DÜNYAManşet

Seçimlerde savaşa sömürüye faşizme ırkçılığa karşı adayları destekleyelim

Almanya’da yapılacak federal seçimlerin tarihi 23 Şubat yaklaşıyor. Dünya, yeni bir emperyalist paylaşım savaşının eşiğinde. Almanya bu savaş politikalarının merkezinde yer alan bir ülkedir.

Ukrayna’ya akan milyarlarca Euro ve silah desteği halkın cebinden çalınan vergilerle finanse ediliyor. Bu paralar işçilerin, emekçilerin ve biz göçmenlerin yaşam koşullarından çalınıyor.

2021’de kurulan SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonu, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı bahanesiyle, bir savaş hükümeti işlevi gördü. Sosyal haklar kısıtlandı, işten çıkarmalar arttı ve yeni işçi alımları durduruldu. Artan kiralar, enerji ve gıda fiyatlarındaki fahiş artış, milyonları emekçiyi derin bir yoksulluğa sürükledi. Göçmenler ve mülteciler ise ırkçı politikalarla hedef haline getirildi. Bu bağlamda, ırkçı AfD’nin yükselişine karşı hem kitleleri mobilize edip doğan toplumsal tepkiden faydalanmaya çalıştı, hem de AfD’yi işaret ederek “Ölümü gösterip sıtmaya razı etme“ yolunda kullandı.

Almanya’nın dev tekelleri Volkswagen, ThyssenKrupp, Bosch, Schaeffler ve Ford gibi şirketlerde binlerce işçi işten çıkarılıyor. Bu fabrikalarda çalışanların işsiz bırakılması, yalnızca bu işçileri değil, ailelerini ve toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Bu devasa şirketler karlarını artırmaya devam ederken, işçiler yoksullaşma ve sendikal hakları ellerinden alınarak güvencesizlikle yüz yüze bırakılıyor.

Bunun yanı sıra, mülteciler yasası ırkçılıkla dolu düzenlemeleriyle halkları birbirine düşman etmeyi amaçlıyor. Almanya’ya kabul edilen 1,5 milyonu aşkın Ukraynalı mülteci ve diğer mülteciler ayrıştırılarak toplumsal kutuplaşma yaratılıyor. Göçmenler ve mülteciler hem ekonomik krizin yükünü taşıyor hem de faşist uygulamaların, saldırıların, ırkçılığın hedefi haline getiriliyor. Başta Afganistan, Suriye, Türkiye olmak üzere, birçok ülke uluslararası sözleşmelere göre güvenli değilken, binlerce mülteci bu ülkelere geri gönderilmek isteniyor.

Faşizmin beslendiği savaş, ırkçılık ve yoksulluk politikalarına karşı birleşik bir mücadele, bugün her zamankinden daha yakıcıdır. Almanya’daki işçiler, göçmenler ve emekçilerin birleşik mücadelesini örmek ve büyütmek dışında bir seçenek bulunmamaktadır.

Bu perspektifle 23 Şubat’taki seçimlerde; savaşa, ırkçılığa, faşizme ve yoksulluğa karşı olan MLPD’nin Enternasyonal Listesi adayları ve diğer “Sol” partilerden aday olan anti faşist, anti kapitalist, yurtsever adaylara oy verilebilir.

Daha fazlası

İlgili

Close