KADINManşet

İsviçre’de kadın grevi

Eşit haklar talebiyle en son 2019 yılında genel greve giden İsviçreli kadınlar, aradan geçen 2 yıla rağmen talepleri dikkate alınmadığı için dün ülke genelinden tekrardan greve gitti.

Sendikalar ve kadın örgütleri öncülüğündeki yapılan grev kapsamında iş bırakan kadınlar, bulundukları kentlerde alanlara çıkarak, yetkilileri ayrımcı politikalara karşı harekete geçmeye çağırdı.

“Direnişten başka yolumuz yok”

Grev kapsamında gün boyunca düzenlenen etkinlerin ardından akşam saatlerinden İsviçre’nin bütün kentlerinde on binlerce kadın yürüyüş düzenledi. Covid-19 önlemlerine rağmen, Kadın Grevi kapsamında bütün kentlerde yürüyüşler düzenlenirken, yürüyüşlerin en kitlesel geçtiği yerler ise Bern, Cenevre, Lozan, Basel ve Zürih kentleri oldu. Genel ve kantonlar düzeyinde görev yapan kadın milletvekillerinin de katılım gösterdiği yürüyüşlerde kadınlar hep bir ağızdan “Eşit iş, eşit ücret”, “Kadınlar durursa dünya durur”, “Grev, grev, grev feminist”, “Ataerkil sisteme son”, “Benim bedenim, benim seçimim”, “Cinsiyetçi topluma ve politikalara son”, “Yaşasın kadın direnişi, direniş tek çaremiz” sloganlar attı.

Grev ve yürüyüşlere göçmen kadın örgütleri de güçlü bir şekilde destek verdi.

Kadın haklarının en geri olduğu ülkelerden

Kapitalizmin kadınlara sunduğu nimetler ülkesi olarak pazarlanan İsviçre kadın haklarının yerlerde süründüğü ülkleler arasında. Birkaç örnek;

İsviçre’de kadınlar, ulusal düzeyde seçme ve seçilme hakkına ancak 1971’de kavuşabildi. Appenzell kantonunda ise bu hakkın tanınması 1991’i buldu.

Erkekler gibi kadınların da çocukları üzerinde ebeveynlik hakkını elde etmeleri 1978’de gerçekleşti.

Eşit haklar ilkesi ise Federal Anayasa’ya ancak 1981’de dahil edilebilmiş.

Kürtajın yasal hale gelmesi 2002’de ve anneliğin korunması hakkının hayata geçmesi de ancak 2005 yılında gerçekleşmişti.

Kazanılan hakların yaşamlarında karşılığını görmeyen kadınlar, sözde kadın-erkek eşitliği vadeden “Fırsat Eşitliği Yasası”nın yürürlüğe girmesinin 10. yıl dönümünde, 14 Haziran 1991’de, acil talep ileri sürerek ülke çapında kadın grevi örgütlemişlerdi. Bu ilk kadın grevine, yarım milyon kişi katılmıştı. 28 yıl aradan sonra aynı talepler uğruna 2. Kadın Grevi 2019 yılında gerçekleşmiş, buna da yarım milyon kadın katılmıştı.

İsviçre’de de kadınların sorunları diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi giderek ağırlaşıyor. Cinsel taciz, tecavüz, şiddet ve cinayetler, yaşamın her alanında artan cinsiyetçilik ve eşitsizlik yaygınlaşıyor. İsviçre’de her ay 2 kadının eski eşi, arkadaşı ya da sevgilisi tarafından öldürüldüğü belirtiliyor. Yaşamın her alanında cinsiyetçi, kadın düşmanı saldırılar artıyor. Bu saldırılara kadınlarda emeklilik yaşının 64’ten 65’e çıkarılması da eklenmek isteniyor.

Bern’de 10 bin kadın yürüdü

Grev kapsamında düzenlenen eş zamanlı yürüyüşlerden birisi de başkent Bern’deydi. Bern’in en işlek caddelerinde bir araya gelen yaklaşık on bin kadın, İsviçre Federal Parlamentosu önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Parlamento önünde düzenlenen mitingde kadın örgütleri adına yapılan konuşmalarda, yetkililerin ayrımcı politikalarda ısrar ettiğine dikkat çekildi. Konuşmalarda, kadınların eşit haklar elde edinceye ve cinsiyetlerinden kaynaklı yaşadıkları mağduriyetlere son verilinceye kadar mücadeleye devam edeceğine vurgu yapıldı.

Basel’de yürüyüş ve miting

Yapılan yürüyüş Basel’de de coşkulu ve kitlesel geçti. Yaklaşık sekiz bin kişinin katıldığı yürüyüşte genç kadınlar ağırlıktaydı. Fakat “Büyükanneler Devrimi” (Die Grossmütter Revolution) Basel’deki yürüyüşün kalabalık kortejlerinden oldu. Büyükanneler saat 15.00’te Theaterplatz’ta buluşmak için “Emeklilerin greve gitmesinin 10 nedenini anlatan broşürler dağıtacağız. Biz çoğuz. Kaygılarımıza dikkat çekme ve kızlarımız ve torunlarımızın nesliyle dayanışmamızı gösterme fırsatını yakalayalım!” çağrısında bulunmuşlardı. Bu çağrıya uyarak alandaydılar.

Sabah erkenden yapılan bir dizi etkinliğin ardından kadınlar saat 17.30’da De Wette Park’ta toplandı ve burada konuşmalar yapıldı. Saat 18.00’de yürüyüşe geçildi.

De Wette Park’ta coşkuyla yürüyüşe geçen kadın kitlesi, kentin en kalabalık caddelerinde yürüyerek Marktplatz’a geldi. Burada çeşitli kadın örgütleri konuşmalar yaptı. Claraplatz’a gelindiğinde coşkulu danslar yaptılar, Kaserne meydanında eylem sonuçlandı.

Eylemde sıkça ve coşkuyla atılan sloganlar, “A, a, anti kapitalista!”, “İsviçre bankaları, İsviçre sermayesi her yerde öldürüyor!” sloganlarının yanı sıra, sokakta bulunanları eyleme katılmaya davet eden “Dayanışın, bizimle yürüyün!” oldu.

Daha fazlası

İlgili

Close