Merkel-Erdoğan kirli pazarlığının hemen arkasından her zaman olduğu gibi Almanya’da 19 Türkiyeli ve Kürdistanlı politik aktivistin uydurma gerekçelerle tutuklanması bunun sadece küçük bir örneğidir.
Türk devletinin iç ve dış savaş konseptinin bir uzantısı olarak ırkçı-faşist Türk örgütlenmelerin bilinen klasik demagojileri, Kürt ve Ermeni düşmanlığıdır. Irkçı-faşist hareketi Avrupa’da tırmandırmak için şovenist ırkçı damarı kaşımakta ‘Bayrağını alda gel, Türkün gücünü Hainlere gösterelim’ sloganıyla ‘Pan-Türkizm’ faşist ideolojisini en kaba versiyonları ile kullanmaktadırlar.
Fakat yıllardır Türk devleti ve konsolosluklarının, yer yer Avrupa devletlerinin açık desteği, kullandıkları değişik maske isimlerle yaptıkları çağrılara, belli bir toplumsal tabanada yaslanmalarına rağmen istedikleri kitlesellikte miting ve yürüyüşleri yakalayamadılar.
Yapabildikleri miting ve yürüyüşler ise Avrupalı, Türkiye ve Kürdistanlı anti-faşistlerin, devrimci ve komünistlerin yer yer sert tepkilerine çarptı. Bunda Avrupalı emekçilerden destek görmemelerinin payı olduğu kadar, Hitler faşizminin yenilgiye uğradığı 8 Mayıs gibi ironik günleri kullanma, bu günün faşistlere karşı gösterilerde yer alan ya da almayan binlerce Avrupalıda yaptığı çağrışımı dikkate almama gibi akılsızlıkların da payı bulunmaktadır.