Almanya Hükümeti bir kez daha bir Kürt siyasetçi kadını, Türkiye’de hakkında kesinleşmiş hapis cezası olmasına rağmen geri gönderme çabasında.
Maruz kaldığı baskılar nedeniyle Almanya’ya iltica eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi Nazdar Ecevit, sınırdışı edilmek isteniyor.
Savaş alanlarından hayatta kalabilmek, daha iyi yaşam koşulları aramak için milyonlarca insan gibi, bir dizi riski göze alarak 2016’da kaçak yollarla Cizre’den Almanya’ya gelip, siyasi sığınmacı olarak başvuruda bulunan Kürt siyasetçi Nazdar Ecevit’in başvurusuna 5 yıldır red cevabı veriliyor.
HDP’li Nazdar, Kassel’de kaldığı mülteci kampına 07 Nisan Çarşamba akşamı yapılan polis baskını ile gözaltına alınıp Darmstadt’taki “sınırdışı merkezine” gönderildi, 8 Nisan’da Frankfurt Havaalanı’ndan sınırdışı edilmek istendi. Ancak uçağa bindirilirken Nazdar’ın kriz geçirmesi ve sosyal medya üzerinden yaygınlaştırılan haberler sonucu gelen tepkiler üzerine Nazdar, Darmstadt “sınırdışı merkezine” geri getirildi. Bugün (12 Nisan Pazartesi) saat 11.00’de Frankfurt’taki yerel mahkemede duruşması görüldü.
Bugünkü mahkemeye, mültecileri geri gönderme politikalarını protesto etmek ve Nazdar ile dayanışmada bulunmak için, AKD bileşenleri, DKÖ’ler, milletvekilleri başta olmak üzere 100 civarında kitle katıldı. Bugünkü duruşmada geri gönderme kararı geri çekilmezken, Türkiye’den eksik olan gerekli belgelerin toplanması için belli bir süre verilerek duruşma ertelendi ve halen Darmstadt’ta sınır dışı edilmek üzere gözaltında tutulmaktadır
Nazdar Ecevi; aleyhine alınan insanlık dışı tedbirleri protesto etmek için, süresiz açlık grevine başlayacağını açıkladı!
Nazdar Ecevit Kimdir?
Nazdar Ecevit, 37 yaşında olup, Türkiye’de 2009 – 2014 yılları arasında KCK davasından 5 yıl 4 ay hapis yattıktan sonra, delil yetersizliğinden şartlı tahliye oldu. 2015’te, Cizre’de öz yönetim ilanının akabinde TC faşizminin saldırısı sonucu yakılan, yıkılan, bombalanan binaların altında kalan yaralıları çıkarmak için kurulan Barış Heyeti’nde yer aldı. Ancak yaralıları kurtarmaya çalışırken Barış Hareketi’nden birçok insan, devletin kolluk güçleri tarafından bilinçli bir şekilde, hedef alınarak katledilirken, Nazdar ayağından kötü bir şekilde yaralanarak tesadüfen kurtuldu bu saldırıdan.
Nazdar, Türkiye’da kendisini güvende hissetmediği, yaşamının tehlikede olduğunu anladığı için 2016’da Almanya’ya gelip, siyasi sığınma talebinde bulundu. Ancak 5 yıldır Nazdar’a sığınma hakkı tanınmadı.
Nazdar; “Cizre’de gençler, kadınlar ve çocuklar sokak ortasında öldürüldü”
Nazdar yaşadıklarını Yeni Özgür Politika muhabirine şöyle anlatıyor ; “2016 yılında Almanya’ya yasadışı olarak geldim. 2005’ten beri Türkiye’de aktif olarak siyasi çalışmalara katıldım. Demokrasi mücadelesi olarak devam eden siyasi faaliyetlerim nedeniyle çok sayıda gözaltı ve tutuklama yaşadım. Çalışmalarımı Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP)de yürüttüm.
Türkiye’de, 2009’da ‘Kürdistan Toplulukları Birlikleri (KCK) operasyonları adı altında başlayan ‘siyasi soykırım’ baskınlarında tutuklandım ve beş yıl dört ay hapis cezasına çarptırıldım. Uzun bir “gözaltı süresi”nin ardından yetersiz delil nedeniyle cezaevinden tahliye edildim ” diyor ve devam ediyor;
“Erdoğan, Türk mahkemelerini kullanarak bizi sindirmeye çalışıyordu: Suçlu değildik ama siyasi rehineler olarak cezaevinde tutulduk. Baskı ve sindirme, 2014’te hapisten çıktıktan sonra da devam etti. 2015’te HDP içinde çalıştım. Bu dönemde Cizre’de gençler, kadınlar ve çocuklar sokak ortasında öldürüldü. Üyesi olduğum Barış Delegasyonu’ndan birçok arkadaşım, yaralıları kurtarmaya çalışırken, yanımda devlet güçleri tarafından vurularak öldürüldüler.”
Nazdar şöyle devam ediyor yaşadıklarını anlatmaya: “Hayatta kaldım ama arkadaşlarımın bir kısmı yanımda ölürken ben de yaralandım. Amacımız sivillerin hayatını kurtarmaktı ama devletin istediği karşılaştıkları her sivili öldürmekti. Cizre’de ailemin evi ve yüzlerce ailenin evleri yıkıldı, yakıldı. Türk devletinin tüm dünyanın gözü önünde yaptığı katliamlardan tesadüfen sağ kurtuldum ama orada güvenle yaşama şansım olmadı. Bu nedenle ben dahil yüzlerce kişi ülkeden kaçmak zorunda kaldık. Almanya, yaşadıklarımı sığınma hakkı için yeterli bulmadı. Sığınma başvurumun kabulü için sanırım ölmem veya hapse atılmam gerekiyor”
İstanbul Sözleşmesi Eksiksiz Uygulansın! Nazdar Ecevit yanlız değildir
Bir kez daha Alman emperyalizminin TC faşizmiyle tarihler boyudur süregelen kirli işbirliğinin, gözler önüne serildiği durumdur Nazdar’ın TC faşizminin eline teslim edilmek istenmesi. Bilinir ki; emperyalistler için çıkar ilişkileri sözkonusu olduğunda, insan hayatının hiçbir değeri yoktur. Alman emperyalizminin uzun zamandır süregelen politikaları olan politik mültecilere ve göçmenlere yönelik saldırıları, sınır dışı etmeler bugün için somut olarak mülteci ve göçmenlere yönelik gibi görülse de, aslında onlar üzerinden tüm Almanya’da yaşayan halka gözdağı vererek, susturup, sindirerek militarize etme çabasıdır.
Üstelik tamda pandemi sürecinde toplumsal “özgürlüğün” kısıtlanması, kadın katliamlarının, hayat pahallılığının, işsizliğin, ekonomik krizin yükselmesi sonucu dipten gelen dalganın giderek kabardığı bu süreçte, başta kadınlar olmak üzere topluma yönelik sindirme politikaları ile kabaran dalga bastırılmaya çalışılmaktadır.
Avrupa Kadın Dayanışması olarak; bir kez daha Almanya’nın imzacı ülke olarak İstanbul Sözleşmesi’ni eksiksiz uygulamasını ve Nazdar Ecevit’in sınırdışı edilme kararının derhal geri çekilmesini talep ediyoruz.
NAZDAR ECEVİT YANLIZ DEĞİLDİR!
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN!
SIĞINMA HAKKI, İNSANİ HAKTIR!