Sistemin kendi bütünsel krizini ötelemek, beyin ölümünü ertelemek için kışkırttığı ırkçılık Trabzon’un Maçka ilçesinde, tarihi Sümela Manastırı’na da ulaştı
Sistemin sadece insanı değil, doğayı, tarihi tahrip etme pahasına kışkırttığı ırkçılık pis ellerini her köşeye uzatıyor. Tarihi Sümela Manastırı’nda birçok freskin suratlarının parçalanması, birçoğunun da üzerine yazılan isimler yüzünden artık görünmez halde olması bunun son örneği. Tahribat ziyaretçiler tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Dünya çapında tepkilere neden olan tahribat yine inkar edildi. Kendisi dışındaki her türlü kültüre, inanca, halka düşman gerici zihniyet yaptığını yine inkar etmekle meşgul.
Bir Twitter kullanıcısının fresklerdeki tahribatı üstlenerek, “İtiraf ediyorum, bu kutlu görevi ben üstlendim” şeklinde yorumlarına, sosyal medyada dolaşan fotograflara rağmen, her zaman olduğu gibi devlet sözcüleri ve paralel medyaları manastırda tahribat olmadığını propaganda ediyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, Sümela Manastırı’ndaki frekslerde yakın zamanda yapılmış hiçbir tahribatın mevcut olmadığını söyledi.
Günümüzde Karadeniz Rumlarının en önemli hac yeri olan şifalı ayazmasıyla ünlü Sümela, her yıl yüz binlerce ziyaretçi ağırlıyor.
Trabzon’un Maçka ilçesinde, Karadağ eteklerinde yer alan tarihi Sümela Manastırı, 2015 yılında restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatıldı. Manastırın 1 yıl süre ile geçici olarak ziyarete kapatılacağı belirtilmişti, ancak restorasyon ve güçlendirme çalışmalarının yapıldığı manastır, yaklaşık 5 yıl açılmadı.
Ziyaretçiler, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Sümela Manastırı’nda bir insan boyunun yetişebildiği neredeyse bütün fresklerin suratlarının parçalandığını gördü. Ayrıca bazı freskler tamamen kazınmış iken, bazılarının üzerine isimler yazılmıştı.
Tarihi manastırda sadece tavandaki fresklerin suratlarının sağlam durduğu, ancak yapılan tahribatın ne kadar yeni olduğu bilinmiyor. Manastırı gezen ziyaretçiler, birçok freskin tahrip edildiğini söylüyor.
13. yüzyıldan kalma tarihi manastır
Denizden 1150, vadiden 300 metre yüksekteki bu Rum Ortodoks manastır ve kilise kompleksi, şimdiki durumuyla varlığını 13. yüzyıldan itibaren sürdürüyor. 1204 tarihinde kurulan Trabzon Komnenosları Prensliği’nden III. Alexios (1349-1390) zamanında manastırın önemi artmış ve fermanlarla gelir sağlanmıştı.