İsrail faşist devleti, bölgeyi Filistinlilerden temizleme projesini hayata geçirmeye çalışıyor
İsrail’in saldırıları ve iki gündür süren çatışmalara ilişkin emperyalistler ve işbirlikçi bölge devletlerinin ikiyüzlü tavırları, açıklamaları faşist devleti cesaretlendirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.
İsrail polisi 7 Mayıs akşamından beri Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da Filistinlilere saldırısı ve Harem-i Şerif’in savaş alanına dönmesi, saldırıların mahallelere doğru genişletilmesi sonrası emperyalistlerin ve Türkiye başta olmak üzere bölge devletlerinin ikiyüzlü açıklamalarından geçilmiyor. Uluslararası emperyalist kurumların “Gerilim düşürülsün” yollu çağrıları da öyle.
Filistin Kızılay’ından yapılan yazılı açıklamada saldırılarında yaralananların sayısı 205’e yükseldi. Yaralılardan 88’i Kudüs’teki hastanelere kaldırıldı, diğerlerinin ise ayakta tedavi edildiği aktarıldı. Açıklamada yaralanmaların çoğunun plastik mermiyle yüz, göz ve göğüs bölgesinden olduğu ifade edildi. Saldırılarda onlarca kişi de gözaltına alındı.
“Namaz, Ramazan, kutsalımıza saldırı” parantezine sıkıştırılmak istenen, saldırının asıl olarak her gün bir yenisi eklenen bölgenin Filistinlilerden temizlenmesi projesinin bir parçası olduğu anılmıyor. Kudüs’e BM tarafından sözümona bağımsız bir statü verilmişti. Ancak İsrail’in tek taraflı olarak Kudüs’ü başkent ilan etmesi de dahil, bölgeyi Filistinli işçi ve emekçilerden temizleme projesi hayata geçirilmeye devam ediliyor. Daha önceki yıllarda da Filistinli işçilerin çalışmasına engel olunmuştu.
Dengelerin sürekli değiştiği Ortadoğu’da, bölge gerici devletleri de her defasında buna göre tavır belirliyor. İsrail’in işgali altındaki Kudüs Filistinlilerin zorunlu göçe zorlanması ve buna karşı gelişen direnişlerle her defasında sarsılıyor.
İktidarı ve dahi muhalefeti ile Türkiye’deki muktedirlerin “Zalim terör devleti” denilen İsrail’le sadece pandemi dönemindeki artan ekonomik ilişkilere, İsrail’in Çin’den Türkiye’ye doğru kayan yatırımları karşısında “Tedarik zincirleri konusunda altarnatif olabiliriz” yollu ellerini oğuşturmalarından bahsetmelerini beklemiyorduk elbette.
Direnen sadece, Kudüs’ün Eski Şehir bölümünde düzenledikleri eylemlerde polise taş atan, İsrail güvenlik güçlerinin ses bombası, plastik mermi ve tazyikli suyu ile yaralanan yaşlısı genci çocuğuyla Filistinlilerdir.
Filistinli sağlık görevlileri, İsrail polisinin dün geceki saldırılarında 90 Filistinlinin yaralandığını açıkladı. Cuma günü yine Eski Şehir içerisinde bulunan Harem-üş Şerif’te, 200’den fazla Filistinlinin ve en az 17 İsrail polisinin yaralandığı açıklanmıştı.
Filistin halkının kendi kaderi üzerinde söz sahibi olabilmesi, kendi öz gücü ve dünya emekçilerinin, dünya halklarının desteği ile mümkündür. Filistin hükümetinin emperyalist kuruluşlara müdahale edin çağrısı ile değil.