DÜNYAManşet

Köln’de Cumartesi Annelerine destek eylemi

Paris, Londra, Basel’den sonra bu gün de İsviçre’nin Berrn ve Almanya’nın Köln kentlerinde bu gün yine gözaltına alınan Cumartesi Annelerine destek eylemi vardı.

Eylem; devrimci, yurtsever kayıplarımızın fotoları ve Benim Annem Cumartesi pankartıyla Tarihi Dom Katedrali’nin giriş kapısında başladı. Avrupa Demokratik Güç Birliği’nin organize ettiği eylemde Almanca ADGB açıklaması, Türkçe; Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un açıklaması okundu. Açıklamada 28 yıllık mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz vurgusu öne çıkıyordu.

Akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve insan hakları savunucuları olarak 28 yıldır “Gözaltında kaybedilenlerin akıbetleri açıklansın, failleri yargılanarak cezalandırılsın” talebiyle mücadele ediyoruz.

Türkiye’de gözaltında kaybetme suçunda hukuki ve siyasal faktörlerin etkisiyle kaybedilenlerin aileleri için tüm hak arama kanallarının kapatılmış olmasından ötürü, sesimizi kamuoyuna ve devleti yönetenlere duyurmak için ifade ve toplanma özgürlüğümüzü kullanmaya çalışıyoruz.

Ancak 2018 yılından beri tam 5 yıldır bu hakkımızı kullanmamız polis şiddeti ile engelleniyor. Anayasa Mahkemesi 2023 yılının Şubat ayında verdiği iki kararında kamuoyu oluşturmak amacıyla Galatasaray’da basın açıklaması ve oturma eylemi yapmamızı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının olağan kullanımı olarak değerlendirdi. Ayrıca idarenin bu hakkın kullanımını kolaylaştırma görevi olduğuna da vurgu yaptı.

Anayasa Mahkemesi kararlarının ardından sembolik sayıda kayıp yakını ve hak savunucusu ellerimizde karanfillerle Galatasaray Meydanı’na ulaşmaya çalışıyor ancak her Cumartesi polis ablukası ile engelleniyor ve kelepçelenerek gözaltına alınıyoruz.

Beyoğlu Kaymakamlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü kendilerini bağlayan Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımızı kullanmak istememizi keyfi bir biçimde gözaltına alınma nedeni sayıyor. Bizi anayasal haklarımızdan yoksun bir şekilde ceza hukukunun konusu haline getirmek isteyen bu uygulama yeni ihlallere maruz kalmamıza da yol açıyor.

Oysa temel hak ve özgürlük ihlallerini ortadan kaldırmak veya bu ihlalleri müeyyideye bağlamak devletin temel amaç ve görevlerinden biridir. Ancak hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ve demokrasi gibi ilkesel hatlardan uzaklaşan iktidar, tüm mekanizmalarını devreye sokarak bizim üzerimizden ifade ve toplanma özgürlüğünü kullanmak isteyenlere caydırıcı mesajlar veriyor.

967. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: Bizi insan kılan temel hak ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.

Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eşzamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına. Selam olsun Avrupa’nın pek çok şehrinde bizimle dayanışmak için sokaklara çıkanlara.

Eylem Alman Türkiye kökenli devrimcilerden oluşan Aufruhr müzik gurubunun söylediği devrimci marşlar ve sloganlarla bitirildi.

Daha fazlası

İlgili

Ayrıca bak..

Close
Close